Erkekler Neden Daha Kolay Aldatıyor!
Manşet Haber 7.01.2014 20:55:42 0

Erkekler Neden Daha Kolay Aldatıyor!

Erkekler Neden Daha Kolay Aldatıyor!

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Cinsel Terapist Uz. Dr. Cem Keçe, birden fazla kadın tarafından büyütülen erkeklerin daha kolay aldattığını söyledi.

cised_aldatan_erkekCinsel Terapist Uz. Dr. Cem Keçe; bu konuda yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Özellikle çalışan ebeveynlerin doğum sonrası izinlerinin yetersiz olması nedeniyle çocukları genellikle bebek bakıcılarıyla veya akraba kadınların yardımıyla büyüyor. Yani sosyal ve kültürel nedenlerden dolayı anne çocuğunun bakımını bir başka anne türevi olan kendi annesi, kayınvalidesi veya görümcesiyle paylaşmak zorunda kalabiliyor. Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre, birden fazla ve birbirinden farklı fiziksel ve duygusal farklılıklar taşıyan anne türevleriyle büyüyen erkek çocukların ruhsal gelişimlerinde gelgitler ve bağlanma sorunları yaşanıyor. Örnek olarak ‘sarışın-beyaz tenli bir anne ve esmer-koyu tenli bir kayınvalideyle’, ‘zayıf-siyah gözlü bir anne ve kilolu-renkli gözlü bir bakıcıyla’ veya ‘soğuk-dokunmayı sevmeyen bir anne ve sıcak-daha çok dokunan bir babaanneyle’ bir arada büyümek buna örnek olabiliyor. Bu durumda çocuğun bilinçdışına bir fantezi yerleşebiliyor ve ileriki yaşlarda bu fantezi kendini evlilik ilişkisinde tekrar edebiliyor. Çünkü şu an ve şimdi; geçmişin bir tekrarıdır, zaman, mekân ve oyuncular değişse bile roller hep aynı kalır… Yani psikoterapistler tarafından yaşanan ilişkisel, ruhsal ve bedensel sorun ne olursa olsun, bu kişinin iç dünyasının dışarıya yansıyan sonuçları olarak kabul ediliyor. Kişinin yaşadığı tüm deneyimler, geçmişin bir tekrarı, geçmişe dayanan düşünce ve inançların bir ürünü olarak tarif ediliyor. Çünkü kişi büyüdüğünde, elinde ve farkında olmadan bilinçdışı olarak, çocukluğundaki yaşamının duygusal ortamını yeniden yaratma veya kurma eğilimi içinde oluyor. Bu eğilim gerçekte, iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış değil, sadece kişinin içindeki bilinçdışı bir yuva olarak tanımlanıyor. Erkek bu yuvada istemsiz ve kontrolsüz bir şekilde; (1) bir kadınla olan bireysel ilişkilerinde annesiyle kurmuş olduğu ilişkileri ya da onların kendi aralarındaki ilişkileri yeniden yaratma, (2) tercih etme şansı varsa, annesine benzeyen sevgili, eş ya da patron seçme, (3) annesinin kendisine gösterdiği davranışları kendisine aynen uygulama (kendisini aynı şekilde suçlama ve cezalandırma), (4) annesiyle hemen hemen aynı kelimeleri kullanma, (5) kendisini sevmeyi ve desteklemeyi aynı annesinin yaptığı şekilde yapma ve en önemlisi (6) esmer bir eşe sahipken sarışın bir sevgiliyle birlikte olma gibi eğilimler içinde olabiliyor. Ancak bu birden fazla ve farklı özellikte kadınlar tarafından büyütülen her erkek için geçerli bir durum değil, istisnaları olabiliyor.”

CİSED ANKETİ…

CİSED’in yaptığı anket çalışmasının aldatan erkeklerin çocukluklarındaki gizemli ve korkunç sırı ortaya çıkardığını söyleyen CİSED Genel Sekreteri Cinsel Terapist Psk. Serap Güngör; “Aldatmalar ve aldatmaya bağlı boşanmalar Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre her geçen gün artığını, aldatmanın pek çok nedeninin bulunduğunu kaydetti. Güngör, eşini aldattığını ifade eden 500 erkek üzerinde yaptığı anket çalışmasıyla, aldatan erkeklerin çocukluklarındaki gizemli ve korkunç sırrı ortaya çıkardığını ifade ederek, “Hem yüz yüze hem de sanal ortamda yapılan CİSED anketi, eşini aldattığını itiraf eden 500 erkeğin yüzde 70’nin çocukluklarında birden fazla ve birbirinden farklı kadınlar yani anne türevleri tarafından büyütüldüklerini gösteriyor.” dedi.

ALDATMAK KADER DEĞİL

Çocukluk döneminde kazanılan ve ileri yaşlarda kendini gösteren “aldatma” eyleminin tedavi edilebilir olduğunun altını çizen CİSED Genel Başkan Yrd. Uz. Dr. Yasemin Yıldız; şöyle konmuştu:

“Aldatan erkeklerin gizemli ve korkunç sırrı ortaya çıktıktan sonra, bu kişilerin ve partnerlerinin hemen anne veya anne yerine geçen diğer kadınları suçlamaması gerekiyor. Bu nedenle, suçlamak yerine sorumluluk almak, anne veya anne türevlerini ve o günkü koşulları anla­mak önem taşıyor. Çünkü erkek hayatının sorumluluğunu alarak seçimlerini bilinçdışı ve otomatik olarak yapma yerine kendi yaparsa bu tekrarı bozabiliyor, kaderini kendisi yazabiliyor ve aldatmaya son verebiliyor. Kader, insanın seçimlerimizin bir sonucu ortaya çıkıyor. İnsan sürekli gelişim ve değişim içinde olabiliyor. Bu süreçte erkeğin geçmişe karşı tutumunu değiştirmesi çok önemli… Çünkü geçmiş yaşanmış ve bitmiştir, bunu değiştirmek imkânsızdır ama erkek geç­mişi hakkındaki düşüncelerini değiştirebiliyor. Erkek geçmişte birden fazla ve birbirinden çok farklı kadınlar tarafından büyütüldüğü için aldatıyor olabilir ama bu kader değil... Bu nedenle, aldatma ve sonuçları çok incitici olsa da, erkek ve eşi kırgınlıkları daha da derinleşmeden çözebiliyor ve ilişkilerini güçlendirerek devam ettirebiliyorlar. Ancak aldatma sonrası affetme ve iyileşmenin, partnerler arası sevgi, saygı ve sadakat üzerine kurulu olan bağın sarsılmadan, sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesi için mutlaka bir evlilik ve çift terapistinden yardım alınmasını da öneriyoruz.”

 

 

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

27.2° / 16.4°