CHP iktidarında Çocuk yoksulluğu son bulacak
Manşet Haber 6.10.2015 12:12:37 0

CHP iktidarında Çocuk yoksulluğu son bulacak

CHP iktidarında Çocuk yoksulluğu son bulacak

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Adayı Burhanettin Bulut, toplumda kadınlarla birlikte en çok istismar edilen grup olan çocukların, CHP iktidarında güvence altına alınacağını ve çocukların geleceğe umutla bakmasını sağlayacak kurumsal ve yasal düzenlemelerin yapılacağını söyledi.  ‘CHP Aile Sigortası Programı’yla yoksul çocukların sağlık, beslenme, kreş ve eğitim başta olmak üzere tüm gereksinimlerinin de karşılanacağının altını çizen Bulut, “CHP iktidarında çocuk işçiliğini önleyip çocuk istismarının etkin bir şekilde cezalandırılmasını sağlayacağız” dedi.

Türkiye’de eşitsizliklerin ve yoksulluğun kuşaktan kuşağa aktarıldığını dile getiren CHP Adana Milletvekili Adayı Bulut, yoksul çocukların kaliteli sağlık ve eğitim hizmetlerine ulaşamadıkları için yoksulluk döngüsü içinde kaldığının altını çizdi.

Türkiye’nin geleceğini bugünün çocukların şekillendireceğini aktaran Bulut, çocukların sağlıklı, mutlu bir çevrede büyümelerinin önemli olduğunu kaydetti. CHP iktidarında yapılacak kurumsal ve yasal düzenlemelerle çocukların geleceğe umutla bakmasının sağlanacağını ifade eden Bulut,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, “Aile ve Çocuk Bakanlığı” adı altında icracı bir bakanlık olarak yeniden yapılandırılacağını söyledi.

Çocuk yoksulluğunu önlemeye yönelik olarak “Türkiye Çocuk Politikası”nın hayata geçirileceğini anlatan Bulut, “Ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nu yeniden yapılandırılacak, çocukların adli vakalara karıştığı durumlarda çocuk haklarının korunması da yasal güvence altına alınacak” diye konuştu.

BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3. protokolündeki bireysel başvuru hakkının da onaylanacağını belirten Bulut, tüm yerel yönetimlerde çocuk dostu kent uygulamalarının hayata geçirilmesi için yasal düzenlemelerin yapılacağına işaret etti.

CHP Aile Sigortası Programıyla yoksul çocukların sağlık, beslenme, kreş ve eğitim başta olmak üzere tüm gereksinimlerinin de karşılanacağını ifade eden Bulut, çocuk işçiliğinin önleneceğini, çocuk istismarının etkin şekilde cezalandırılacağını, her ilde kurulacak toplam 15 bin aile merkeziyle her çocuğun sağlık, beslenme, eğitim, sosyal ve kültürel gelişim konularında yeterli olanaklara kavuşmasının sağlanacağını sözlerine ekledi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°