GRİP AŞISI
Manşet Haber 28.09.2020 00:08:02 0

GRİP AŞISI 'TİCARİ SIR' OLDU!

GRİP AŞISI 'TİCARİ SIR' OLDU!

Koronavirüs salgınında olası bir ikinci dalganın yaşanabileceği endişeleri dile getirilirken; uzmanlardan ve resmi makamlardan 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan milyonlarca vatandaşa grip aşısı olmaları konusunda uyarılar geliyor. Pandemideki artış eğilimi sürerken, milyonlarca vatandaş ise grip aşısı olmayı bekliyor.Bu kapsamda CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, bilgi edinme yasası kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptığı başvuruda Türkiye'nin ilgili firmalardan hangi tarihte, kaç doz grip aşısı sipariş ettiğini sordu. CHP'li Bulut, Türkiye'ye gelecek grip aşılarından kaç dozun pandemiyle mücadele eden sağlık emekçileri için ayrılıp ayrılmadığını da sordu.

KAÇ DOZ OLDUĞU TİCARİ BİLGİYMİŞ

Sağlık Bakanlığı Ekonomik Değerlendirmeler ve İlaç Tedarik Yönetimi Daire Başkanlığı; CHP'li Bulut'in Türkiye'nin kaç doz grip aşısı aldığıyla ilgili sorusuna yanıt verdi. Sağlık Bakanlığı'nın yanıtında' Başvurunuzda yer alan bilgiler ticari bilgileri kapsadığından sistem üzerinden cevap verilememektedir' ifadeleri yer aldı. Kaç doz aşı alındığı konusunda bilgi vermeyen Bakanlık bu konuda ilgili talebin ilgili firmalara bildirilebileceğini belirterek topu ilaç firmalarına attı.

'MÜCADELEDE ŞEFFAFLIK SAĞLANMALI'

CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, kendisinin TBMM Sağlık Komisyonu üyesi olduğunu anımsatarak, 'Bu, bize bu tür bilgilerin verilmesi anlamında önem arz ediyor' diye konuştu. Pandemiyle mücadelede en önemli konulardan birinin şeffaflık olduğunu kaydeden CHP'li Bulut, pandemiyle ilgili her türlü verilerin vatandaşla paylaşılması gerektiğine işaret ederek, 'Vatandaşlar ona göre tedbirini alsın ve bilinçlensin' görüşünü dile getirdi.

'TOPLUMDA GÜVENSİZLİĞE NEDEN OLUYOR'

CHP'li Bulut, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere vatandaşların grip aşısı olması gerektiği yönünde kamuoyuna çağrı yaptığına dikkat çekerek, 'Bugüne kadar maske dağıtımı, sokağa çıkma yasağının uygulanması ve pandemiyle ilgili verilerin paylaşılmasında hep şüphe ve güvensizliğe neden oldular. Kaç doz aşı alındığı konusundaki soruya ticari bilgi olduğu gerekçesiyle yanıt verilmemesi toplumda güvensizliğe neden oluyor. Sürecin kapalı yürütüldüğünü gösteriyor' değerlendirmesinde bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°