Göçle gelen çocuklara doğa sevgisi
Manşet Haber 6.11.2012 13:56:23 0

Göçle gelen çocuklara doğa sevgisi

Göçle gelen çocuklara doğa sevgisi

Adana(Ulus)--Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Fatih Kurt ve 2. Başkan Aydın Manaşırlı, Vali Yardımcısı Halis Arslan’ı ziyaret etti. Kulüp, kente göçle gelen çocukları ve gençleri çeşitli gezilere götürerek, onların topluma kazandırılmasına katkı koyacak.

Adana Valiliğince organize edilen “Sevgiye Uzanan Eller Projesi” ile ilgili Adana Vali Yardımcısı Halis Arslan ‘dan proje hakkında bilgi aldıklarını ifade eden Kulüp Başkanı Fatih Kurt, projeye destek olmak adına ellerinden gelen tüm özveriyi göstereceklerini Halis Arslan’a ilettiklerini ifade etti. “Sevgiye Uzanan Eller” projesinin asıl hedefinin iç göçle gelen çocukların Kent’e uyumlarının sağlanması için bu çocuklara kültür, sanat ve spora yönlendirmeleri  olduğunu sözlerine ekleyen Kurt,, Doğayı sevmeyen insanları da sevemez, bu çocuklara doğa sevgisinin aşılanması onların ve toplumun geleceği açısından önemli” dedi.

EDOSK Yönetim kurulu olarak, ilköğretim çağındaki çocukları, önceden belirlenen program dahilinde doğa gezileri, piknik ve kamp gibi organizasyonlara dahil edip onlara doğa sevgisini, birlik beraberlik ruhunu kavramalarını sağlamayı planladıklarını belirten Kurt,  etkinliklerin toplum içindeki iletişim becerilerinin geliştirilmesine de katkı koyacağını kaydetti.

“SEVGİYE UZANAN ELLER”  projesi kapsamında toplamda  4 bin civarında ilköğretim öğrencisine doğa sevgisi aşılanması, doğanın ve doğa sporlarının sevdirilmesi amacı ile projeye destek vermekten onur duyacaklarını ifade eden Kulüp Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Manaşırlı, bu türlü sosyal projelerde Everest adının daha sık duyulacağını vurguladı.

Adana’da Dağcılık ve Doğa Sporları alanlarında faaliyet gösteren Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, Türkiye Dağcılık Federasyonu üyesi. Sportif faaliyetlerin yanı sıra çeşitli sosyal projelerde de yer alarak adından sıkça söz ettiren EDOSK, kulüp yönetim kadrosu ve üyeleriyle birlikte çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°