Adana(Ulus)-- Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin başlatmış olduğu ve çeşitli taleplerini dile getirdiği açlık grevi eyleminin 52. güne geldiğini, bugüne kadar cezaevlerine ve buradan yükselen taleplere genelde bir güvenlik sorunu olarak bakıldığını söyledi. Çıtırık, “Cezaevi sorununu sadece güvenlik düzeyinde ele alarak kalıcı bir çözümün üretilemeyeceği ortadır.” Dedi. Çıtık yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Cezaevi koşullarının insan onur ve saygınlığına yaraşır bir düzeyde olması, infaz sisteminin suçluyu ıslah edip, düzeltmeye yaraması ve suçluyu topluma kazandırması gereken bir anlayışta olunması gerekir. Yine suçlu, özgürlüğünün kısıtlanması dışında başka bir cezaya da tabi tutulmamalıdır.
52 günden beri devam eden açlık grevlerine kulak tıkamak doğru değildir.
Tutuklu ve hükümlülerin çeşitli talepleri ayrıca bir değerlendirme konusudur. Ancak asıl olan YAŞAM HAKKIDIR. Nitelikleri arasında sosyal hukuk devleti olduğunu belirten devletin bireyin maddi ve manevi gelişimini sağladığı insan haysiyet ve onuruna yaraşır düzeyde yaşam sürmesi için gerekli koşulların hazırlanması gerekir.En temel hak Yaşam Hakkıdır. Türkiye, tutuklu ve hükümlülerin bu nitelikteki eylemlerini geçmişte görmüş ve yaşamıştır. 1996 ve 2000'li yıllarda yaşanan açlık grevlerinde onlarca insanın öldüğü ve yüzlerce insanın da bedensel ve zihinsel yönden engelli insan olmasına neden olan acı ve üzücü olaylar yaşanmıştır.
Açlık grevinin 52. gününde sorumluluk sahiplerinin duyarsız kalması bu grevi yok sayarak çözüm sağlanamayacağı ortadadır. Bu nedenle siyasi iktidarın, medyanın (kitle iletişim araçları) demokratik kitle örgütlerinin ve bireylerin sessiz kalmaması ve en temel hak olan Yaşam Hakkının üzerinden talihsiz ve üzücü olayların yaşanmaması için gerekenleri yapmaları bir zorunluluktur. Bu itibarla dileğimiz geçmişte yaşanan ve olumsuzluklarıyla halen hafızalardan silinmeyen ölüm ve engelli insan sonucunun ortaya çıkmaması için yetkili ve sorumluluk sahiplerini göreve davet ediyoruz.”