TMMOB Yüksek Onur Kurulu Üyesi mimar Erkan Karakaya, iktidarın TMMOB’a baskı uyguladığını ve tüm diyalog yollarını kapattığını belirtirken, “Yerel yönetimlerle diyalog kurabiliyoruz” dedi.
Çukurova Press Gazetesi’nden Doğan Gülbasar’ın haberine göre,TMMOB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Erkan Karakaya, her iktidarın TMMOB’u yanlış uygulamalarında kendine engel olarak gördüğünü belirterek, “Sadece bu iktidar değil geçmiş iktidarlar döneminde de TMMOB’a baskı uygulanmaya çalışıldı. Ancak bu iktidar baskıdan ziyade TMMOB’u yok etmeye çalışıyor” dedi.
Yerel yönetimlerle ilişkilerde siyasi parti ayrımı yapmadıklarını anlatan Erkan Karakaya, “Yerel yönetimler yasası yerel kralları tanımlıyor. Seçilen başkan ne kadar iyi niyetli olursa olsun mevcut yasalarla yerel kral haline geliyor. Tüm yetkiler başkana veriliyor, yerel inisiyatifler devre dışı kalıyor” diye konuştu.
TMMOB Yüksek Onur Kurulu Üyesi Erkan Karakaya, genel ve yerel iktidarla TMMOB ilişkilerini Çukurova Press’e değerlendirdi. Erkan Karakaya, referandumda TMMOB olarak ‘hayır’ diyeceklerini açıklarken, kendisine yönelttiğimiz sorular ile aldığımız yanıtlar şöyle:
-TMMOB olarak iktidarı zaman zaman kamuoyuna şikayet ettiniz ve bazı uygulamalarına karşı çıktınız. TMMOB iktidar ilişkileri nasıl?
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB), geçmişten bugüne kadar toplum nezdinde güvenilirlik konusunda belirli saygınlığı olan bir kuruluştur. Ancak TMMOB, son yıllarda kamu ve toplum yararına çıkışları nedeniyle mevcut iktidarın hedefi haline geldi. Bu aslında mevcut iktidara özgür bir durum değil. Değişik dönemlerde farklı iktidarlar TMMOB üzerinde baskı uygulamaya çalıştı. Ancak bu defa iktidar TMMOB’a baskı uygulamak yerine yok etmeye çalışıyor.
-İktidarlar neden TMMOB’la uğraşıyor?
1954 yılında o döneme uygun olarak meslek örgütlerinin yasaları çıktı. O dönem şartlarına göre oldukça demokratik ve özgürlükçü bir yasaydı. Sonraki dönemlerde iktidarlar bu yasayı değiştirmek için değişik yollara başvurdu. Bu yasanın temelini anayasanın 135’inci maddesi oluşturuyor. 135’inci madde değişmeden TMMOB yasasını değiştiremeyeceğini anlayan iktidar süreçte farklı uygulamalar içine girdi.
-Bu uygulamalar nelerdir? Örnek verebilir misiniz?

Öncelikle TMMOB’un ekonomik kaynaklarını yok etmeye çalıştılar. Bunda da kısmen başarılı oldular. TMMOB’un en büyük avantajı ise kamu kurumu olma özelliğidir. Kamu yararına görmediği uygulamalarla ilgili dava açma hakkı vardır.
-İktidar neden böyle bir şey yapıyor?
Çünkü iktidar TMMOB’u kendine engel olarak görüyor. TMMOB iktidarlara karşı siyasi hesaplaşma içinde değil. TMMOB, yanlış yatırımlara karşı duruş gösteriyor. Bütün neden budur. Zaten TMMOB siyasi bir kurum değil. TMMOB’un 510 bin üyesi var ve içinde her görüşten insan bulunuyor. 24 yapıyı içinde barındırıyor. TMMOB bu yapısıyla Türkiye’nin en büyük örgütlü yapıların biri konumunda. TMMOB’u sadece AKP iktidarı değil, tüm iktidarlar kendisine engel olarak gördü. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit de TMMOB’dan sıkıntı duydu.
-Diğer iktidarlarla bu iktidarın TMMOB’a bakış açısı nerede ayrılıyor?
Tüm iktidarlar sıkıntı duydu ama hiçbiri yok etmeyi denemedi. Tüm konularda olduğu gibi mevcut iktidar ya ele geçirme ya da yok etmeyi deniyor. TMMOB’u ele geçiremeyince mevzuatına müdahale ederek yok etmeyi denediler. Bu dönemde mevcut hukuğun az da olsa hala işliyor olmasından kaynaklı müdahaleleri tam istedikleri gibi sonuçlandıramadılar.
-Nasıl müdahale ediyorlar, ne gibi yöntemler deniyorlar?
En son müdahale geçtiğimiz dönemde gerçekleşti. Bakanlık TMMOB’a bağlı 11 meslek odasına müfettiş gönderdi. Böylece idari ve mali denetim yapmak istediler. Oysa mevcut mevzuat bu şekilde bir denetimi öngörmemektedir.
-Referandum sürecinde TMMOB’un tavrı ne olacak?
Referandum süreciyle ilgili TMMOB karar aldı. TMMOB olarak hayır diyeceğiz. Bu siyaset değildir. Anayasa konusunda görüş bildirme hakkı olarak görüyoruz. TMMOB yönetimi aldığı kararla anayasa değişikliğini halka anlatacak. Anayasa sürecinde TMMOB taraf olarak kampanya yürütecek. Bu süreçte hiçbir siyasi kurumla ortaklık yapmayacağız. 24 oda ve tüm şube ile temsilcilikler bununla ilgili çalışmalar yapacak. Siyasi partilerle ortaklık yapmayacağız ama sivil toplum örgütleriyle kampanyalarımızı birleştirebiliriz.
-Yerel yönetimlerle ilişkileriniz nasıl?
Genel iktidar için söylediklerimiz yerel yönetimler için de geçerli. Siyasi ayrım yapmadan söylüyorum bunu. Yerel yönetimlerle ilişkilerimiz siyasi partilere göre değişmiyor. Yerel yönetimlerin kente karşı işlediği suçlar kentli haklarının ihlalidir. Yanlış yatırımlar noktasında mesleğimizin uzmanlığı çerçevesinde kamu yararına müdahalelerimizi sürdürüyoruz. Bu bazen A partisi oluyor, bazen de B partisi olabiliyor. Bizim bu tavrımıza, duruşumuzdan her siyasi görüşe mensup yerel yönetimler muhatap olabiliyor. Bazen yerel yöneticiler Aytaç Durak örneğinde olduğu gibi sadece kendilerinin sıkıştırıldığını zannedebiliyor. Ama kim çok yanlış yapıyorsa en çok ona karşı oluyoruz.
-TMMOB’un tavrı Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusunda da çok konuşuldu.
Kaçaksaray’da Atatürk’ün mirası iç edilmeye çalışıldı. Yargı buna dur dedi. Buna karşı binayı yaptılar. O yüzden biz o yapıya Kaçaksaray diyoruz, onlar da kaçak olduğunu bildikleri için buna karşı çıkmıyor. Cerattepe’de de durum aynı. Kamu yararı nedeniyle biz oraya karşı çıktık.
-Gezi Parkında da aynı durum sözkonusu mu?
Gezi’de TMMOB parkın AVM olmasına karşı çıktı. Sonraki gelişmeler TMMOB’un dışındadır. İlk gün TMMOB’un haklı duruşuna iktidar kulak verseydi durum bu noktaya gelmezdi.
-Yerel yönetimlerle diyalog kurabiliyor musunuz? Önerilerinize kulak veriliyor mu?
Genel iktidar tüm diyalog yollarını kapattı ama yerel yönetimlerle hala diyalog kurabilme durumu var. Genel iktidar TMMOB’a randevu bile vermiyor. Tüm kapılar kapalı. Yerel yönetimlerle diyalog bazen kamu yararına olumlu sonuçlar veriyor bazen de dediğim dedik uygulamalara devam ediyorlar.
-Bunun nedeni nedir?
Günümüzde iktidarın istediği başkanlık yasasının benzeri yerel yönetimler yasasıdır. Yerel yönetimler yasasında yerel krallar tanımlanmıştır. Pek çok konuda başkan tek yetkilidir ve denetim mekanizması zayıftır.
Seçilen başkan ne kadar iyi niyetli olursa olsun yasa onu mevcut şartlarda yerel kral konumuna getiriyor. Yerelleşmeyi inkar etmemek gerekir ancak bizim yasamız yerel inisiyatifleri güçlendirmek yerine başkanı güçlendiren bir yapıda.(ÇUKUROVA PRESS-DOĞAN GÜLBASAR)