Tarih: 17.12.2022 12:49

<strong>CUMHURİYETİN 2’NCİ YÜZ YILINDA ÇIKARILACAK AF İLE KARA PARA AKLANMASIN!</strong>

Facebook Twitter Linked-in






Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında ‘’genel af ve vergi affı’’ toplumun beklentisi haline geldi. İktidar tarafından; ‘’Vergi Barışı, Varlık Barışı veya yapılandırma’’ gibi çeşitli adlarla çıkartılan kanunlar genellikle kara para aklayanlara yaradı. Cumhuriyetimizin 2’nci yüz yılında yanlış ekonomik uygulamaların neden olduğu; vadesi geçtiği halde ödenemeyen kamu alacaklarına kolaylık getirilmesi mali çevrelerde de konuşulduğu bilinmektedir.





CUMHURİYETİN 2’NCİ YÜZYILINDA KARA PARACILAR AF EDİLMEMELİ!





Matrah artırımı, kasa affı, işletmede kayda alınmayan bazı emtiaların maliyetlere alınması veya imalat veya stokta olduğu halde belgesi olmayan emtianın cüzi vergi oranlar ile kayda alınması düzenlemeleri de bir yere kadar AKP’nin kayıtsız, belgesiz ekonomik uygulamalarının sonucu olarak yapılandırma kapsamına alınması Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında toplumun barışı moda deyimle bir helalleşme sayılabilir.





Ancak Cumhuriyetimizin 2’nci yüzyılında kirli, haram kara para aklayıcılarının affının araya; esrar, eroin, kokain, rüşvet, yolsuzluk gibi uyuşturucudan elde edilen kara para aklayıcıları lehine bir düzenleme kamu cicdanını yaralayacaktır.





Bu düzenlemelerin hiç değişmeyen cümlesi; ‘’ Yurt içinde veya yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazlar ekonomiye kazandırılması’’ şeklindeki düzenleme artık parlamentoya gelmemelidir.





Böyle bir düzenleme iktidarın kendi dönemleri ile ilgili kanunsuzlukların izini silmek, temizlemek olur.





Nitekim, bir suç örgütü lideri kendisinin de içinde bulunduğu bütün kanunsuz işleri tek tek açıklamakta, bu kirli paraların siyasetin dizayn edilmesinde nasıl kullanıldığını açıklamaktadır.





AKP döneminde bu şekildeki kanunların biri bitmeden öbürünün yürürlüğe girdi. Hatta bu düzenlemelerin taksit ödemelerinin biri birine karıştığı, mükellef ve uygulayıcıların içinde çıkılmaz uygulamalardan şikayetçi oldukları bilinmektedir.





Bu düzenlemeler Kanun ile de yapılmış olsa da Sayın CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da haklı olarak belirtiği gibi ‘’Türkiye’yi Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında geliyor.’’ Demek durumunda bıraktı.





AKP DÖNEMİNDE KARA PARACILARA AF ÜSÜNE AF





Bu yılın Ağustos Ayında yürürlüğe giren ve halen de yürürlükte bulunan 7417 sayılı Kanun’un 50’nci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 15’nci maddesi şimdiye kadar bu şekilde çıkan kanuni düzenlemelerden çok farklıdır.





Kanun yapma tekniğine, genel hükümlere ve şimdiye kadar olanlardan daha çok ‘’kara paracılar’’ için adrese teslim olarak düzenlendiği açık olarak görülmektedir.





AKP döneminde yasalaşarak yürürlüğe giren 9 adet kanunun bulunmaktadır. Bu Kanunlar;









-          7- 7186 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (2’nci maddesi ile) 19 Temmuz 2019 tarih ve30836 sayılı,





-          8- 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 11.11.2020 tarih ve 31307 sayılı,









Resmî Gazetelerde yayınlanmışlardır.





Halen yürürlükte olan 7417 sayılı Kanuni düzenleme ile kapsamdaki varlıklar Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılmasına karşın, ‘’gerçek ve tüzel kişileri’’ de kapsadığı şeklinde düzenlenmesi ilginçtir.





İlginç olan diğer bir konu da;‘’başkaları üzerinde kayıtlı varlıkların gerçek sahibi kurumlar adına düzeltilerek aklanmasıdır.’’





Bu aklanmaların bir şekilde ekonomiye kazandırılsa da cezai sorumluluklarının devam edip etmeyeceği ayrı bir tartışma konusudur.





Yani, gerçek kişilerin kayıt dışı ya da kara para şeklindeki gayri kanuni kazançları Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan düzenleme ile Kurumlar bünyesinde aklanmaktadır.





Bu düzenleme şimdiye kadar olanlardan daha farklıdır. Kanun tekniği ve vergi hukuku ve en önemlisi kanunların genelliği ve eşitliği ilkelerine, kanun yapma usul ve esaslarına da aykırı bir düzenlemedir. Bu çelişki ve uyumsuzlukları yayınladıkları Genel tebliğde de anlamak mümkündür.





ŞİRKETLERİN KANUNİ TEMSİLCİLERİ, ORTAKLARI VEYA VEKİLLERİ ADINA GÖRÜNEN VARLIKLAR DA KURUMLARI ADINA AKLANIYOR





Düzenleme ile;









Bu işlerin perde arkasında gizlenecek bir şeyler olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.





YURT DIŞINDAKİ VARLIKLARI YURDA GETİRİLME VE SÜRESİ 





Yurt dışında bulunan ve düzenleme kapsamında olan varlıkların, bildirim yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi gerekmektedir. Ancak;









Şeklinde düzenlenmiştir. Türkiye’ye getirilmesinden amaç;









Yeterli görülmüştür.





YURDA GETİRİLME ZORUNLULUĞU OLMAYAN DURUMLAR





Yayınlanan Tebliğ ile;









YURT DIŞINDA GELENE SIFIR VERGİ YURT İÇİNDEKİNE YÜZDE 3





Yapılan düzenlemede yurt dışı varlıklar ve yurt içi varlıklar için farklı oranda vergi hesaplanması ve ödenmesi söz konusudur. Yurt dışı varlıkların banka ve aracı kurumlara bildiriminde kademeli bir vergi öngörülmüştür. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden;









Oranında peşin olarak tahsil ettikleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyeceklerdir.





Ayrıca; 









Öngörülmüştür. Yurt içindeki varlıkların beyanında farklı bir düzenleme yapılmış olup, düzenlemeye göre vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %3 oranında vergi ödenecektir.





TAPU DEVİRNDE HARÇ ÖDENMEYECEK





Varlık barışı kapsamında beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden, Harçlar Kanunu kapsamında harç ödenmeyecektir.





HALK ARTIK KARA PARANIN AKLANMASINI İSTEMİYOR





AKP’nin iktidara geldiği tarihten beri 2 yılda bir yasalaştırdığı; rüşvetten, yolsuzluktan, uyuşturucudan veya kayıt dışı bırakılmış gelirlerden elde edilen kirli paranın ‘’varlık barışı’’ veya başka adlarla sıfır veya çok düşük oranlarda vergilendirilerek aklanması, Cumhuriyetimizin 2’nci yüz yılı bahane edilerek çıkartılması halkın vicdanında yeri yoktur. Yeter artık!





Sabri Arpaç





sabriarpacymm@gmail.com





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —