ADANA TÜRKİYE’NİN TEK ADAYI
Adana’nın “Unesco Gastronomi Kenti” olması için yaptığı başvurusu Ekim ayında Semerkan’taki toplantıda açıklanacak
Adana’nın “Unesco Gastronomi Kenti” olması için yaptığı başvurusu Ekim ayında Semerkan’taki toplantıda açıklanacak
Adana’nın köklü ve zengin mutfak kültürünü uluslararası arenada daha görünür kılmak amacıyla geçtiğimiz aylarda UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na gastronomi alanında resmi başvurusunu yapıltı.
İçeriği ve sunumu titizlikle hazırlanan başvuru dosyası, Paris’te yapılan ön değerlendirmeden başarıyla geçti. Sürecin sonucu ise Ekim ayında Semerkant’ta yapılacak oturumda açıklanacak. Bu oturumda, Adana’nın dosyası Türkiye’nin tek adayı olarak karara bağlanacak.

Vali Yavuz Selim Köşger, başvuru süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, kentin bu önemli yolda nasıl ilerlediğine ilişkin bilgiler paylaştı. Bu yıl, Adana’da yerel yönetimlerle birlikte çok güçlü bir dosya hazırladıklarını belirten Vali Köşger, “Ankara nezdinde süreci yakından takip ettik. Bu dosya, Türkiye’den UNESCO’ya gönderilen tek teklif olma özelliği taşıyor. Yani bu yıl, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na yalnızca Adana, gastronomi şehri ünvanı için aday gösterildi. Paris’teki değerlendirme süreci başarıyla geçildi. Ekim ayında Semerkant’ta gerçekleşecek toplantıda nihai karar açıklanacak. Semerkant, bizim kültürel köklerimize uzak olmayan bir şehir. Umuyoruz ki Adana için uğurlu gelecek. Ekim sonunda ya da Kasım başında, Türkiye’nin hak ettiği şekilde, Adana UNESCO Gastronomi Şehri ünvanını almış olacak.” dedi.
ADANA’NIN LEZZETLERİ KEBABIYLA SINIRLI DEĞİL
Uluslararası Adana Lezzet Festivali ile ilgili ilk toplantıyı da gerçekleştirdiklerini belirten Vali Köşger, bu yılki organizasyonu “Gastronomi Şehri” unvanına yakışır şekilde yapmayı hedeflediklerini ifade etti.
Adana’nın bu ünvanı almasının aslında geç kalınmış bir durum olduğunu dile getiren Vali Köşger, "İnsanların Adana’yı severek ziyaret etmesinin en büyük sebeplerinden biri mutfağımız. Elbette kebap en çok bilinen lezzetimiz ama Adana mutfağı sadece kebaptan ibaret değil. 500’ü aşkın yöresel yemeğimiz var. Bunları uluslararası arenaya uygun şekilde tanıtmak ve bu süreci sürdürülebilir kılmak için önemli çalışmalar yapmamız gerekiyor. Gastronomi endüstrisini kuracağız, yeni şefler yetiştireceğiz. Adanalıların cömertçe yaptığı yemek sunumlarını, evrensel zevklere de hitap edecek şekilde çeşitlendireceğiz.
Aynı zamanda mutfağımızın geleneksel ve otantik yönünü koruyarak, yenilikçi yorumlarla durağanlıktan uzaklaştıracağız.” şeklinde konuştu.
TURİZMİN ANA EKSENİ GASTRONOMİ OLACAK
Adana’nın gastronomi ekseninde kalkınmasının stratejik bir hedef olduğunu vurgulayan Vali Köşger, kent esnafının da süreci heyecanla takip ettiğini belirterek “Adana turizminin ana eksenini gastronomi olarak belirledik. Bu çok doğru bir strateji. Adana denilince akla ilk gelen şey lezzetler. İnsanlar gastronomi turizmi için seyahat ediyor; yeni tatlar keşfetmek istiyorlar. Adana bu anlamda büyük bir potansiyele sahip. Gelen turistin burada günlerce kalıp keyifli zaman geçirebileceği birçok unsurumuz var. Doğal güzellikler, zengin tarih, deniz, yaylalar, antik şehirler, kültürel etkinlikler ve dünyanın beşinci büyük müzesi dahil çeşitli müzelerimiz var. Tüm bu değerleri bir araya getirerek gastronomi odaklı bir kalkınma sağlayacağız. Bu ünvan, başta gastronomi sektörü olmak üzere Adana’daki tüm sektörleri yukarı taşıyacak. En önemlisi de bölge insanı bu süreçten ekonomik ve kültürel olarak kazançlı çıkacak.” dedi.
Adana’nın bu önemli yolculuğu, sadece bir ünvan kazanımı değil aynı zamanda kültürel mirasını dünya ile paylaşma ve geleceğe taşıma vizyonunun da güçlü bir göstergesidir. UNESCO sürecinin olumlu sonuçlanması halinde, Adana’nın lezzetleri dünya sofralarında daha da fazla yer bulacak ve şehir uluslararası gastronomi destinasyonları arasında hak ettiği konuma yükselecektir.