TMMOB Adana Kadın Çalışma Grubu sözcüsü Gülşah Batman, Diyanet İşleri Başkanlığının Cuma hutbesindeki açıklamasının kadınların mirastaki hakkını tartışmaya açmasını eleştirdi. Batman, “Aslında halkın gerçek sorunlarını —yoksulluk, yolsuzluk, liyakatsizlik, işsizlik, eğitim, kadın cinayetleri, kadın erkek eşitsizliği— görmezden geldiğinin bir göstergesidir. Kadın ve erkeklerin eşit miras hakkı 4721 sayılı Türkiye’nin Medeni Kanunu ile açıkça güvence altına alınmıştır.” dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nde TMMOB Adana Çalışma Grubu adına açıklamayı Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Gülşah Batman, İMO Adana Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hava Basit ve MMO Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hazel Erkul yaptı. Kadın Çalışma Grubu adına açıklamayı yapan Gülşah Batman, şu görüşlere yer verdi:
“Diyanet’in bu eşitliği sorgulayan hutbeler vermesi dini bir mesele değil, siyasi bir tavırdır. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cumhuriyet kurumu olmaktan uzaklaştığı ve Anayasal görevlerinin dışına çıktığını belirterek, "Diyanet İşleri Başkanlığı adına özellikle son dönemde yapılan açıklamalar, din ve inanç özgürlüğü sömürüsünü ön plana alan sınır tanımaz bir niteliğe dönüşmüştür
Diyanetin bu yaklaşımı, devletin laik yapısını ve toplumsal barışı zedelemektedir. Kadınların kazanılmış haklarını dini söylemlerle tartışmaya açmak, sadece kadınların değil, tüm toplumun özgürlüğünde gedikler açma çabasıdır.
Diyanet işleri başkanlığının anayasada düzenlenen laiklik ilkeleri olan 10. Ve 41. Maddelerindeki eşitlik ilkelerinin medeni kanun tarafından belirlenmiş hakları yok sayan bu açıklamalarını kınıyoruz.
Anayasa'nın 136. Maddesinde tanımlandığı üzere, "laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak, milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinmesi" gerektiğini hatırlatırız.
Diyanet işleri başkanlığı, anayasanın laiklik ilkesiyle birlikte, kendi görev ve sorumluluklarını belirleyen 136. Maddesini de çiğneyerek halktan toplanan vergilerle oluşan dev bütçesi (ocak ve temmuz ayı harcamaları 73,7 milyar TL) ile tek mezhep üzerinden topumu dinsel kurallarla yeniden şekillendirilmesinde ideolojik bir aygıt olarak işlev görmektedir.
Cumhuriyetin ve laikliğin kadınlara kazandırdığı tüm hak ve özgürlüklerin korunması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Biz TMMOB’li Kadınlar; Kadını ret ve inkâr eden, kadını eşit ve özgür bir insan olarak görmeyen her türlü ideolojiye karşıyız. Kadın ve erkeğin eşit bir şekilde, yan yana yaşamın her alanını paylaşması ve omuz omuza mücadele etmesi gerektiğini savunuyoruz. "Özgür, çağdaş, demokratik, sosyal, eşitlikçi ve barış içinde" bir Türkiye için, dün olduğu gibi bugün de mücadele edeceğimizi, kadın bedeni üzerinden devam eden tüm dayatmacı ve baskıcı politikalara karşı toplumun tüm kesimleri ile birlikte mücadele edeceğimizi bir kez daha söylüyor ve diyoruz ki, Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var! Yaşasın TMMOB, yaşasın örgütlü mücadelemiz.”
