‘GARANTİ İLE GELECEĞİ KODLA’ PROJESİNDE İLK DURAK ADANA
Manşet Haber 18.10.2018 20:40:47 0

‘GARANTİ İLE GELECEĞİ KODLA’ PROJESİNDE İLK DURAK ADANA

‘GARANTİ İLE GELECEĞİ KODLA’ PROJESİNDE İLK DURAK ADANA

Garanti Bankası’nın çocukları dijital çağın gereksinimlerine daha donanımlı hazırlamaya destek olmak amacıyla Bahçeşehir Üniversitesi iş birliği ile hayata geçirdiği ‘Garanti ile Geleceği Kodla’ projesi, yeni dönem eğitimlerine Adana’da başladı.
Çocukların dünyasını teknoloji ile zenginleştiren atölyelerde uygulanan kodlama ve robotik gibi eğlenceli içerikler aracılığıyla, onlara günümüz için gerekli olan yetkinlikleri kazandırmayı hedefleyen ‘Garanti ile Geleceği Kodla’ projesi yeni dönem eğitimlerinin ilkini Adana’da gerçekleştirdi.
Seyhan Kanuni İlkokulu’nda gerçekleşen eğitimlere 3. ve 4. Sınıf öğrencileri katıldı. Çocuklar, atölyelerde birebir eğitim materyalleri ve eğitmenler eşliğinde aldıkları eğitim sayesinde, bir probleme çözüm bulmayı eğlenceli bir şekilde öğrenme imkanı buldular. Aynı zamanda algoritmik düşünce yapısını deneyimleyerek hayal ettiklerini somutlaştırmanın bir yolu olduğunu keşfeden öğrenciler, bir ürün tasarlama ve ekip çalışması ile bunu hayata geçirme şansını da yakaladılar.Bunu yanı sıra çocuklar atölye çalışmalarında eğitim görürken anne babalar da “Dijital çağda çocuk yetiştirmek” temalı seminere katılarak destek aldılar.
Garanti ile Geleceği Kodla projesinin kapsamı bu yıl genişletildi. Projeye çocukların yanı sıra öğretmenler de dahil edildi. Öğretmenler önce online sonra da yüz yüze eğitim alarak, sınıflarında da benzer uygulamaları hayata geçirebilecek ve eğitime katılan öğrencileriyle projeler geliştirebilecek bilgi birikimine sahip oldular.
Türkiye’nin farklı bölgelerinden 7 ilde yüzlerce çocuk ‘Garanti ile Geleceği Kodla’yacak
Dijital okuryazarlığın artık temel bir beceri olarak kabul edildiği günümüzde, yeni nesillere 21. yüzyıl yetenek ve becerilerini kazandırmayı hedefleyen faaliyetlere son derece önem verdiklerini belirten Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Didem Dinçer Başer, “Nitelikli eğitim, Garanti Bankası’nın topluma değer yaratma anlayışı çerçevesinde uzun yıllardır en fazla önem verdiği ve katkı sağladığı alanların başında geliyor. Dijitalleşmeyi temel stratejisi kabul eden bir kurum olarak, iç süreçlerimizden müşterilerimize dokunduğumuz her noktada, hayata geçirdiğimiz her türlü toplumsal fayda projesinde her zaman öncü ve yenilikçi çalışmalara imza atmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda teknoloji ile iç içe yaşayan Z kuşağının da erken yaşlardan itibaren programlama dilinin temel prensiplerini öğrenmesi ve ‘Tasarım Odaklı Düşünme’ becerisi kazanması, donanımlı nesiller yetişmesi açısından büyük önem taşıyor. 2016 yılında başlattığımız bu projenin 3. yılında, Türkiye’nin farklı coğrafyalarından yüzlerce çocuk ile ailelerine ulaşacak olmaktan ve yine bu yıl ilk kez Garanti ile Geleceği Kodla kapsamına öğretmenlerimizin eğitim almasını sağlamaktan son derece mutluluk duyuyoruz. Hedefimiz, yeni neslin kodlama bilgisini içselleştirerek, vizyoner ve yaratıcı bir geleceğe yol almasına katkı sağlamak.” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi iş birliği ile 2016 yılında hayata geçirilen Garanti ile Geleceği Kodla’nın yeni dönemdeki durakları Adana’dan sonra Gaziantep, Van, Eskişehir, Bursa, İzmir ve Samsun olacak.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°