FESTİVALDE TARIK AKAN’A SAYGI
DÜNYA 18.09.2016 16:12:20 0

FESTİVALDE TARIK AKAN’A SAYGI

FESTİVALDE TARIK AKAN’A SAYGI

Efsane oyuncu Tarık Akan, Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 23.Uluslararası Adana Film Festivali’nde çeşitli etkinliklerle anılacak...
23. Uluslararası Adana Film Festivali, 16 Eylül Cuma günü kaybettiğimiz değerli sanatçı Tarık Akan'ı, bir dizi etkinlikle anacak. Ayrıca festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, bu yıl Tarık Akan’a atfedilecek.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü yaptığı açıklamada: “Bu yılın En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nün kısa süre önce kaybettiğimiz usta oyuncu Tarık Akan anısına verilecek. Ayrıca, Burçak Evren tarafından Tarık AKAN sineması üzerine bir kitap hazırlanıyor. Festival kapsamında Akan’ın rol aldığı “Hababam Sınıfı”, “Canım Kardeşim”, “Bizim Aile” ve “Eylül Fırtınası” filmlerin gösterimleri de gerçekleştirilecek. Akan için hazırlanan özel bir VTR ise, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması finalist filmlerinin gösterimlerinden önce izleyiciye sunulacak” dedi.
Tarık AKAN, 23. Adana Film Festivali'nin Açılış ve Onur Ödülleri Töreni ile Kapanış ve Ödül Töreni'nde de anılacak. Bugün itibariyle Tarık Akan için düzenlenen özel bir billboard ise kentin değişik noktalarında sergilenmeye başlandı.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°