‘FİRST LADY’ EĞİTİMCİ, ABD BAŞKANININ EĞİTİM POLİTİKALARI NELER?
Manşet Haber 22.01.2021 21:45:12 0

‘FİRST LADY’ EĞİTİMCİ, ABD BAŞKANININ EĞİTİM POLİTİKALARI NELER?

‘FİRST LADY’ EĞİTİMCİ, ABD BAŞKANININ EĞİTİM POLİTİKALARI NELER?

Önceki gün ABD’de Başkan Trump gitti, Biden geldi. Emperyal bir ülkede görev değişimi tüm dünyayı, tabii daha fazlasıyla da Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor. Bugün çok makro birkaç başlığa değindikten sonra özellikle pek ele alınmayan eğitim politikalarından, yaşanan eğitim sorunlarında ve stratejilerinde benzerlik ve farklılıklardan söz etmeye çalışacağım. “First Lady” eğitim doktoru, bir İngilizce öğretmeni olunca konu daha da önem kazanıyor.

YİNE ZOR GEÇECEK: İNCİRLİK, ORTADOĞU, RUSYA, KARADENİZ, BALKANLAR, ASYA, AFRİKA…
20 Ocak 2021. Akşam haberlerine bakıyorum, hemen tüm kanallar ABD’de Joe Biden ve ailesinin Beyaz Saray’a doğru yürüyüşünü gösteriyor. 1776’dan bu yana 46. Başkanı Joe Biden Asya kökenli Yardımcısı Kamala Harris ile birlikte tahta, Beyaz Saray’a oturuyor. Canlı yayınlar sürüyor. 21 Ocak 2021 saat 00.25 gibi. Biden masaya oturuyor ve ilk kararnameleri imzalıyor. Bende sorular çok. Çukurova’da açık ve ayaza çalan bir hava var. İncirlik yanı başımızda, inşaatın başlaması 1951, kullanılmaya başlanması 1954, nükleer bombalar dahil ABD Hava Kuvvetleri 39. Hava Üssü Kanat birimi konuşlu, 70 yıldır ışıltılı bir şeytan üssü olarak durduğu yerde duruyor.

Biden Erdoğan’ı “otokrat”, sözcüsü Türkiye’yi “sözde müttefik” olarak niteliyor. ABD ve Türkiye birbirine göre nedir? En yansız haliyle Wallerstein’dan hareketle birine merkez, diğerine çevre denebilir. Yaklaşık bir aydır “ABD Hasımlarına Yaptırım Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA)” Türkiye’ye uygulanıyor. Özü S-400 veya Rusya ilişkileri. Yanında Suriye, Irak ve Karabağ birlikte dikkate alınabilir. FETÖ meselesi de, ABD’nin bağlantılı olduğu cemaatin dışlanması da örtülü yaptırım konusu olabilir.

Dahası Biden’ın yakın arkadaşlarından Clinton, Obama ve Holbrooke isimlerine dikkat edilirse demokratlarla Türkiye arasında Kıbrıs’tan, Filistin’den, Yugoslavya’dan, Bosna-Hersek’ten Afganistan’a, Somali’ye, Suriye’ye, Libya’ya, Yemen’e örtük açık pek çok iş birliği veya tek yanlı işler bulunuyor.

Asya kökenli Yardımcısı Kamala Harris dışında BM elçisi de Afrika kökenli tercih ediliyor. Eski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Afrika kökenli yeni BM Elçisi Thomas-Greenfield için “BM’de ABD liderliğini ve iş birliğini yeniden sağlayacak değerli bir meslektaş ve deneyimli bir diplomat” diyor.

İşin doğası gereği 1990’lı yılların ABD “Dünya İmparatorluğu” özlemini Biden canlandırmaya çalışacak, bunun ana çerçevesini Baltıklar, Karadeniz ve Yakın Doğu da olmak üzere Rusya, Kuzey Afrika ve Asya politikaları öncelikli olacak. Holbrooke, ölmeden önce, son tavsiye olarak, “Afganistan’da savaşı bitirin” diyor. Holbrooke, Asya için ne dedi bilemiyorum ama NATO emrinde Türkiye komutasında Pakistan, Bangladeş ve sünni ülkelerden müteşekkil bir Ortadoğu gücü oluşturmaya çalışıyor, NATO’nun kara savaşlarını bunlara yıkmak istiyordu. Bu proje Irak tezkeresinin geçmemesiyle ağır bir darbe almıştı, 16 Temmuz darbe girişimiyle ağır başka yaralar açıldı. S-400’ler tuzu biberi oldu. Şimdi Biden’la nereye varır, Türkiye yeniden ABD’nin arzuladığı tam hizaya sokulabilir mi, onu bilemiyorum ama her zaman olduğu gibi bu dönemin de pek parlak bir dönem olmayacağı açık.

Konu çok da özetiyle ABD ve Türkiye ilişkileri coğrafya ve halklar açısından bakınca çıkar ortaklıkları değil çıkar çatışmaları üzerine kurulu. Dolayısıyla bu ilişkiden Türkiye’ye pek olumlu bir şey düşmüyor, gerilimler de azalmayacak. ABD emperyalist politikalardan vazgeçmedikçe ki, bu eşyanın doğasına biraz aykırı, Türkiye her zaman zor durumda olacak, daha çok verici, isteneni yapmak durumunda olan olacak. Direndiğinde ağır bedelleri göze almak durumunda olacak. Bu dönemde ya gönüllü ya zorla bedeller ödenecek.
Bunları strateji uzmanlarına ve dış politikacılara bırakalım. Eğitim politikaları açısından nasıl bir ilişki var, aslında arka planda pek çok şey iç içe yürüyor ve bunlar görmezden geliniyor, görünmez olması merkez ve çevredeki otokratların da çok işine geliyor. Arka planı da biraz görünür kılmaya çalışalım.

ABD VE BİDEN’IN EĞİTİM ANLAYIŞI: ‘RENKLİ’ ÇOCUKLAR GÖZLÜK BİLE ALAMIYOR
Eskilerin devamı yeni başkanın eğitim politikalarını bizzat kendi açıkladığı “Eğitimciler, Öğrenciler ve Geleceğimize Dair Biden Politikaları” broşüründen hareketle ele alacağım. Bu politikalar sayılırken ABD’de eğitimin ve okulların hiç de iç açıcı olmadığı itiraf ediliyor. Sadece başlıkları sayalım:
Eğitim bütçeleri çok yetersiz, kamu okulları dökülüyor.
Buna rağmen harcamaları kısıtlamaları isteniyor.
Yeterli öğretmen yok, öğretmenlerin iş yükü, kırtasiye işleri çok fazla.
Rehber öğretmen eksik, 1400 öğrenciye bir rehber öğretmen düşüyor.
Her beş çocuktan birinin ruh sağlığı bozuk.
Çocuklar sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor, fakir göz muayenesi bile olamıyor.
Renkli öğretmen, etnik gruplardan yeterince öğretmen yok.
Halk okulları, topluluk okulları çok kalabalık.
Öğretmen ücretleri/maaşları benzer mesleklerden daha düşük.
Öğretmene saygı azalıyor.
Bölgeler arası büyük eğitim eşitsizlikleri var.
Azınlıklar, etnik gruplar arasında büyük eğitim farklılıkları var.
Yoksullar doğru düzgün eğitim alamıyor.
Yoksullar, renkliler üniversitelere yeterince gidemiyor.
Okullarda şiddet var.
Öğretmenlerin kendisini geliştirmesi desteklenmiyor.
Parası olan, orta üst sınıflar hariç tüm çocuklar zor durumda, gelir adaletsizlikleri artıyor, ABD dökülüyor.

Haftaya devam edeceğim. Sorunlara bir çözüm önerileri var mı, ABD’de yaşananlarla Türkiye’de, MEB’de yapılanların benzerlikleri, Selçuk’un nereden kopya aldığını aktarmaya çalışacağım.

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

24.8° / 13.8°