Evlerine mektup gönderdi
Manşet Haber 20.02.2013 12:19:48 0

Evlerine mektup gönderdi

Evlerine mektup gönderdi

Adana(Ulus)--Ekinfen Okulları anasınıfı öğrencileri, teknolojinin gelişmesiyle beraber unutulmaya yüz tutan mektupla haberleşme yöntemini yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. Haberleşme dersinde anne ve babalarına yazdıkları metinleri ve hazırladıkları resimleri zarflara koyup, pul yapıştıran minikler, bu mektupları öğretmenlerinin eşliğinde, kendi evlerine postaladı.

ptt_miniklerCemalpaşa Postanesi’nin bu kez sıra dışı konukları vardı. Ekinfen Okulları’nda öğrenim gören 33 anasınıfı öğrencisi, anne ve babalarına hitaben yazdıkları mektupları, kendi evlerine postalayarak, unutulmaya yüz tutan bir haberleşme şekli olan mektupla iletişimi yaşayarak, uygulayarak öğrendi. Resim yapan ve anne babalarına mektup yazan minikler, hazırladıkları sayfaları mektup zarfına koydu ve üzerine pul yapıştırdı. Postanede hayli heyecanlı ve meraklı oldukları gözlenen minikler, ebeveynleri için hazırladıkları mektupları, kendi evlerine, kişi başı 1 lira 15 kuruş ödeyerek postaladı. Mektupları görevli memura teslim eden küçüklerin her biri ceplerinden çıkardıkları paraları da ileterek, alışveriş tecrübesi yaşadı.

UYGULAMALI EĞİTİM

Miniklere eşlik eden anasınıfı öğretmenleri, “Okulda haberleşme konusunu işliyorduk. Mektup, yeni neslin pek bildiği bir haberleşme, iletişim yöntemi değil. Biz de bu yöntemi, öğrencilerimizin uygulayarak, yaşayarak öğrenmesini istedik. Bu nedenle bugün Cemalpaşa Postanesindeyiz. Öğrencilerimiz resim yaptı ve anne babalarına yönelik kendi dillerinden mesajlar yazdı. Bunları da pul yapıştırdıkları zarflara koyarak bugün kendi evlerine postaladılar. Okulumuzun, uygulamalı eğitim sistemiyle son derece örtüşen bir faaliyet olduğunu düşünüyoruz” diyerek bilgi verdiler.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°