EVLENMELER AZALIRKEN, BOŞANMALAR ARTTI
GÜNCEL 5.04.2018 23:54:30 0

EVLENMELER AZALIRKEN, BOŞANMALAR ARTTI

EVLENMELER AZALIRKEN, BOŞANMALAR ARTTI

Adana’da 2017 yılında 16 bin 506 evlenmeye karşılık, 3803 boşanma gerçekleşti. Boşanmaların %38,7’si evliliğin ilk beş yılı içinde gerçekleşti
TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2017 sonuçları değerlendirildi. Açıklamada, evlenen çiftlerin sayısı 2016 yılında 594 bin 493 iken 2017 yılında %4,2 azalarak 569 bin 459 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı 2016 yılında 126 bin 164 iken 2017 yılında %1,8 artarak 128 bin 411 oldu. Kaba boşanma hızı binde 1,6 olarak ifade edildi.
Kaba evlenme hızı Türkiye'de binde 7,09 olarak gerçekleşti. 2017 yılında en yüksek olduğu il, binde 9,6 ile Kilis oldu. İller arasında binde 7.47 ile Adana 19. sırada, Mersin ise binde 7.48 ile 17. sırada yer aldı. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu ilin ise binde 4,14 ile Gümüşhane olduğu belirtildi.
Kaba boşanma hızı Türkiye'de binde 1,60 olarak gerçekleşti. 2017 yılında en yüksek olduğu il, binde 2,57 ile İzmir oldu. İller arasında binde 1,72 ile Adana 22. sırada, Mersin ise binde 2,08 ile 7. sırada yer aldı. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu ilin ise binde 0,2 ile Hakkari olduğu belirtildi.
TÜİK Adana Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada; Adana'da 16506 evlenmenin olduğu, ilçelerine göre evlenmeler değerlendirildiğinde ise en fazla evlenmenin 7498 ile Seyhan'da, en az evlenmenin de 77 ile Tufanbeyli'de olduğu belirtildi. Mersin'de ise 13347 evlenme gerçekleştiği, ilçelerine göre bakıldığında en fazla evlenmenin 2670 ile Tarsus'ta, en az evlenmenin de 50 ile Çamlıyayla'da gerçekleştiği belirtildi.
Erkeğin ikametgah yerine göre boşanmalara bakıldığında; Adana'da 3803 boşanma gerçekleştiği, ilçelerine göre boşanmalar değerlendirildiğinde ise en fazla boşanmanın 1462 ile Seyhan'da, en az boşanmanın da 8 ile Feke'de gerçekleştiği belirtildi. Mersin'de 3715 boşanmanın olduğu, ilçelerine göre bakıldığında en fazla boşanmanın 676 ile Yenişehir'de, en az boşanmanın ise 7 ile Çamlıyayla'da olduğu belirtildi.
Yabancı gelinlerin sayısı 2017 yılında 20 bin 972 olup toplam gelinlerin %3,7’sini oluşturdu. Yabancı gelinler uyruklarına göre incelendiğinde, %19,4 ile Suriyeli gelinler birinci sırada yer aldı. Suriyeli gelinleri %13,3 ile Azerbaycanlı gelinler ve %12,4 ile Alman gelinler izledi.
Yabancı damatların sayısı 2017 yılında 3 bin 782 olup toplam damatların %0,7’sini oluşturdu. Yabancı damatlar uyruklarına göre incelendiğinde, %36,5 ile Alman damatlar birinci sırada yer aldı. Alman damatları %8,5 ile Suriyeli damatlar ve %8 ile Avusturyalı damatlar izledi.
Yapılan açıklamada, boşanmaların 2017 yılında %38,7’si evliliğin ilk 5 yılı, %20,7’si ise evliliğin 6-10 yılı içinde gerçekleşti. Adana'da en fazla boşanmanın %25,3'ü, Mersin'de ise %23,6'sı 16 yıl ve daha uzun süreli evliliklerde gerçekleştiği belirtildi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°