AKP İL BAŞKANI FİKRET YENİ
SİYASET 3.04.2018 15:28:34 0

AKP İL BAŞKANI FİKRET YENİ'DEN KONGRE TEŞEKKÜRÜ

AKP İL BAŞKANI FİKRET YENİ'DEN KONGRE TEŞEKKÜRÜ

AK Parti Adana İl Başkanlığına yeniden seçilen Av.Fikret Yeni, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen AK Parti Adana 6. Olağan Kongresi sonrası teşekkür mesajı yayımladı.
Başkan Fikret Yeni mesajında, 'Yüreğir Spor Salonu'na sığmayıp salon dışını miting alanına çeviren muazzam kalabalık halkımızla birlik ve beraberlik içerisinde 6. Olağan Kongremizi gerçekleştirdik.
İl Kongremize teşrifleriyle bizleri onurlandıran başta Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, sayın bakanlarımıza, genel başkan yardımcılarımıza, milletvekillerimize ve kongremizi gerçekleştirdiğimiz salona sığmayıp salon dışında ve içinde bayram havası oluşturan tüm AK Parti camiamıza, yol arkadaşlarımıza ve dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
Bundan sonra da hep birlikte, millete hizmet yolunda yürümeye, hep birlikte büyük milletimize hizmet etmeye, 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin, Cumhurbaşkanımız ve yol arkadaşlarının iradesiyle değil bir kıtanın, dünyanın sayılı ve sayılır güçlerinden biri olduğunu ifade eden Başkan Fikret Yeni, “Artık üzerine oyun oynanan bir ülke olmaktan çıkıp oyun kurucu, yönlendirici bir ülke olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın sayelerinde dünya mazlumları da zalimleri de biliyorlar ki artık, dünyada adalet timsali, güçlüden yana değil, haklıdan yana olan, zalimin zulmünü yüzüne karşı haykıran, şanlı mazisinden güç alarak aydınlık bir atî kuran bir devlet, bir millet var. Yüz yaşına yaklaşan genç adama, bu millete, altı asırlık babasını, on dört asırlık dedesini yeniden hatırlattığı, sahip olduklarını hatırlattığı, millet olma bilinci kazandırdığı için milletin adamına minnettarız” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Adana İl kongresinde, Adana’nın 16 Nisan halk oylamasında yüzde 42’lik “evet” oranıyla beklediklerini ve Türkiye ortalamasının çok altında kaldığını belirterek, şöyle demişti:
“BİZ KENDİMİZİ YETERİ KADAR ANLATAMAMIŞIZ”
“Halbuki biz Adana’yı biliriz, Adana da bizi bilir. Türkiye için neler yaptığımızın, Adana’ya hangi hizmetleri getirdiğimizin en yakın şahidi sizlersiniz. Çünkü Adana hem sanayi, ticaret, tarım hem de güzel yürekli, mert, cesur insanların şehridir. Demek ki biz kendimizi Adana’ya yeteri kadar anlatamamışız.(http://www.adanaulus.com/erdoganbiz-kendimizi-yeteri-kadar-anlatamamisiz/)

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°