GÜRER: POS CİHAZI MASRAFI ESNAFIN BELİNİ BÜKÜYOR
EKONOMİ 2.07.2022 13:50:00 0

GÜRER: POS CİHAZI MASRAFI ESNAFIN BELİNİ BÜKÜYOR

GÜRER: POS CİHAZI MASRAFI ESNAFIN BELİNİ BÜKÜYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, POS cihazı ücretlerindeki yüksek artış ve banka kartlarına da kredi kartı gibi faiz uygulanması nedeniyle oluşan mağduriyetleri, Hazine ve Maliye Bakanlığına yönelttiği iki ayrı soru önergesiyle Meclis gündeşine taşıdı.
Gürer’in mağduriyete neden olan sorunların çözüm önerileriyle birlikte sunduğu soru önergelerini yanıtlayan Bakan Nureddin Nebati, bankalarca ticari müşterilerden alınan ücretlere ilişkin tebliğden bahsederek, sorunun çözümüne yönelik herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, POS cihazı ücretlerindeki ciddi artışlarla ilgili soru önergesinde, POS makinalarında artan maliyetlerin hizmet sektöründe sorun yarattığına dikkat çekti.
Önceden POS makinalar bankalardan bedelsiz alınabildiğini anımsatan CHP Milletvekili Gürer, “ POS makinası birden fazla olan işyerleri ve oldukça fazla siparişle çalışan firmalarda POS makinalarının iş yeri personelleri de kullanıyor. POS makinaları bedelli olarak alınmakta ve 1-2 yılda kullanılmaz hale gelmekte olup sürekli yenileme ve işyeri sahibine artı bir maddi yük getirmektedir. Tedarikçi pek çok firmalara da yetki verildi. POS makinalarının fiyatı halen 3000-3500 TL arasında olup, her ay yazılım güncellenmesi için bankalar 70-80 TL masraf almaktadır. POS makinaları bakım için ayrıca servislere de düzenli olarak gönderiliyor ve yaklaşık 600 TL’ye yakın masraf çıkarıyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Gürer, konuyla ilgili soru önergesinde “Bakanlık olarak POS makinalarının maliyetlerine karşı restoranlara, yiyecek, içecek ve benzeri hizmetlere yönelik bir düzenleme ve esnafa destek düşünülmekte midir?” şeklindeki soruya da yanıt istedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, aynı Bakanlığa yönelttiği bir başka soru önergesinde ise kredi kartı ücretleri için kesilen komisyonun, son yıllarda sıklıkla kullanılan banka kartları için de kesildiğine işaret ederek, bu durumun müşterilerin mağduriyetine neden olduğunu belirtti.
Gürer, “Bankaların banka kartında yapılan harcamalardan kredi kartı gibi komisyon almaması için bir düzenleme düşünülmekte midir?” şeklindeki sorusunun da yine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından yanıtlanmasını istedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergelerine yanıt veren Bakan Nebati’nin her iki önergesine de aynı yanıtı verdi. Nebati, “Bankaların ticari müşterileri ile gerçekleştireceği işlemlerde, POS ücretleri, üye işyeri ücretleri dâhil, sunulan ürün veya hizmetler karşılığı alınabilecek ücretlerin tür ve nitelikleri ile azami miktar ya da oranları ve bunlara ilişkin usul ve esaslar Bankalarca Ticari Müşterilerden Alınabilecek Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ çerçevesinde belirlenmektedir” ifadesini kullandı.
Önerge sahibi CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise yaptığı değerlendirmede, Bakan Niebati’nin ne POS cihazları ne de banka kartları için sunulan önerileri dikkate almamış olmasını eleştirdi.
Gürer, ayrıca, “Banka kartı komisyonları ile ilgili olarak akaryakıt sektöründe sorunlar yaşanmaktadır. Firmalar tarafından anlaşmalı bankalara yüzde 1,23 komisyon ödenirken, diğer bankalar en az yüzde 1,58 komisyon almaktadırlar. Banka kartı kullanımı kredi kartına kullanımına oranla giderek artmaktadır. Kredi kartına bir aylık maliyet olması banka kartı kullanımını artırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°