GÜN GELİR; BOŞ KALIR FANİ KADEHLER

GÜN GELİR; BOŞ KALIR FANİ KADEHLER

(Felaketler arka arkaya. Kimi doğal, kimi yapay, kimi zorlamayla meydana gelen. Kaderimiz olmayan, olmaması gereken günleri yaşıyoruz. Ben de takıldım gündemin peşine ve hiç sevmediğim konularda yazılar yazıyorum. O gündem gerdi, yordu hepimizi. Bari hafta sonu, görmezden gelelim şu gündemi.)

İsmail Hakkı Nebioğlu… 1893 yılında İstanbul’da Nişantaşı’nda doğdu. Yüksek öğrenimini İstanbul Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. Bir süre öğretmenlik de yaptı.

Musikiye aşık bir aileden geliyordu. Annesi Ud çalardı. Bunun için musiki çalışmalarına çok erken yaşlarında, annesinin udunu çalarak başladı. Opera sanatçısı da oldu.

Çok güzel gözleri vardı. Bütün kadınlar ona aşıktı ve sadece onun gözlerini görebilmek ve sesini dinleyebilmek için operaya giderlerdi.

Oysa onun gönlü uzaktan için için sevdiği, sarışın, uzun boylu, mavi gözlü bir köylü güzelindeydi. Hep onunla evleneceğini, çocuklarının annesi olacağını hayal ederdi. Askerden sonra annesi gidip kızı ailesinden isteyecek, davul zurnalı bir köy düğünü yapacaklardı.

Askerlik hizmetini Çanakkale ve Kafkasya cephelerinde bölük komutanı olarak tamamladı. Keşan’da bir gece, birliği denetlemeye giderken, yakınında bir bomba patladı. Ağır yaralanmıştı.

En çok neresi zarar görmüştü bilir misiniz? Gözleri. Önceleri biraz görebiliyordu ama bütün kadınların hayran olduğu o gözler bir müddet sonra hiç göremez oldu.

Sonra kendisini tamamen musikiye verdi. 1918 yılında “Sine-i gül rengine hep hâleden şal gerseler,” diye başlayan ilk bestesini yaptı.

O çok sevdiği köylü kızına bir şeyler demek istiyordu. Ama diyemedi. Neydi dersiniz?

Gizli derdim kalbimdedir; onu ancak bilen bilir.
Gece gündüz ben ağlarım, gözyaşımı silen bilir.
Sevda bir ateşten gömlek, onu ancak giyen bilir.
Sevdiğimi bir ben, bir de şu kalbime giren bilir.

Bazen de iyiden iyiye realist olur; bu dünyanın gelip geçiciliğini haykırır; anı yaşamak isterdi.
 
Doldur ey saki, bu cem bezminde bir gün mey biter.
Boş kalır fani kadehler, tel susar, heyhey biter.
Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter.
Boş kalır fani kadehler, tel susar, heyhey biter.

HAKLI BENCE…GÜN GELECEK;

KADEHLERİMİZ BOŞALACAK; TEL SÖYLEMEZ OLACAK , HEYHEY BİTECEK.

SONRA DA, HER ŞEY BİTECEK.

ÖYLESEEEE …… HAYDİ DOSTLAR…

İfral TURGUT

Tarih: 14.09.2021 18:40

YAZARLAR


ADANA BÜYÜKŞEHİR İÇİN SON ANKET

ADANA’DA DÖŞEME MAHALLESİ PLATFORMU

"DÜNYA KUSURSUZ BİR ALAN OLSAYDI, SANAT OLMAZDI"

HEKİM VE SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN 14 ACİL TALEP

AKIN VURAL’A ‘YILIN DOKTORU’ ÜNVANI

DOST OYUNCULAR, “İSYANCILARI”I SAHNELİYOR

GAZETECİ ALİ SİRMEN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANIYOR

SÜMER: ŞAKİRPAŞA HAVALİMANI RANTA TESLİM EDİLMEK İSTİYOR

ÇOLAK’A CHP ZİYARETİ

BAHÇELİ GÜVEN TAZELEDİ, İZGİOĞLU MYK’DA

CHP’NİN ADANA VİTRİNİ!

ZEYDAN KARALAR, PROJELERİNİ TANITTI

ÇUKUROVA SANAT MERKEZİ İSTİYORUZ

SEYHAN HALK OYUNLARINA DÖRT DALDA BİRİNCİLİK

GÖÇMEN: GÜVENLİ BİR SARIÇAM YARATMAK İSTİYORUZ

KARALAR: YENİ VE BÜYÜK PROJELER, ÖNEMLİ HİZMETLER

OYA TEKİN'DEN ADANASPOR ZİYARETİ