Gebze Harem minibüsçüleri tepkili
Manşet Haber 13.08.2012 16:37:36 0

Gebze Harem minibüsçüleri tepkili

Gebze Harem minibüsçüleri tepkili


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, 'minibüsleri kaldıracağız' açıklamasından sonra minibüsçüler tepkili.  İstanbul Minibüsçüler Esnafı Odası Başkanı Koray Öztürk, ''Biz Gebze-Harem arasında çalışan 376 tane minibüsün diğer hatlara dağıtılmasını kesinlikle karşıyız'' dedi.


BU PLAKALAR 1986 YILINDA VERİLDİ

Öztürk, İstanbul Minibüsçüler Esnafı Odası'nda yaptığı basın toplantısında, test sürüşleri devam eden Kadıköy-Kartal metro hattının açılması ile Gebze-Harem hattında çalışan minibüslerin diğer hatlara dağıtılacağı yönünde söylentiler çıktığını belirtti. Gebze-Harem hattında çalışan minibüslerin plakalarının 1996 yılında 41'den 34'de dönüştürüldüğünü ifade eden Öztürk, ''Bu plakalar İstanbul'daki minibüslere 1986'da, 10553 sayılı Bakanlar kurulu kararı ile verilen plaka ile aynı değil. Gebze-Harem minibüs malikleri plaka dönüştürme aşamasında taahhütname getirdiler. Hak sahiplerine başka hatta dağılmayacaksınız, herhangi bir resmi kurum ve kuruluş böyle bir hak talep etmeyecek. Bu şartla 34 plakayı aldılar'' şeklinde konuştu.


İBB'NİN BÖYLE BİR TALEBİ YOK

E5'teki trafik sorununun Gebze-Harem arasında çalışan minibüslerin diğer hatlara dağıtılmasıyla çözülemeyeceğini savunan Öztürk, ''Bu böyle olmaz, bu kanuna aykırıdır. Hangi araç 41 plakadan 34'e dönüştürüldüyse onun sahibinin elinde noterden verilen taahhütnamesi var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) nezdinde ne gibi bir çalışma yapılıyor bilemiyoruz. İBB'nin böyle bir talebi yok. Sadece dedikodudan ibaret. Biz Gebze-Harem arasında çalışan 376 tane minibüsün diğer hatlara dağılmasını kesinlikle karşıyız'' diye konuştu.


METRO İLE BİRLİKTE 2 HAT KALKACAK

Öztürk, metro faaliyete geçtiğinde Uğur Mumcu Yakacık-Kadıköy hattı ile Ankara Yolu- Kartal hatlarının kaldırılacağını kaydederek, bu araçların hat planlama çalışmalarının devam ettiğini ve çalışmanın tamamlanmasının ardından 115 minibüsün Kadıköy-Kartal metrosuna entegre bir şekilde işlerine devam edeceklerini söyledi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°