GRİP UYARISI
Manşet Haber 20.10.2016 19:05:19 0

GRİP UYARISI

GRİP UYARISI

Adana Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak, mevsim değişikliği ile birlikte son günlerde artış gösteren grip konusunda vatandaşları uyardı, hasta kişilerin hekim önerisi dışında ilaç kullanmamalarını istedi, “Özellikle risk grubunda bulunan grip aşılarını grip mevsimi boyunca yaptırabilir.” Dedi.
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Kadir Çağlar Çatak yazılı açıklamasında şöyle dedi:caglar_catak
“Grip her yıl sonbahar aylarında başlayıp ilkbahar aylarında azalarak devam eden bir seyir izler. Halk Sağlığı riski oluşturma potansiyeli yüksek olan grip hastalığının geçen sezon oldukça şiddetli görülmesi bu konuda gerekli tedbirlerin alınmasının gerekliliğinin göstergesidir. Grip aşısının özellikle ölümlerin önlenmesindeki rolü çok önemlidir. Geçen sezon kayıpların çoğunun 65 yaş üstü ve altta yatan hastalığı olan bireyler olması nedeniyle bu sezon grip aşısı konusunda zamanında duyarlılığın gösterilmesi önemlidir.
Grip her yaşta görülmektedir. Risk gruplarında hastalık daha ağır seyretmekte hatta ölümlere neden olmaktadır.
RİSK GRUPLARI
Dr. Çatak, grip hastalığı risk grubu konusunda şöyle dedi:
“-Gebe, -65 yaş üstü, 2 yaş altı bireyler,Bakımevi/huzurevinde kalanlar, Kronik böbrek yetmezliği, Astım dahil kronik akciğer hastalığı olanlar, Koroner arter hastalığı olanlar dahil, kalp damar sistemi hastalığı olanlar, Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, Kan hastalığı, Şeker hastalığı, Nörolojik ve metabolizma hastalığı olanlar, Kronik karaciğer hastalığı olanlar, Obezler, Sağlık çalışanları, 6 ay – 18 yaş arasında uzun süre aspirin kullanması gereken kişiler bulunmaktadır.
Özellikle risk grubunda bulunan grip aşılarını grip mevsimi boyunca yaptırabilir.
Hasta kişiler hekim önerisi dışında ilaç kullanmamalıdır.
Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulması önerilmektedir.
Hasta kişilerin sağlık kurumlarına ve kalabalık ortamlara gitmek zorunda kaldıklarında maske takmaları, hastalığın diğer kişilere bulaşmasını engellemektedir.
Hapşırma ve öksürme sırasında tek kullanımlık kağıt mendil kullanılmalıdır ve kullanıldıktan sonra etrafa temas ettirilmeden çöpe atılmalıdır. Eğer mendil yok ise kolun iç kısmı kullanılarak ağız ve burun örtülerek hapşırılmalıdır. Böylece elden ele bulaş önlenmiş olur.
El yıkama ve kişisel hijyen gripten korunmada önemli yöntemlerdendir.
Hasta olanların kalabalık ortamlarda bulunmamaları, evden çıkmamaları ve evde istirahat etmeleri hastalık bulaşmasının önüne geçmek için önemlidir. “

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°