GRİP AŞISINDA ÖNCELİK RİSKLİ HASTALARDA
Manşet Haber 24.10.2020 00:11:27 0

GRİP AŞISINDA ÖNCELİK RİSKLİ HASTALARDA

GRİP AŞISINDA ÖNCELİK RİSKLİ HASTALARDA

Adana Eczacı Odası (ADEO) Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, “Grip aşısı eczanelerimizde hazır olarak bulunmamaktadır. Elden satışı mümkün değildir.” dedi.

Grip aşısında kaos yaşanmaması için açıklama yapan Eczacı Odası Başkanı Yalbuzdağ, şöyle dedi:

“Geçtiğimiz yıl grip aşıları Aralık ayında gelmiş, ihtiyacı karşılamada yetersiz kalmıştı. Ülkemizde risk grubu olarak belirlenen 65 yaş ve üzerindeki kişiler ile yaşlı bakımevi ve huzurevinde kalan kişiler, gebeliğin 2. veya 3. trimesterinde olan gebeler, astım dâhil kronik pulmoner ve kardiyovasküler sistem hastalığı olanlar, diyabet dâhil herhangi bir kronik metabolik hastalığı, kronik renal disfonksiyonu, hemoglobinopatisi veya immün yetmezliği olan veya immünsupresif tedavi alanlar ile 6 ay - 18 yaş arasında olan ve uzun süreli asetil salisilik asit tedavisi alan çocuk ve adolesanların ve gebelerin, sağlık çalışanlarının aşı olması tavsiye edilmektedir.”

HALKIMIZI BİLİNÇLENDİRİCİ BİLDİRİ HAZIRLADIK

“Tedarikçi firmalar tarafından ülkemize bu yıl 1,5 milyon doz aşı geleceği bildirilmiştir. Yalnızca 65 yaş üstü kişilerin 7.5 milyon civarında, kronik hastalarla birlikte risk grubu olarak değerlendirilebilecek vatandaşlarımızın 25 milyon civarında olduğu düşünülürse, bu sene için gelecek 1,5 milyon doz aşı ihtiyacı karşılayamayacaktır. Bu sene için aşıya olan talebin fazlalığı ve yeterli dozda aşının gelmeyecek olması nedeniyle eczanelerimizde sıkıntı yaşayacağımızı, meslektaşlarımızın hastalarla karşı karşıya geleceğini ve en önemlisi halk sağlığının zarar göreceğini uzun zamandır söylüyoruz. Bu anlamda halkımızı bilgilendirme amaçlı bir bildiri hazırlayıp, sosyal medyada paylaşmaya başladık. Bu bildirimizde “Grip aşısı eczanelerimizde hazır olarak bulunmamaktadır. Elden satışı mümkün değildir”, Risk grubunda olup olmadığınızı doktora gitmeden E-Nabız sisteminden kontrol edebilirsiniz”, Eczanemizden aşı talep etmeden önce mutlaka hekiminize başvurunuz”, Raçeteniz Sağlık Bakanlığı sisteminde onay aldıktan sonra depolardan eczanelerimize ulaştırılacaktır”, Yalnızca 21.10.2020 tarihi ve sonrasında oluşturulan E-Reçeteler karşılığı grip aşınız karşılanacaktır” ibareleri yer almaktadır. Bu anlamda e-nabız programında influenza risk durumuna göre yüksek riskli olmadığı görülen vatandaşlarımıza grip aşısı reçetesi yazılamayacağı için aşı verilemeyecektir.“

GRİP AŞISI, SOĞUK ZİNCİR SİSTEMİYLE TAŞINMALIDIR

Ülkemize kaçak yollardan grip aşısı geldiğini hastalar tarafından öğrendiklerini de belirten Başkan Ecz. Yalbuzdağ, “Grip aşısı soğuk zincirde (2-8 ⁰C), sıcaklık değerleri aşılmadan taşınması gerekmektedir. Soğuk zincir kırıldığında, bu değerler aşıldığında grip aşısı etkililiğini yitirebilir. Kaçak grip aşıları halk sağlığını tehdit etmektedir. Grip aşılarına olan talep fazlalığı nedeniyle yaşanacak sorunların engellenmesi için; gelecek grip aşısı sayısının arttırılması için yetkililer acil tedbirler almalıdır.” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°