Fener yenilgisiyle sezonu bitirdi
Manşet Haber 10.04.2013 10:42:20 0

Fener yenilgisiyle sezonu bitirdi

Fener yenilgisiyle sezonu bitirdi

cey-fb16Play-off’ta Fenerbahçe ile eşleşen Ceyhan ikinci maçını da kaybederek sezonu tamamladı.

TKBL’de Play-off ilk tur mücadelesinde Ceyhan Belediyesi’ni 66-80 yenen Fenerbahçe, seride durumu 2-0’a getirerek yarı finale yükselen ilk takım oldu.

İlk maçı 85-62 kazanan sarı-lacivertliler Ceyhan Spor Salonu’ndaki karşılaşmaya ise tutuk başlarken, özellikle Ceyda Kozluca’nın sayılarıyla bir tempo yakalayan ev sahibi ekip ilk çeyreği 19-16 önde tamamladı. Devreye de 38-37’lik üstünlükle giren Ceyhan Belediyesi, üçüncü çeyrekte Angel McCoughtry’yi durdurmakta zorlanınca Fenerbahçe, final periyoduna 56-59 önde girdi. Son periyotta da ise kontrolü tamamen eline olan sarı-lacivertliler, maçtan 66-80 galip ayrıldı.

Konuk takımda Angel McCoughtry 25 sayı-11 ribaund ve 5 asistle galibiyette önemli bir rol oynarken, Ceyhan’da Ceyda Kozluca 19 sayı , Jelena Ivezic  ise 16 sayı ile oynadı.   bu sonuçla yarı finale yükselen taraf  Fenerbahçe oldu.

 

Periyotlar:

1. Periyot:       19 -16 Ceyhan Belediyespor

Devre     :       38–37 Ceyhan Belediyesepor

3. Periyot:      56–59 Fenerbahçe

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°