GEMİ ENKAZIYLA MAAŞ

6.10.2021 19:07:26

GEMİ ENKAZIYLA MAAŞ


Galiba insanın düşünemediği an yok. Epikür, “Boş kafa şeytanın çalışma odasıdır,” demiş ya, şeytandan korkuma beynim oradan oraya koşarken, kendimi kütüphanemim önünde buldum. Eski kitapları gözden geçirirken biri ilgimi çekti. TARİHİMİZDE GARİP VAKALAR. (Reşat Ekrem Koçu. 1952 Baskısı)
Kitaba göz gezdirirken ilginç bir başlığa rastladım: MAAŞ YERİNE GEMİ ENKAZI
Bazı kelimeleri sadeleştirerek veriyorum:
Abdülhamit zamanında ve Meşrutiyette memur maaşları her ay düzenli olarak verilmezdi. Maaş çıkması memurlar için adeta bir bayramdı. Memurların çoğu maaşlarını sarraflara faizle kırdırır, sıkıntı içinde yaşarlardı.
En küçük bir kâtîpten vezirine kadar, sarrafa borcu olmayan memur yok gibiydi; Devlet ricalinin özel sarrafları vardı ki, istisnasız hepsi gayrimüslim; Rum, Ermeni ve Yahudi olan bu sarraflar muazzam servet, malikâneler, kâşaneler sahibi olmuşlardı.
Sultanların ve Şehzadelerin tahsisatı da memur maaşları gibiydi. Maaşların düzenli verilmesi;
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile başladı.
Cumhuriyet devrinde de, Atatürk ün asil bir direktifi ile, bir adım daha ileri gidilerek peşin maaş uygulamasına geçildi. Bu da devlet yönetiminde bir asaletin ifadesiydi..
İkinci Abdülhamit zamanında, bir ara, iki büyük ve eski harp gemisi, üç ambarlı Mahmudiye gemisi ile bir askerî nakliye gemisi olan Taif vapuru kadro dışı edilmiş ve tersanede bozularak ahşap ve demir enkazı ayrılmıştı. Bahriye Nazırı Hasan Paşa da o devrin nüfuzlu simalarındandı. Maliye hazinesinde para olmadığı için bu iki geminin enkazını, bir müddet, bahriye erkân ve zabitanın ödenemeyen maaşlarına karşılık olarak kullanmıştı.
Zamanımızın maaş bordroları yerine, maaş kâğıtları kesilir, Nazır Hasan Paşa da bu kâğıtların altına meselâ: “Maaşına karşılık Taif vapurundan 5OO okka enkaz verile,” diye yazardı.
Nazırdan bu emri koparanlar, sevinçten âdeta uçarlardı; hemen enkazcılara koşarlar, maaş kâğıdını derhal paraya tahvil ettirirler, enkazcılar da tersaneye gelerek topladıkları maaş kâğıtlarının tutarında Taif ve Mahmudiye enkazını kaldırırlardı.
NEREDEEEEN NEREYE?
HAMDOLSUN ŞİMDİ IMF’E BORÇ VERİYORUZ…AMA…
SIKIŞINCA DA, NE VAR NE YOK YABANCILARA SATIYORUZ.
NE BÜYÜKMÜŞSÜM ATAM. SANA NELERİ BORÇLUYMUŞUZ...
VE
NE UNUTKAN, NE NANKÖR BİR MİLLET OLMUŞUZ.
Kaynak: Tarihimizde Garip Vakalar.(Sayfa:12-13-14)



1

TANBUROĞLU: KAZANAN ADANA OLDU

2

KOCAİSPİR’DEN DEMİRÇALI’NIN İDDİALARINA YANIT VAR

3

KOCAİSPİR’DEN AK PARTİ VE MHP ZİYARETLERİ

4

VERGİ ÖDEMELERİNDE SON GÜN 31 MAYIS

5

“GELECEĞİ KERPİÇLE İNŞA ETMEK” KONULU SEMPOZYUM