GENÇLİK YURDUNDAN TÜYMEK İSTİYOR!

GENÇLİK YURDUNDAN TÜYMEK İSTİYOR!

Nerede olursa olsun, canlı “boğulmakla” karşı karşıya kaldığı ortamdan uzak durmak ister!
Bir an önce bulunduğu yerden, bir an önce özgürce soluyacak bir alan bulmak için kaçmak ister!
Yaşamının ilkyazında, sonyaz yaprakları gibi savrulmayı kim ister ki?
Dalları tomur tomur ışkın verirken, etrafa enerji yayması gereken döneminde karamayı/ körelmeyi/ bir başınalığı kim ister ki?
“İktidar”, insanların yaşamlarını alt-üst eden azgın dalgaları görmemekte/ umursamakta direte dursun isterse…
Azgın sular yurttaşı sırt üstü yatırıp dalgaları arasına alırken, gecenin karanlığında her ses karabasana/ her gölge adı konulmamış korkuluklara dönüşürken bile yalanlar/ dolaplar/ düzenbazlıklar diz boyu…
Kim yaşamının azgın sulu, karabasanlı, acılı, geleceği karanlık olsun ister ki?
Yaşamak istiyorsa, gelecek kurmak istiyorsa, kendi yeteneklerini ortaya koymak istiyorsa “yaşamına korku salan” yerlerden uzak durur; bunun bir başka açıklaması da yok!
***
Her kim ne derse/ desin, ne denli yadsımaya çalışırsa/ çalışsın; varsılın da yoksulun da sorunu azalmıyor/ boy sürüyor! Varsıl “varsıllığından”, yoksul “yoksulluğundan” hoşnut değil!
Hele hele emekliler, asgari ücretliler, hele gençler, hele işsiz gençler…
Hangisini ele almalı, hangisini sorgulamalı, hangisini masaya yatırıp anlatmalı ki…
Doğasıyla, iklimiyle yabancı turistlerin ilgisini çeken, geldiklerinde ayrılmak istemediklerini onlarca/ yüzlerce kez yineleyen sözler duyduk güzel yurdumuz için! Peki, bu yurdun insanı neden koşarak kaçmak/ terk etmek istiyor? Genci, doktoru, bilim insanı neden yurtdışına çıkmak için her yolu deniyor?
“İktidar” bunu da yalanlıyor, sanki yaşanan kıskaç yalan gibi “algı” sayılıyor!
AKP’li Mahir Ünal söyledi birkaç gün önce, aslında “yanlış” mı anladım diye de kendime kızdım; yok, gördüğüm/ okuduğum her yerde aynı tümce yazıyordu, tümcede “sanki gençler Avrupa’ya gitmek istiyor gibi algı oluşturuluyor” diyordu!
Bu ülkenin azgın sularına bırakılmış, gelecekleri umursanmayan, üniversite kapıları açılan/ ancak okulu bitirdiklerinde “herkese iş verilecek diye bir şey yok” denilerek halının altına süpürülmeye çalışılan gençlik yaşadıklarından, geçen günlerinden, evinden çıkamayışından, bomboş oturuşundan, öğrendiğini unutuşundan öyle hoşnut ki; böyle yaşamayı sürdürmek istiyor sanki!
İnsana kafayı yedirmeye mi çalışıyorlar; gerçekten anlamıyorum!
***
Hiç kimse doğduğu, sevdiklerinin/ bildiklerinin olduğu bir yeri terk istemez diye düşünüyorum!
Ancak zorlaştırılan “koşullar”, yaşamını karabasan boyutuna yükseltmişse, umutları çalınmışsa, var olduğunu gösteremiyorsa, yollarına dikenli çalılar saçılmışsa “arayış” içinde olacaktır!
Liseli yıllarını yaşayan, ya da üniversite sıralarını zorlayan gençliğin kaçta kaçı “arayış” içerisinde değil ki?
Birçoğu “ne öğrenciliğimi, ne de gençliğimi yaşayamıyorum” diyor!
AKP’li Ünal’a “yakınıza, arkadaşınıza, kendinize bir sorun; çocuklarınızın nerede eğitim almasını, nerede yaşamını sürdürmesini istersiniz” diye sormalı! Hiç biri Arabistan, Katar, Afganistan, üstelik Türkiye bile demeyecektir!
Okuduğu kentte “barınmayı” sorun sayan gence, bu yurdun sorumlu bakanı “TOKİ’den kira öder gibi ev alın” diyor, yokluğuyla/ yoksulluğuyla/ doyumsuzluğuyla dalga geçilircesine…
Genç “barınmaya istenileni versem açım, okul masraflarını karşılayamam, okulu dondurmak zorunda kalabilirim” diyor, ilgili bakan “TOKİ’den ev alın” diye öğüt veriyor!
Gencin etrafını saran azgın suları, karabasanları kazancıyla aşamayacağını bile bile “gençler, ülkesini çok seviyor” diyorlar; bunda kuşku yok!
Gençler sistemi sevmiyorlar, bu “iktidarla” alınan yolu sevmiyorlar, her gün küçülen dünyalarını sevmiyorlar!
***
Akşam, iki yıl önce Almanya’ya gitmek zorunda kalan bir doktor konuşuyordu ekranlarda. “Buradaki olanakların tamamını değil, azını da verseler ülkemde olmayı istiyorum, ama aç kalmak istemiyorum” dedi!
“İktidar” yurttaşların/ gençlerin sorunlarını bilmiyor olamaz!
Ne eğitim çağlarında, ne okul bitirdikten sonra tanınmayan olanaklar yirmi yılın sonunda bile “algı” olarak düşünüyorsa, yalanlanıyorsa, “kocaman” yitirilmiş yıllardır bu kafayla geçmiş demektir!
Açın gözünüzü; güzelim ülkeyi öyle bir duruma getirdiniz ki…
Gençlik yurdundan tüymek istiyor!

Oktay EROL

22.09.2022 22:15:44

YAZARLAR


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI