TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, beraberinde Bitkisel Üretim Genel Müdürü Uğur Erdem olduğu halde, Adana Ticaret Borsası'nı ziyaret ediyor. Başkan Şahin Bilgiç ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle ürün fiyatlarını belirlemek için görüş alış verişinde bulunuyor. TMO Genel Müdürü Güldal, “Tecrübemiz var. Yeterli depolarımız var. Finansal sıkıntımız yok. Üreticilerimiz müsterih olsun. Her zaman üreticinin yanında olan bir kurumuz" diyor.
***
Yani!
***
Temennilerde bulunuyor. Üretici ve Ticaret Borsası Yönetiminin gazını almaya çalışıyor. Daha sonra şöyle devam ediyor: “Hububatta bizim için en önemli göstergeler: ticaretin ve borsanın merkezi Adana ve Çukurova’da gerçekleşiyor. Bu yıl birçok tarımsal üründe rekolte kayıpları olduğunu görüyor ve değerlendirmeler yapıyoruz.
-Ciddi finans gücüne sahibiz, borcumuz da yok-
Her yıl hasat öncesi olduğu gibi şuanda da fiyatlandırmayla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz. Neticenin uzun bir süre almayacağını düşünüyorum. Üreticilerimizin beklentileri inşallah karşılık bulacaktır. Çok şükür şu anda borcumuz da yok. Hasat dönemi öncesinde ciddi finans gücüne de sahibiz. Biz her zaman üreticinin yanında olan bir kurumuz.
-Üreticinin işlerini kolaylaştırmak için varız-
Karşılaşacağınız her türlü sorunun çözümü için bize rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bizler üreticilerimizin işlerini kolaylaştırmak için varız. Alım fiyatlarını belirlemek için sizlerin düşündüklerinizi, fikirlerinizi almaya geldik. Beklentiler nelerdir masaya yatırmaya geldik.”
- Günümüzde üretici uçan kuşa borçlu-
ATB Yönetimi, TMO Genel Müdürü Sayın Gürdal'in konuşmasını dinlerken, duygulanmış olmalı. Çünkü üreticinin beklentisinin karşılık bulacağı temennisinde bulunuyor. "İnşallah" demeyi ihmal etmiyor. Umut veriyor, yüreklere su serpiştirmeye çalışıyor ama nafile! Üreticinin yüzü gülmüyor. Üretici perişan.. üretici dertli. Üretici uçan kuşa borçlu!
***
Kurumun borcunun olmadığını ifade ederken bir adim daha ileriye gidiyor, her zaman üreticinin yanında olduğunu aktarıyor. Söyler mısınız, üretici anlatılana gülümsesin mı yoksa göz yaşlarını silip genel müdürü alkışlasın mı? Gönül arzu ederdi ki, Genel Müdür Gürdal, böyle bir konuşmayı keşke sahada, tarlada çiftçilerle buluşurken yapmış olsaydı konuşması belki de karşılık bulurdu.
***
Çiftçinin ne düşündüğü hangi konuda fikirlerini dile getirdiği net şekilde anlaşılırdı. Ama Genel Müdür üreticilerle değil, üreticinin temsilcisi Ziraat Odalarıyla da değil, ürün alım satışının yapıldığı tescil işlemlerinin kayıt altına alındığı Adana Ticaret Borsası Yönetimi ile yapıyor. Bu tür toplantılar büyük olasılıkla üreticinin haberi olmadan yapılıyor. Çoğu zaman üretici televizyon ana haberlerini izlerken ya da gazete okurken öğreniyor. O zaman da iş işten çoktan geçmiş oluyor. Diğer bir ifadeyle atı alan Üsküdar'ı geçiyor!
***
"Üreticinin ne kadar zor durumda olduğunu zaten biliyorsunuz. O halde derdini üreticiyle direkt görüşerek çözmek yerine, borsa yönetimiyle görüşerek dile getiriyorsunuz. Üreticiden kaçıyor musunuz yoksa"? diye soran tek kişi çıkmıyor. Bu da ayrı bir sorun olarak üreticinin karşısına çıkıyor.
***
Genel Müdür Gürdal'ın şu sözü de oldukça ilginç ve çarpıcı: "Karşılaşacağınız her türlü sorunun çözümü için bize rahatlıkla ulaşabilirsiniz"
***
Hayda!
***
Kime diyor?
***
Üreticiye mi?
***
Tabii ki " Hayır"!
***
Adana Ticaret Borsası Başkan ve Yönetim Kurulu Üyelerine söylüyor. Mademki para sıkıntısının olmadığını söylüyor, o halde Çukurova özellikle Adana'da buğday hasadı başladı bile. TMO, üreticiyi tüccarın insafına bırakmasın. Üreticinin elindeki ürünün tamamını satın alarak peşin ödeme yapsın. Üretici de piyasaya, bankalara olan borçlarını ödeyerek rahat nefes alabilsin.
- Klişe söylemlerle üreticinin gerçek dostu olunmaz-
Kaldı ki, klişe söylemlerle üreticinin gerçek dostu olunmaz. Üreticiye peşin ödeme kaçınılmazdır. İşte o zaman TMO'nun üreticinin gerçek dostu olduğu anlaşılır. Yoksa temennilerle üreticinin yüzü gülmez, gülemez. Üreticinin düşüncelerini öğrenmek fikirlerine ortak olmak isterse bu ve benzeri ziyaret ve toplantılar Üreticiye yönelik, üreticinin olduğu platformlarda gerçekleştirilmesi lazım.
***
Demem o ki, bu konuşmalar lafta kalmasın, icraata dönüşebilsin. Nitekim temenni karın doyurmuyor. Üreticinin bankalara olan kredi borcunu hafifletmiyor. Çiftçi ve köylünün yüzünü güldürmüyor.
***
Bilin artık!