GASTRONOMİ FESTİVALİ MANGAL ATEŞİNİN YAKILMASIYLA BAŞLADI
Manşet Haber 10.10.2020 14:50:52 0

GASTRONOMİ FESTİVALİ MANGAL ATEŞİNİN YAKILMASIYLA BAŞLADI

GASTRONOMİ FESTİVALİ MANGAL ATEŞİNİN YAKILMASIYLA BAŞLADI

 

Bu yıl dördüncüsü 9-10-11 Ekim tarihlerinde dijital ortamda gerçekleştirilecek olan Uluslararası Adana Lezzet Festivali, açılış töreninin ardından sembolik olarak yakılan mangal ateşiyle başladı.

Adana Valiliğinin himayesinde Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve odaların destekleriyle düzenlenen ve “Türkiye’nin İlk Dijital Gastronomi Festivali” olma özelliğine sahip olan festivalin açılış törenine Vali Süleyman Elban, Adana Milletvekilleri Mehmet Şükrü Erdinç, Ahmet Zenbilci, Abdullah Doğru, Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin, Burhanettin Bulut, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Meryem Tuncel, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Serkan Tokgöz ile festivale destek veren kurum ve kuruluşların yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile ünlü şefler katıldı.

Açılış töreninde bir konuşma gerçekleştiren Vali Süleyman Elban; geçen 3 yıl içinde Adana Lezzet Festivali’nin Adana’da, ülkemizde ve dünyada büyük ilgi gördüğünü belirtip son 10 aydır tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını sebebiyle birçok etkinliğin ertelendiği ya da şekil değiştirmek zorunda kaldığını kaydederek “ Biz de 3 yıldır büyük bir coşkuyla devam eden bu festivali bu yıl pandemi şartlarına uygun olarak yaparak bu geleneği sürdürmeye karar verdik. Bu sebeple festivalimizi bu yıl dijital platforma taşıyarak aynı zamanda Türkiye’de bir ilki başlatmış olduk. İlk kez bir gastronomi festivali dijital ortamda yapılmaya başlanmış oldu. Her ne kadar festivalimizde takipçilerimize Adana mutfağını tattıramayacak olsak da görsel olarak kendilerine Adana mutfağını tanıtmış olacağız.” dedi.

Adana mutfağının tanıtılması gereken, tanıtıldıkça detaylarına inilmesi gereken çok geniş bir mutfak olduğunu kaydeden Vali Elban, “Mutfağımız, geçtiğimiz 3 yıl içinde tanıtıldı ve büyük ilgi gördü; ama hala tanıtılması gereken birçok yönü var. Öncelikle şehrimiz, 12 ay boyunca meyve ve sebzenin sürekli yetiştirildiği bir coğrafyaya sahip. Aynı zamanda Toroslar gibi çok fazla türde endemik bitkiyi barındıran bir coğrafyaya sahip. Dolayısıyla en az 450 tür endemik bitki ilimizin sınırları içinde yetişiyor. Bu bitkiler de dahil olmak üzere coğrafyamızda yetişen birçok ürünü sokak lezzetlerimizde ve mutfağımızda kullanıyoruz. Adana çok kadim bir kültüre sahip bir şehir. Bu sebeple şehrimiz, tarihten günümüze uzanan geniş bir mutfak kültürüne sahip. Aynı zamanda ilimiz birçok ülke ve şehirden insanların geldiği bir buluşma noktası olma özelliğine de sahip. Dolayısıyla oraların mutfak kültüründen de bu şehre belli ölçüde katkılar olmuş ve mutfağımız böylece daha da zenginleşmiş.” dedi.

Sözlerini “Adana mutfağını önemli kılan bir başka şey de; Seyhan ve Ceyhan arasına gelip buranın bitkilerinin kalitesini gören Lokman Hekim’in tüm şifalı iksirlerini bu topraklarda hazırlamış olması. Rivayete göre de ölümsüzlük iksirini maalesef Misis Köprüsü’nde kaybetmiş. Ama onun hazırladığı iksirler ve topladığı bitkiler hala bizim mutfağımızda lezzet vermeye devam ediyor. Bizim mutfağımız aynı zamanda şifalı ve sağlık veren bir mutfak. Bu sebeple; Adana mutfağının bu özelliğinin de içinde bulunduğumuz pandemi dönemini göz önünde bulundurduğumuzda sağlıklı ve şifalı olması bakımından altını çizmemiz gereken hususlardan biridir.” ifadeleriyle sürdüren Vali Elban, festivalin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Vali Elban’ın konuşmasının ardından mangal ateşinin yakıldığı tören, Cüneyt Asan ve yerel şeflerin açılış gastroshowunu gerçekleştirmesinin ardından sona erdi.

 

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°