Tarih: 11.03.2018 16:54

105 KİŞİYE BİR KAHVEHANE

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye'de 1118 kütüphaneye karşılık, 700 bin kahvehane var. 105 kişiye bir kahvehane düşüyor. Japonya’da basılan kitap sayısı 4,2 milyar Türkiye'de 23 milyon. Kitap okumaya ortalama yılda 6 saat zaman ayrılıyor. Kütüphane abonesi 1 milyon telefon abonesi 71 milyon. 4 kişilik ailenin yıllık cep telefon ödemesi ortalama 2.550 TL yıllık kitaba ayrılan para ortalama 6.5 TL. Gençlerin en önemli ihtiyaç listesinde akıllı telefon 1.sırada yer alırken kitap 235. sırada yer alıyor. Türk insanı günün 6 saatini TV, 3 saatini İnternet başında geçiriyor. Gelir dağılımı adaleti, basın özgürlüğü, şeffaflık, eğitim, adalet, demokrasi göstergelerinde sınıfta kalırken israf, trafik kazaları, pahalı yakıt borçlanma, ithalatta dünyanın önde gelen ülkeleri içinde yer alıyoruz. Manzara bu, sonuçları da ortada.
EN ÇOK KAHVEHANE OLAN 8 KENT
Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, işsizliğin derinleşerek arttığını, iş bulamayan gençlerin kahvehanelerde zaman geçirdiğini söyledi. Bilgi Edinme Kanunu çerçevesinde kahvehanelerin artış oranını soran Nazlıaka, artışın işsizlik ile doğru orantılı olmasına dikkat çekti.Nazlıaka, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
İşsizlik ile ilgili değerlendirmelerde kullanılan verilerden biri de kahvehane ve kütüphane sayılarıdır. Kültürümüzün bir parçası olmakla birlikte, kahvehanelerin artan doluluk oranı ve genç nüfusun kahvehanelerde çoğunlukta olması içinde bulunduğumuz vahim tabloyu göstermektedir. Ülkemizdeki işsizlik sorunu her geçen gün derinleşmekte ve genişlemektedir.
Ülkemizdeki kahvehane sayısına ilişkin bilgi edinme talebim Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yanıtlanmıştır. Bakanlık tarafından kahvecilik, kıraathanecilik ve internet kafe işletmeciliğine ilişkin verilere göre:
2011 yılında 71 bin 308 olan kahvehane ve internet kafe işletme sayısı 2017 yılında 99 bin 203’e yükselmiştir. Yaklaşık yüzde kırklık bir artış söz konusudur.
Bakanlık verilerinde kahvehane ve internet kafe sayıları ayrı ayrı verilmese de bu rakamın yüzde 90’ının kahvehanelere ait olduğu ortadadır. Bununla birlikte her iki iş kolunda da artış oransal olacağından, kahvehane sayısının yüzde 40 arttığını söylemek yanlış olmayacaktır.
2011-2017 yıllarında kahvehane, kıraathane ve internet kafe işletmelerinin en çok olduğu ilk sekiz il ise şu şekilde sıralanmıştır:
Reklamdan sonra devam ediyor



AKP’nin politikalarının sokağa yansıyan yüzü; yılda 6 kütüphane, 4 bin 650 kahvehane!
Kültür Bakanlığı resmi web sayfasında yer alan veriler incelendiğinde; 2012 yılında 1112 olan halk kütüphanesi sayısının 2016 yılında 1137’ye yükseldiği görülecektir. Ülkemizde her yıl yaklaşık 6 kütüphane açılırken, bu sayı kahvehane ve internet kafe için 4650’dir.
Bu rakamlar hükümetin ekonomi, kültür ve sanat konusunda yürüttüğü politikaların sokağa yansıyan yüzüdür. “Kitap okumuyorum, özetlerini okuyorum” diyen bir Cumhurbaşkanı ile yönetilen ülkemizde, okuma oranlarında yaşanan hızlı düşüş şaşırtıcı değildir. Cahilliğe övgüler düzen bir rektör yardımcısının terfi ederek YÖK Denetleme Kurulu’na atanması da iktidarın topluma verdiği bir mesajdır. Halkın okuyup bilinçlenmesi AKP’nin işine gelmemektedir. Onlar cahilliği ve yoksulluğu yönetmek isteyenlerdir. Biz ise cahilliği ve yoksulluğu yok etmek istiyoruz. Onlar düşünmeyen ve onlara bağımlı bir halk istiyorlar, biz ise fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bireylerden oluşan bir ülke istiyoruz.
Kahvehane talebindeki yüksek artış oranı; genç nüfusu olan bir ülkenin geleceği açısından düşündürücüdür. Gençlerimiz en verimli olabilecekleri yılları iş arayarak, iş bulamayıp kahvehanelere giderek geçirmektedir. Bu durum gençleri umutsuzluğa itmektedir. Bir ülkede gençler umutsuzsa, o ülkenin geleceği de karanlıktır. İşsiz olmak hem maddi hem de psikolojik açıdan yıpratıcıdır. Mutsuz bireyler mutsuz aileler yaratır, mutsuz aileler ise mutsuz bir toplum inşa eder. Ne yazık ki AKP’nin ekonomi politikası işsizlik üretme konusunda parmak ısırtmaktadır. Ülkemizi “okumuşların şerrinden koruma” duası eden zihniyet; halkımızı artan işsizlik ve heba edilen zaman ile ödüllendirmektedir.
Ekonomik kriz artık belirginleşmiş ve sokağa yansımıştır. Kahvehane sayılarındaki hızlı artış esnafın yüzünü güldürse de, bu tablo gerekli önlem alınmadığında yaşanacak toplumsal ve ekonomik krizin ayak sesleridir.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —