Gaziantep Bombacısı geçmişte mahkum olmuş
Manşet Haber 6.09.2012 00:11:28 0

Gaziantep Bombacısı geçmişte mahkum olmuş

Gaziantep Bombacısı geçmişte mahkum olmuş

HABERTÜRK Gazetesi’nden Neşet KARADAĞ’ın haberine göre, Gaziantep'teki Karşıyaka Polis Merkezi yakınlarında bomba yüklü aracı patlatarak 10 kişinin ölümüne 60'dan fazla kişinin de yaralanmasına yolaçan ve her yerde aranan 27 yaşındaki bombacı Murat Filiz'in 'PKK örgüt üyesi' olmaktan 6yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildiği ortaya çıktı. Filiz'in tutuksuz yargılandığı mahkemede, DTP'nin düzenlediği basın açıklamasında sadece 'Biji serok Apo' sloganı attığını söylediği belirlendi.

Gaziantep'i 21 Ağustos'ta kana buladıktan sonra kayıplara karışan PKK'nın bombacısı Murat Filiz'in yakalanması için tüm çalışmalar sürerken bombacıyla ilgili yeni bilgilerde ortaya çıkmaya başladı.

2006'DA YASADIŞI SLOGAN ATTI
2005-2006'da DTP Gaziantep il örgütü içinde yer aldığı belirlenen bombacı Filiz, bölücü örgüt elebaşısı Abdullah Öcalan'ın yakalanmasının yıldönümü nedeniyle 19 Şubat 2006'da DTP'ce Gaziantep Marif Kavşağı Atatürk Anıtı önünde düzenlenen basın açıklamasına katıldı. Basın açıklaması okunurken 140-150 kişili grupla birilikte, 'Biji Serok Apo, barışın elçisi İmralı'dadır. Dişe diş kana kan seninleyiz Öcalan' gibi yasadışı sloganlar attı. 2 Nisan 2006'da da Göllüce Mahallesi'nde 50 kişilik bir grup ise 25 Mart 2006'da ölü elegeçirilen 14 PKK'lı terörist için yaptıkları eylemde büyükşehir belediyesine ait seyyar okul olarak kullanılan otobüse taş ve molotof kokteyl attı. Araçlara zarar verirlerken 2'si çocuk 4 kişinin de yaralanmasına yol açtılar.

BOMBACI FİLİZ'E ÖRGÜT DAVASI
Bu iki yasadışı gösteriye katıldığı tespit edilen bombacı Filiz ile birlikte Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Hikmet Durgun, Zahittin Ateş, Emin Toktaş, Mehmet Dikbaş, Refik Aka, M.Selami Öz, Fikret Karadağ, Abdulbaki Koyun, Hasan Denktaş, Mehmet Saçlı 3 Nisan 2006'da yakalandı. M.Selami Öz, Hasan Denktaş, Hikmet Durgun, Refik Aka, Mehmet Saçlı ve Abdulbaki Koyun tutuklandı.

TUTUKSUZ YARGILANDI
Yapılan soruşturma sonunda bombacı Filiz'in tutuksuz olduğu 6'sı tutuklu 11 kişi hakkında Adana Özel Yetkili 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ?Silahlı terör örgütüne üye olmak, mala zarar verme, basit yaralama, önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın alma, kabul etme veya bulundurma, görevi yaptırmamak için direnme' suçlarından dava açıldı. Tutuklu 6 sanık 4 ay sonraki ilk duruşmalarında tahliye edildi.

'BİJİ SEROK SLOGANI ATTIM'
Yaklaşık 2.5 yıl süren davada bombacı Filiz, DTP'nin Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını protesto etmek amaçlı düzenlediği basın açıklamasına katıldığını doğruladı. Filiz, 'Ben basın açıklaması sırasında sadece ?Biji serok Apo' sloganı attım. Başka yasak slogan atmadım' dedi.

'GAZETECİNİN EVİNDE KALMADIM'
Sanıklar arasında yeralan Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Hikmet Durgun'un evinde kaldığı yönündeki iddialara ise, 'Ben Hikmet'in evinde kalmadım. Evde elegeçirilen kitaplar ve bildiriler de bana ait değil' dedi.

BOMBACI VE ARKADAŞLARINA 6'ŞAR YIL 3'ER AY HAPİS
Yargılama sonunda mahkeme heyeti 24 Aralık 2008'de bombacı Filiz ile birlikte M.Selami Öz, Özgür Gündem Gazetesi Muhabiri Hikmet Durgun, Refik Aka, Zahittin Ateş, Fikret Karadağ, Mehmet Dikbaş, Emin Toktaş, Hasan Denktaş, Abdulbaki Koyun ve Mehmet Saçlı'yı ?PKK örgüt üyesi olmak' suçundan 6'şar yıl 3'er ay hapis cezasına mahkum etti.

TUTUKLAMAYA GEREK GÖRÜLMEDİ
Mahkeme heyeti tutuklanmalarına gerek görmediği 11 sanık hakkında diğer suçlardan ise delil yetersizliğinden beraat kararı verdi. Bombacı Filiz ile birlikte 11 kişiye verilen bu karar halen Yargıtay'da görüşülüyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°