Demirçalı ne sordu, Bakan ne yanıt verdi?
Manşet Haber 2.01.2013 10:49:03 0

Demirçalı ne sordu, Bakan ne yanıt verdi?

Demirçalı ne sordu, Bakan ne yanıt verdi?

Adana(Ulus)--alidemircaliCHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Adana’nın içme su sorununu TBMM gündemine taşıdı. Meclis Başkanlığı’na Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yanıtlaması istemiyle 6 soru yönelten Demirçalı ilginç yanıtlar aldı.

Demirçalı, Adana’nın içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının, Çatalan Baraj Göl’ünden karşılanması için 31.05.1995 tarihinde protokol imzalandığını ve yapılan protokolün en büyük sorununun yüksek maliyet olduğunu ifade etti. Protokol ile 30 yıl boyunca su temini için, katılım bedeli olarak her yıl,2,5 milyon lira paranın DSİ’ye ödendiğini kaydeden Demirçalı, “Adana ilimizde, belediyenin çöplerini ayrıştıran bir firmaya ayda 400 bin lira ücret ödeniyor. Oysaki Türkiye’deki birçok belediye çöplüklerini satarak para kazanırken, Adana’da ise durum tam tersine işliyor. Yaşanan bu handikaptan dolayı her su abonesi, çöpü ayrıştıran firmaya su faturasının içinde 1 lira ücret ödemek durumunda kalıyor.” sorusunu yöneltti. Bakan bu soruların hiç birine yanıt vermedi.

 

CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, TBMM Başkanlığı’na Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yazılı yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesindeki soruları ve aldığı yanıtlar şöyle:

DEMİRÇALI: Bakanlığınıza bağlı DSİ tarafından Adana Büyükşehir Belediyesi ve ASKİ Genel Müdürlüğü arasında Çatalan Baraj Gölü ile ilgili imzalanan protokolün bir benzervar mıdır? Neden böyle bir protokol uygulanmıştır? Bu protokol hukuki midir?

BAKAN EROĞLU: Bakanlığım tarafından içme suyu hizmeti götürülen tüm belediyeler ile Çatalan Barajında olduğu gibi 1053 sayılı “Belediyeler Teşkilatı olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” gereği geri ödeme şartlarını belirleyen bir protokol düzenlenmektedir. Ayrıca yine aynı Kanun’a istinaden protokoller İçişleri ve Maliye Bakanlığı görüşü alındıktan sonra geçerlilik kazanmaktadır.

DEMİRÇALI:  Bir kentte ve o kentte yaşayanlara sağlıklı içme suyunun götürülerek  kullanımının sağlanması devletimizin asli görevi midir? Durum böyle ise neden belediye bu görevi yapma gereği duymuştur?

BAKAN EROĞLU: Belediye teşkilatı olan yerleşim yerlerine içmesuyu hizmetiyle alakalı yatırımların gerçekleştirilmesi görevi, 1053 sayılı Kanun ile DSİ Genel Müdürlüğüne, Belediyeler Kanunu ile Belediyelere ve İller Bankası Kanunu ile de İller Bankası Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Belediyeler içmesuyu tesislerini kendileri yapabilecekleri gibi isterlerse diğer kuruluşlara da yaptırabilirler.

DEMİRÇALI: Adana’da konut, işyeri ve fabrikalarda tüketile su fiyatları sizce standartlara uygun mudur? Türkiye’de içmesuyu kullanım bedelinin bir standartta bağlanması sözkonusu mudur?

BAKAN EROĞLU: Sorulan hususlar bakanlığın görevleriyle alakalı değildir.

DEMİRÇALI: Bakanlık olarak, belediyelerin daha ucuz içmesuyu sağlaması konusunda herhangi bir katkınız var mıdır?

BAKAN EROĞLU :  Bakanlığım tarafından yapılan tesislerden sağlanan içmesuyu yatırım bedelinin, 30 yılda geri ödenecek olması, belediyelere  ucuz içmesuyu imkanı sağlamaktadır.

DEMİRÇALI: Kamu yararı gözetilerek yapılan ancak Adana halkının mağdur olmasına sebep olan bu uzun vadeli  süreli ve yüksek maliyetli protokolün yeniden revize edilmesi düşünülüyor mu?

BAKAN EROĞLU: Belediye tarafından suya zam yapılmadığı sürece protokollerin vatandaşa mağduriyet getirmeyeceği aşikardır. Be sebeple protokolün revize edilmesi düşünülmemektedir.

DEMİRÇALI: Var olan bu protokol nedeniyle bakanlığınıza ödenmiş olan ve ödenecek olan toplam bedel ne kadardır?

BAKAN EROĞLU: Toplam yatırım bedeli 32.371.571 Tl olup, öedenen miktar 11.664.876,38 Tl’dir. Kalan 20.706.694,62 Tl’lik tutar ise belediyenin suya yapacağı zam oranında değişebilecektir.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°