Feke Kalesi Restore Edilecek
Manşet Haber 22.09.2013 23:04:31 0

Feke Kalesi Restore Edilecek

Feke Kalesi Restore Edilecek

fekekalesiVali Hüseyin Avni Coş, kültürel zenginliklerin korunması amacıyla kazı, bakım, onarım ve restorasyon çalışmalarının büyük hız kazandığını, Feke Kalesi için Kültür Bakanlığı’ndan ödenek aktarıldığını ve restorasyonun en kısa sürede başlanacağını söyledi.

Vali Coş, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ömer Çelik’in direktifleri ile Tumlu Kalesi’nin restorasyonu için gereken 300 bin TL.’lik ödeneğin ardından, Feke Kalesi’nin restorasyonu için ihtiyaç duyulan 200 bin TL. tutarındaki ödeneğin de sağlandığını açıkladı.

Vali Coş, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne harcama yetkisi verilen 200 bin TL.’lik ödenek ile ilk çağlardan günümüze kadar birçok kavim ve devletlere yerleşim alanı olan Feke İlçesi’nde bulunan kalenin, bakım ve restorasyon çalışmalarının en kısa sürede başlatılacağını söyledi.

İklimi, doğası, Seyhan ve Ceyhan nehirleri, bitki örtüsünün zenginliği ve bereketli topraklara sahip olmasının doğal bir sonucu olarak, Adana’nın tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Vali Coş,şöyle konuştu:

Fekekalesi3_ “Adana, hanları, hamamları, camileri, mescitleri, köprüleri, ören yerlerinin yanı sıra, kaleler açısında da çok zengin bir İlimizdir. 12.Yüzyıldan günümüze ulaşan, ilk kez Bizanslıların yaptırdığı daha sonra Selçukluların kullandığı bir kale olan, Adana-Kozan-Kayseri yolu üzerinde eski Feke olarak bilinen ve bugünkü Feke İlçesi’nin yaklaşık 8 km. kuzeyinde 128 m. yüksekliğinde bir tepe üzerinde bulunan, 400 m2’lik bir alan üzerinde inşa edilmiş, 187 metre boyunda ve 30 metre eninde askeri bir yapı olan Feke Kalesi, önemli tarihi ve kültürel değerlerimizden bir tanesidir. Geçtiğimiz günlerde Anavarza Kalesi ve Antik Kenti’nde gerçekleştirilen temizlik, bakım ve onarım çalışmaları, Karataş’taki Magarsus Antik Kenti’ni gün ışığına çıkarmak için başlatılan kazı çalışmaları, geçtiğimiz günlerde Ceyhan’daki Tumlu Kalesi’nin restorasyonu için 300 bin TL.’lik ödeneğin ardında, Feke İlçemizde bulunan kalenin restorasyonu için 200 bin TL.’lik ödeneğinde Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından sağlanması, Adana’nın sahip olduğu değerlerin yaşatılması ve geleceğe aktarılması açısından son derece önemlidir.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°