Başbakan ABD’ye gidecek mi?
GÜNDEM 11.05.2013 18:24:26 0

Başbakan ABD’ye gidecek mi?

Başbakan ABD’ye gidecek mi?

Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ndeki patlamalarda 40’ın üzerinde ölü, 100 kadar yaralı var. Yaralılardan çoğunun durumu ağır ve hayati tehlikesi bulunuyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceden açıklanan programına göre, ABD Başkanı Barack Obama'nın daveti üzerine 16 Mayıs 2013 tarihinde Washington'u ziyaret edecek ve Beyaz Saray'da Obama ile bir araya gelecek.

Reyhanlı’da yaşanan  olay sonrası Başbakan Erdoğan’ın ABD gezisinin ne olacağı bilinmiyor. Başbakanlık Basın Merkezi ise şu saate kadar resmi bir açıklama yapmadı.  Başbakanlık Basın Merkezi tarafından yapılan ve aralarında Anadolu Ajansı'nın da bulunduğu bir çok haber ajansı ile medya kuruluşu da  Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Obama'nın daveti üzerine 16 Mayıs 2013 tarihinde Washington'u ziyaret edeceğine yer vermişti.  Başbakanlık Açıklamasında şu ifadelere yer verilmişti:

''Sayın Başbakanımız ile Başkan Obama arasında yapılacak görüşmede, Türkiye ve ABD arasındaki ikili ilişkiler, ticaret ve ekonomik işbirliği, terörle mücadele konularının yanı sıra, Suriye de dahil olmak üzere bölgesel ve küresel meseleler ele alınacaktır''

erdogan_basbakanÖte yandan, Beyaz Saray Sözcüsü de açıklamasında, ABD Başkanı Obama'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlamayı sabırsızlıkla beklediği ifadelerine yer verilmişti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°