Geriledik, haberiniz var mı?

Geriledik, haberiniz var mı?

Günlerdir Adana Demirspor'la yatıp Mavi Şimşek'le kalkıyoruz. Hepimiz sevinçliyiz. Adanaspor'un o müthiş çabasına rağmen Süper Lig'e çıkamamasının üzüntüsünü Demirspor'la atmaya çalışıyoruz. Adana'da yaşayan herkes sportif başarılarda sevinme hakkına sahip ama bu sevinci zamana yaymak lazım. Futbol takımlarımızın kentin sosyo-ekonomik gelişmişliğine katkıda bulunacağı kesin. İki takımımızın Süper Lig'e çıkması en büyük temennimiz. İşte o zaman bu gelişmişliğin tadını çıkaracağız.

***

Ama gelin şimdi bir gerçekle yüzleşelim. Kalkınma Bakanlığı'nın, 2003 yılında yaptığı 'İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması'nda 8'inci sırada yer alan Adana, güncellenen araştırmada 8 sıra gerileyerek 16'ıncı sıraya düştü. İşsizlik şampiyonluğumuza çeşitli kılıflar arandı bazı kesimlerce. Kalifiye eleman sıkıntısı, iş beğenmemezlik, narenciye bahçesinde çalışacak adam bulunamayışı ve daha birçok nedenin işsizliği artırdığına işaret edildi. Realite bu şekilde özetlendi belki ama devletin yetkili organınca güncellenen bu araştırmaya ne kılıf bulacağız merak ediyorum. Bir derginin yaptığı 'Yaşanabilir İller Sıralaması' araştırmasında yaşanan gerilimi hatırlatarak bu cümleyi kurduğumu belirtmekte fayda görüyorum.


Tartışmalara neden olan yeni teşvik sistemini de belirleyen ve 2003 yılında yapılan araştırmada İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Tekirdağ, Antalya ve Yalova ile birlikte ilk 10 içinde bulunan Adana'nın yerini Muğla aldı. Adana'nın 8 sıra gerileyerek 16'ıncı sırada yer aldığı listede, Mersin 24, Gaziantep 30, Hatay 46, Osmaniye 53, Niğde 56, Kahramanmaraş 60 ve Kilis 63'üncü sırada yer buldu.

Kalkınma Bakanlığı, araştırmayla ilgili yaptığı açıklamada, 'Araştırma sonuçlarında, illerin gelişmişlik düzeyleri farklı alanlardan seçilen değişkenler yardımıyla ölçüldü, bu ölçüm ve analizler sonucunda, il sıralamaları yapıldı ve aynı özelliklere sahip il grupları belirlendi' deniyor. Araştırma sonuçları, belediyelere ve il özel idarelerine kaynak ayrılması, kamu kurum ve kuruluşlarının personel atamaları, özlük haklarının düzenlenmesi, kalkınma ajansları merkezi bütçe paylarının belirlenmesi gibi bölgesel niteliği olan kamu politikalarının uygulanmasında önemli bir kriter olarak kullanılıyor. İşin bu boyutuna bakarsanız sıralamanın hayati önem taşıdığını belirtmemize gerek kalmıyor.

Bakanlık 2003 yılında yapılan araştırma ile yeni güncellenen araştırmanın kıyaslanmamasını istiyor. Nedenini de, '2003'teki çalışmada 10 alt kategoride 58 adet değişken kullanılmıştı. Yeni teşvik sistemine de dayanak oluşturan yeni araştırma ise demografik, eğitim, sağlık, istihdam, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali kapasite, erişilebilirlik ile yaşam kalitesi olmak üzere 8 alt kategoride, çoğunluğu 2009-2010 yıllarına ait 61 değişken kullanılarak hazırlandı. Bu çalışmada kullanılan değişkenlerin seçiminde ilin ülke içindeki ekonomik ağırlığı ve potansiyeli, sosyal gelişmişlik seviyesi, ortalama bireysel refah düzeyi, il ölçeğinde ekonomik ve sosyal gelişmişlik ile bireysel refah arasındaki kümülatif denge ve veri teminine ilişkin süreklilik hususları gözetildi. Eski göstergelerden 25'i yeni çalışmada yer aldı, ancak 2003'te yapılan çalışma ile yeni çalışmalar, farklı değişken setlerinin kullanılması nedeniyle kıyaslanabilir özellikte değil' sözleriyle anlatmaya çalışıyor.

Bu sözlerden sonra iki araştırmayı karşılaştırmamak, bakanlık açıklamasına katılmak mümkün mü?  Bırakın kıyaslamayı, işsizliğin ve teşvikteki haksızlığın kentimize nelere mal olduğunu kara kara düşünmek, adam akıllı masaya yatırmak gerekiyor.

Kısacası; hem geriliyoruz hem de GERİLİYORUZ beyler!

Haberiniz var mı?

İyi haftalar...


SATIR ARASI

M.ÖMER ÜNEY

o.uney@yeniadana.net

 

adanaulus

14.08.2012 17:25:11

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI