GAZETECİ DEDİĞİN..!
Manşet Haber 23.06.2021 21:49:50 0

GAZETECİ DEDİĞİN..!

GAZETECİ DEDİĞİN..!


Adana’da valilik yapan ve mezarı da bu kentte bulunan 19. yüzyılın önemli devlet adamı ve edebiyatçılarından Şair Ziya Paşa bir şiirinde, “Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı, eserinde” der. Yani, “İnsanın aynası işidir, lâfa bakılmaz; bir kişinin aklının seviyesi, yaptığı işte görünür” demektedir.
Bu nedenle her insanın başarısı veya başarısızlığı yaptığı işle ölçülür. İşin başına geçip, yüzünün akıyla istenilen sonuca ulaşıyorsa, o kişi o işte başarılı demektir.
Kendi mesleğim gazetecilikten örnek verecek olursam; dünyada ve ülkemizde binlerce basın mensubu var. Gazetelerde, televizyonlarda ve internet medyasında ter döküyorlar. Kimi muhabirlik, kimi yazarlık, kimi de araştırmacı gazetecilik yapıyor. Başarılı olan var, olmayan var. İşini olması gerektiği gibi, meslek etiğine, kişisel ve toplumsal ahlak kurallarına uyarak yapanlar da var, bunların hiçbirini takmayıp, yasaları bile çiğneyenler de. Tabii tüm bu yapılanların da hem toplum üzerinde hem de yasalar önünde bir karşılığı bulunmaktadır.
Güzel yapılan, iyi yapılan, toplum tarafından beğenilip, destek görür, yasalara uymayan, suç unsuru taşıyan da gerekli cezayı alır.
Tabii tam demokrasi ile yönetilen ülkelerde basın mensuplarının çalışmalarının, yaptıkları haber ve yayınladıkları programların halk üzerindeki etkisi ve karşılığı da farklı olmaktadır.
Özgürce, kurallara ve yasalara uyularak, herkesin hakkı ve hukuku gözetilerek yapılan haberler, yazılan yazılar daha çok ilgi çekmekte, daha fazla güven duyulmaktadır. Hem yayınlanan haber ve yazılar hem de o haberi yapan gazeteci, yazıyı kaleme alan yazar daha fazla saygı görmektedir.
Kısacası ortaya çıkarılan iş, o gazetecinin kişiliğinin, becerisinin ve ahlakının aynası olmaktadır.
Bu nedenle son zamanlarda ülkemizde çokça eleştirilen gazetecilik mesleğinin, olması gereken saygın yere gelmesi, gazetecilerin sahip oldukları güvene yeniden kavuşmaları için içinde bulunulan duruma bir çekidüzen vermek gerekiyor. Bunu yapacak olanlar da yine gazetecilerin kendileridir.
Meslek örgütlerinin öncülüğünde “dürüst gazeteci-doğru haber” kampanyası mı olur, başka bir şey mi olur fark etmez ancak olması gereken, bulunulması gereken doğru yere gelmektir.
Bunun için de gazetecilik mesleğinin her dalında, her kademesinde çalışanlar olarak, yaptığımız işi, ortaya çıkan sonucu ayna olarak ele alıp, kendimize bakmalı ve “biz nereye gidiyoruz?” diye önce kendimize sormalıyız.
Eğer biz bu işi yalnızca kendimiz ya da mensubu olduğumuz bir grubun menfaati için yapıyor, toplumun genelinin çıkarına aykırı hareket ediyorsak, bugünden tezi yok bu mesleği bırakıp, bir daha kıyısından bile geçmemeliyiz. Yok eğer bunun tam tersi hareket ediyor ve mesleğimizi bu kurallar doğrultusunda yapıyorsak ve toplumdan da bu nedenle saygı görüp, güven duyuluyorsak yola devam.
Aksi takdirde bilgisiz, beceriksiz ve menfaatçi gazeteciden daha çok bu topluma zarar veren kimse olamaz. Çünkü gazeteci yol gösterendir, aydınlatandır, uyarandır, uyandırandır. Bunu yapmak için de her koşulda ve her zaman dik durup, hiçbir gücün önünde eğilmez.


YAZARLAR

15.1° / 9.5°