GENÇLERİMİZ ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENECEK
SİYASET 3.04.2018 14:31:33 0

GENÇLERİMİZ ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENECEK

GENÇLERİMİZ ÖNEMLİ GÖREVLER ÜSTLENECEK

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Başkan A.Adayı Av.Aziz Erbek, CHP Adana İl Gençlik Kolları Başkanı Av. Güven Özdemir ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi.
Gençliğin siyasette önemine değinen Av.Erbek, ‘Ülkemizin çağdaş ve aydınlık yarınları için Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve Laik gençlere ihtiyacımız var. Kadınlarımız gibi gençlerimiz de siyasette olmalı. Gençlik kollarının yanı sıra siyasi partilerin ana kademelerinde, yerel yönetimlerde ve milletvekilliği tercihlerinde de gençlik göz ardı edilmemelidir. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile yöneteceğimiz Büyükşehir Belediyesi’nde de gençlerimiz önemli görevler üstlenecek. Bazı projelerimizi onların da fikirlerini alarak hayata geçireceğiz.’dedi.
Fikri hür, vicdanı hür genç nesillerin yetişmesi için gençlik merkezleri kuracaklarını belirten Av. Erbek, ‘Adana halkı Büyükşehir Belediyesi’nde bizlere temsil hakkı verirse, kentimizde gençlik merkezleri oluşturacağız. Bu merkezlerde gençlerimiz spordan, sanata kadar çeşitli sosyal aktivitelerden ücretsiz faydalanacak. En büyük projemiz ise Spor Ortaokulları olacak. Günümüzde Spor Liseleri eğitim vermekte. Biz de devlet kurumları ile işbirliği yaparak Spor Ortaokullarını kuracağız. Gençlerimiz burada yüzmeden futbola, voleyboldan basketbola, hentbola kadar sporun her alanında kendini yetiştirebilecek.’diye konuştu.
30 OKUL BELİRLENECEK
İlk etapta kırsal alanda 30 okulun öğrencilerinin tüm eğitim ve gider masraflarını da karşılayacaklarını ifade eden Av.Erbek, ‘Kırsal kesimde, köy okullarımızda çocuklarımız zor şartlar altında eğitim almakta. Göreve geldiğimiz günden itibaren ilk işimiz maddi imkanları kısıtlı öğrencilerin bulunduğu 30 okulu belirlemek olacak. Bu okullardaki çocuklarımızın eğitim giderlerinin yanı sıra, kılık kıyafet ihtiyaçlarını da tepeden tırnağa karşılayacağız. Kentimizin en önemli sorunlarından biri de öğrenci yurtlarının az olması.Öncelikli hedeflerimiz arasında ilçelerimiz başta olmak üzere öğrencilerimize yurt yapmak olacaktır.’dedi.
5 BİN ÖĞRENCİYE BURS
Oldukça ciddi meblağlar üzerinden 5 bin öğrenciye burs da vereceklerini anlatan Av. Erbek, ‘Burs vereceğimiz öğrencilerimizin sayısı her yıl artarak büyüyecek. Büyükşehir Belediyesi’nin bütün bu işleri yapmak için bütçesi de kaynağı da var. Yeter ki musluklar kapatılsın, rantın önüne geçilsin. Siyasetten hiçbir şahsi beklentim yok, ülkem, kentim ve hemşehrilerime hizmet etmek en büyük isteğim. Her kuruşun hesabını vereceğiz, bu ülkede kimsenin kimseden farkı yok. Adanalı hemşehrilerimizin desteği ile Büyükşehir’de sosyal demokrat belediyecilik farkını hissetireceğiz.’diye konuştu.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°