Bosna Hersek’ e  Gittiler
Manşet Haber 13.06.2013 19:40:42 0

Bosna Hersek’ e Gittiler

Bosna Hersek’ e Gittiler

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Adana Şubesi üyeleri Bosna Hersek’e gezi düzenledi. 40 kişiden oluşan heyet  Saray Bosna’yı gezdi.

askon_saraybosnaASKON Adana şubesi Organize Komite Başkanı İmam Gazali Hiradağı,Saray Bosna’da vezirler şehri olarak bilinen Travnik, savaş sırasında birçok insanın şehit edildiği Ahmiç  köyünü ziyaret ettiklerini, tarihi dokusu korunmuş Travnik sokakları, Tarihi Osmanlı Kale’sinden şehir manzarası, 300 yıllık İbrahim Paşa Medresesi’ni , Fatih Sultan Mehmet’ in su içtiği Göksu Plava Vodayı , Sarajevo şehrinde yaşanan hazin savaşın şehitleri Aliya İzetbegoviç’ in anıt mezarının bulunduğu şehitliği, Avrupa’nın en müstesna çarşısı Baş Çarşı’ da gezdiklerini söyledi. Hiradağı şöyle konuştu:

“ Osmanlı döneminden beri eğitimine ara vermeden devam eden Kurşunlu Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman’ ın halasının oğlu Gazi Hüsrev  Bey’ in Camisini, Bosna savaşında günlerce yanan, milyonlarca el yazması eserin yok edildiği kütüphane, Fatih Sultan Mehmet’e hediye edilen Hünkar Camii’ ni, Birinci Dünya Savaşı’ nın çıktığı yer olarak bilinen Latin (Hünkar)Köprüsü’ nü  , Osmanlı kalesi Beyaz Tabya’nın gezilmesi, Fatih Sultan Mehmet’ in şehre girdiği kapıdan geçip Osmanlı Çeşmesinden su içme, Saraybosna şehir manzarasını seyir, Fatih’in Bosna’ya girdiği tarihi koza köprüsünü ziyaret, Mostar’ da Osmanlı’dan günümüze kadar gelmiş restorasyonu Türkiye tarafından yapılan meşhur Konjic (konyitz) köprüsünü görme, Jablanica yolu üzerinde Partizan Askerleri tarafından sabote edilen Nazi Treni’ nin ve yıkılan köprünün panoromik görülmesinin ardından aslına uygun restore edilmiş Türk izlerini taşıyan Tarihi Türk Köyü Poçiteli’yi ziyaret, Alperenler  Tekkesini ziyaret, Tarihi Mostar köprüsünü ve savaştan kalan şehitlikleri ziyaret etme imkanı ile Bosna Hersek gezimizi tamamlamış bulunmaktayız. Tarihimizle buluşmanın heyecanı içerisinde Türkiye’mize dönüş yaptık.”  

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°