FAHİŞ FİYATLAR HALDEN KAYNAKLANMIYOR
Manşet Haber 24.09.2021 06:16:12 0

FAHİŞ FİYATLAR HALDEN KAYNAKLANMIYOR

FAHİŞ FİYATLAR HALDEN KAYNAKLANMIYOR

Adana Ticaret Odası Başkanı Atila Menevşe; “Fahiş fiyat artışlarının sebebi haller değildir. Haller özellikle fiyat istikrarını sağlayan aracı kurumlardır” dedi.
Adana Vedat Dalokay Hal Kompleksini ziyaret eden ATO Başkanı Menevşe,“Üretim,lojistik gibi son zamanlarda artan giderlerin ürünlere yüksek fiyat olarak yansıması kaçınılmazdır. Toptan ticaretin yapıldığı haller fiyatları yükselten değil, aksine fiyatları dengeleme görevini yapan mahallerdir. '' ifadelerini kullandı.
Adana Ticaret Odası'nın sektörü temsil eden Meclis Üyeleri Cemal Akın ve Sedat Şenyürek'le birlikte Halcilerin sorunlarını dinleyen ATO Başkanı Menevşe, konuya ilişkin yaptığı açıklamada; şu görüşlere yer verdi:
''Halcilerimiz özellikle son dönemde tüketiciyi rahatız eden fiyat artışlarından sorumlu tutulmaktadırlar. Şuanda yaş sebze ve meyvenin hallerdeki cirosu tüm toptan alışverişin ancak %40'ını kapsamaktadır, alışverişin %60'lık kısmı hal dışında gerçekleşmektedir. Tüm piyasaya hakim olamayan halcileri fiyatların artışından dolayı sorumlu tutmak haksızlık olur. Haller aslında sistemi kayıt içine çeken, vergi ziyanını önleyen ve fiyatların kolaylıkla denetlenebildiği, arz ve talebin buluşup fiyatların istikrarlı bir şekilde teşekkülünü sağlama görevini icra eden mahallerdir. Alışverişin hal dışına taşıması piyasanın yeterli şartların oluşmadığı bir zemine kaydırmaktadır, bu durumda piyasanın kontrolü sağlanamamaktadır. Üretici ile nihai tüketici arasında ürünün kat ettiği zaman ve aralarındaki farkların incelenmesi ve izah edilebilir maliyet artışlarının dışındaki farkların masaya yatırılıp bu konuda gereken tedbirlerin alınmasının hal esnafının arzusu olduğunu gördük. Hallerin fiyat artışına neden olabilecek bir konumu yoktur. Bilakis bu yerlerin modern bir yapıya geçişlerini sağlamak ve dijitalleşmeyi teşvik etmek suretiyle, borsa gibi faaliyet gösteren serbest piyasa şartlarına göre çalışabilecek bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir''

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°