GAMZEDESİN, DEVAN BENİM.

GAMZEDESİN, DEVAN BENİM.






Tatyos Efendinin en yakın iki dostu, yazar, gazeteci, besteci Ahmet Rasim Bey ve kemençeci Vasili’dir. Bir akşam Beyoğlu’nda   “Ehl-i aşkın neşvegah-ı kuşe-i meyhanedir” ile başlattıkları meşki “Bilsen ne bela geçti şu biçare serimden” semaisiyle devam etmiş, Tatyos Efendi gece boyunca kemanı hiç bırakmamış, “Mani oluyor halimi takrire hicabım,” gibi içli şarkıları peş peşe döktürmüş. Bir başkaymış o gece Tatyos.





Gece sona ererken meyhanede birkaç müşteri ve sandalyeleri toplayıp yerleri süpüren birkaç çocuktan başka kimse kalmamış  Vasili ve Ahmet Rasim Bey de tam gitmeye hazırlanırken, Tatyos Efendi yeniden kemana uzanmış, sanki saatlerdir içen ve çalan kendisi değilmiş gibi kemanı omuzuna yerleştirip, hafifçe başını kemana eğerek, dudaklarında acı bir tebessümle, o ana kadar duyulmamış bir uşşak şarkıya giriş yapmış;





Gam-zedeyim deva bulmam.





Garibim bir yuva kurmam.





Kaderimdir hep çektiren.





İnlerim hiç reha bulmam.





Elem beni terk etmiyor.





Hiç de fasıla vermiyor.





Nihayetsiz bu takibe,





Doğrusu takat yetmiyor.





Ehl-i dilin yoktur kadri.





Uğraşma gel Tatyos gayri.





Eserin çok, kıymetin yok.





Git talihine küs bari.





Tatyos kemanı omuzundan indirdiğinde hiç kimsenin tek bir kelime edecek hali kalmamış. Vasili hıçkıra hıçkıra ağlıyor, meyhanede kalanlar da gözyaşlarını birbirlerine sezdirmeden silmeye çalışıyorlarmış. Birkaç hafta içinde, İstanbul’da bu şarkıyı ezberlemeyen ne bir hanende, ne de sazende kalmış.





Vasili vefatından hemen önce, hasta yatağında bu şarkının hikayesini Ahmet Rasim’e   anlatmış: Tatyos’un Ortaköy’de bir çocukluk aşkı varmış. Kendi cemaatinden olan kızın ailesi aniden Erivan’a göçünce, kavuşamamışlar. Tatyos da sonradan şimdiki eşiyle evlendirilmiş. Beraber içtikleri o gece kızın İstanbul’a döndüğünü ve otuz yıldır evlenmeyip kendisini beklediğini öğrenmiş, Tatyos.





Tatyos’un naaşı bir kilisenin ayin salonuna getirildiğinde, iki elin parmaklarını geçmeyen kalabalığa ibretle bakan Ahmet Rasim, daha dün Galata’da, Beyoğlu’nda onu dinlemek için yüzlerce kişinin akın ettiği salonları düşününce, insanların vefasızlığına hayıflanıyordu. Tatyos’u son yolculuğuna üç kız kardeşi, eşi, Ahmet Rasim,  iki sazende arkadaşı ve kilisenin uzak köşesinde sessizce ağlayan bir kadın uğurluyordu.





Ahmet Rasim, törenin sonunda oturduğu yerden kalkarken, sıranın üzerine bırakılmış bir zarfı fark etmiş. Zarfın üzerinde “Tatyos ile birlikte defnedilecektir,” yazıyormuş.





Zarfı otuz yıl önceki çocukluk aşkı olan kadın Ahmet Rasim Bey’e fark ettirmeden onun yanındaki sıraya koymuştur. Ahmet Rasim zarfı alıp usulca ceketinin cebine koyar. Zarfın oraya konulmasının bir tesadüf olamayacağını düşünüp, zarfın içindekileri okumanın belki de Tatyos’a karşı ifa edilecek son görev olacağını düşünerek,  gizlice okur. Yarım saat sonra Tatyos’un naaşı ile birlikte toprağa verilen zarfın içindeki kağıtta şu dizeler yazılıdır:





Gam-zedesin devan benim.





Garip kuşsun yuvan benim.





Çektiğimiz yeter gayri.





Kaderimsin inan benim.





SÖZ BİTTİ DOSTLAR.





NE DUYGUSAL, NE DUYARLI, NE DUYGULU İNSANLARMIŞ.





  • ÖYLE BİR DEVİRDE. BÖYLE İNSANLARLA, BÖYLE BİR KÜLTÜRDE YAŞAMAK NASIL OLURDU ACABA?


İfral TURGUT

23.11.2022 23:29:07

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI