Adana'nın ekonomide, istihdamda, üretimde, ihracatta, üstün kalitede, teknoloji transferinde "Duraklama dönemi" yaşadığını yeni mi fark ettiniz?
Sahi sizler düne kadar neredeydiniz? Yoksa Adana'da yaşamıyor muydunuz? Yıllardır o güzide kurumları yöneten sizler değil miydiniz? O koltuklarda otururken, başkaları sizler adına kararlar mı alıp uyguluyordu yoksa!
- Adana yıllardır yatırım noktasında nefes alamıyor-
Adana son yıllarda özellikle kamu yatırımlarında "bel" veriyor, nefes alamıyor. İşsizlik had safhada. Sokaklar gençlerle dolup taşıyor. Eğitimlisi de eğitimsizi de iş ve aş peşinde. Sesini duyan yok ya da, "Sokağın sesini duyduk, dertlerinize derman olabilmek için kurumları yönetiyoruz" demiyor, diyemiyorlar.
***
Dün, "Adana’nın geleceği" için biraraya gelmişler, avaz..avaz bağırıyorlar, neymiş efendim; Adana'ya sahip çıkacaklarını savlıyorlar. Söyler mısınız, şimdiye kadar neredeydiniz?
Yoksa, Kanada Peyto Gölü'nde yüzüyor muydunuz?
Maldivler Meeru Adası'nda tatil mı yapıyordunuz? İngiltere Jurassic Coast'da gezi turuna mı çıkmıştınız? Yoksa İngiltere Yosemite Ulusal Parkı'nda oturtup dinlenirken, aklınıza Adana Atatürk Parkı' mı geldi.
***
Sormak ayıp olmasın, sizler bugüne kadar neredeydiniz?
- Adana'nın umudu bu kurumlar değil miydi -
Kimleri mi kast ediyorum: Tabii ki, Oda ve Borsa Başkanlarını. Meclis Başkanı ve Yonetim Kurulu Üyelerini. Kısacası o güzide kurumların başında bulunanları.
Ancak şunu ifade etmem gerekir. Kastım şahsiyetlerine, özel yaşamlarına değil, haşa ol(a)maz da! Yönettikleri kurumlarda hizmet noktasında kendilerinden beklenen azimli mücadeleyi gösteremedikleri gözlemleniyor.
Merkezi Yönetimin ekonomideki yanlış uygulamalarına uzun süre sessiz kaldıkları, kentin ağırlaşan sorunları hakkında yüksek ses çıkar(a)madıklarına üzülüyorum hem de toplum adına.
***
Nihayet Adana Ticaret Odası'nda biraraya geldiler. Toplantıda neler konuşulmuş neler. Düne kadar sessizdiler, n'oldu Oda, Borsası ve Meclis Başkanlarına, iktidara sert kafa tutmaya başladılar.
***
Değerli okuyucularım, sizi bilmem ama bana sorarsanız, "Hayırdır" demek geliyor içimden.
- Ankara'da güçlü bir şekilde varlık göstereceklermiş-
Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, Adana’nın kalkınması ve yatırımların hızlanması için kentteki tüm kurumları birlikte hareket etmeye çağırırken bakınız ne diyor: “Artık yazışmaların ötesine geçerek birlik ve beraberlik içinde Ankara’da güçlü bir şekilde varlık göstermeliyiz. Öncelikli sorunlarımız için oda başkanlarımız, meclis başkanlarımız ve milletvekillerimizle birlikte ilgili bakanlıklara giderek çözüm aramalıyız”.
***
Hay ağzınıza sağlık Sayın Yücel Bayram, sormazlar mı adama; bugüne kadar elinizi tutan mı vardı? Ankara'nın yolunu mu unuttunuz yoksa! Uluslararası Çukurova Havalimanı'nda bindiginiz uçak sizi yanlışlıkla Etimesgut Havalimanı yerine, Şakirpaşa Havalimani'na mı indirdi. Yoksa size "Sus, konuşma" diyen mi oldu?
-Kıvanç, yeni yatırım alanlarını sıralamış-
Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç da, yeni yatırım alanlarını sıralamış. Bu alanlar arasında Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi, Kimya İhtisas OSB, AOSB genişleme alanı, Karataş Tarıma Dayalı İhtisas OSB’ler, Karaisalı ve Kozan OSB gibi önemli projeler bulunduğunu ifade etmiş. Sözkonusu bu yatırımların Adana’nın üretim gücünü artıracağını dile getirmiş.
***
İyi güzel de kaç dönemdir o koltukta oturuyorsunuz. Ayrıca iki dönem Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanlığı görevinde bulundunuz. Hala Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Yönetim Kurulu Üyesisiniz. Allah aşkına söyler misiniz, ADASO Başkanı olarak, kentin ekonomisinin kötüye gittiğine dair kamuoyunu neden önceden bilgilendirmeniz?
***
Adana sanayisinin kan kaybettiğine dair bugüne kadar kaç rapor hazırlayıp Merkezi Yönetime sunabildiniz? Kaç rapora olumlu yanıt verildi ya da alabildiniz? Bu yanıtları Adana kamuoyu ile paylaştınız mı yoksa Sümen altı mı ettiniz? Adana kamuoyu bu soruların yanıtını da bekliyor.
- ATB Başkanı son dönemlerde ses yükseltti-
Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç'e gelince: Son dönemlerdeki aylık toplantılarda kamuoyu sesini duymaya başladı.
Bu toplantıda diyor ki, "Tarımın sürdürülebilirliği ortak akılla alınacak kararlar ve hızlı uyum süreciyle mümkün olur". Ardından, “Su verimliliği artık yalnızca teknik değil, ekonomik ve ulusal güvenlik meselesidir” sözünü ilave ediyor.
***
Üç ya da dört dönemdir ATB'yi yönetiyorsunuz Çukurova'da tescilli kütlü pamuk bitti bitecek, "Sarı Altın" Adana’yı terk etmek üzere, bugüne kadar ne yaptınız? Hangi önlemlerin alınmasını önerdiniz ne cevaplar aldınız?
***
Üreticinin yarasına merhem olacak hangi projeyi hayata geçirdiniz, hizmet binasının dışında. Pamukta dünya Borsaları ile rekabet eden Adana bugün lif pamuk ithal ediyor. Üretici pamuk yerine alternatif ürünlere yöneldi. Ekiyor, hasat ediyor ama bırakın kar etmeyi zarar ediyoruz. Bankalara olan kredi borçlarını ödeyemediği İçin traktörü ya da patozu hacz ediliyor.
-Adana'nın kaybolan yıllarını kim geri getirebilir ki-
Elbette Oda ve Ticaret Borsası Yönetimlerinin biraraya gelerek, diğer kent dinamiklerini ve sivil toplum kuruluşlarını yanlarına alarak, siyasi otoritelerle "dirsek teması" nda bulunması Adana’nın geleceğine olumlu yansımaları olacaktır. Ancak kaybolan Adana’nın yıllarını kim geri getirebilir. Bu yıllar geri getirilemez ki! Telafisi de olası değil.
***
Yararlı bir toplantı ancak çok ama çok geç kalınmış. Bu aşamadan sonra seslerinin Toroslar'ı aşabileceğine ihtimal vermek kolay olmayacak gibi görünüyor.
***
Demem o ki, gerek ATO Başkanı Sayın Yücel Bayram, gerek ADASO Başkanı Sayın Zeki Kıvanç ve gerekse ATB Başkanı Sayın Şahin Bilgiç ve Meclis Başkanları oldukça deneyimli ve donanımlı şahsiyetler.
***
İş yaşamlarında da oldukça başarılı. Bu isimleri sadece Türkiye değil, dünya is insanları tanıyor. Ancak yönettikleri kurumlarda toplumun beklediği direnci gösteremedikleri söyleniyor. Bazı kesimler öyle düşünüyor. Haksız da sayılmazlar. Çünkü yıllarca tepkisini dile getirmekten imtina ettiler. Sessiz kalmayı tercih ettiler.
***
Bugüne kadar iş dünyasından güçlü bir ses çıktığı, ekonomi aktörlerine seslerini yükselttiği görülmüş müdür? Bu noktada "Sezarı'ın hakkını Sezar'a" teslim etmek lazım İstanbul hariç.
***
Buradan Adana kamuoyu adına yukarıdaki soruyu yineliyorum: Sahi düne kadar neredeydiniz, üyelerden gelen ve yasaların tanıdığı hâkli mücadeleyi neden ortaya koymadığınız?
***
Bugün safları birleştirmeye çalışıyorsunuz, çok geç kalmadınız mı?
