Tarih: 21.11.2020 12:28

'HER ŞEY ' İYİCE ANLATILMIŞ OLSA...

Facebook Twitter Linked-in



/1

Covid 19 nedeniyle uygulanmaya başlayacak olan kısıtlama konusu üzerine “herkes” birbirine soruyor!

“Onda var mı, bunda yok mu, yaş nasıl olacak…”

Daha ilk duyduğumuzda “evde” birbirimize sorduk! Herkes bildiği/ anladığı gibi “bir şeyler” anlattı, herkes da “birbirinden” duyduğu gibi “o bilgileri” aldı/ içinde sakladı!

Bir ara kendimi “aptal” bulduğumu, denileni “neden anlayamadığımı” bile düşündüm!

Ama “evde” herkes öyleydi!

Sabah televizyonda “dedi-kodu” izlencelerini sunan televizyoncular da aynısını söylediler. Eşleriyle “öyle mi/ böyle mi” tartışması yaşayanlar bile olmuş! Ayrıca “akşam”, kısıtlamanın nasıl olacağı açıklandığında sosyal medya yerinde duramamış, “bu ne, o ne, nasıl olacak şimdi, bizde mi” diyenden de geçilememiş!

Aradan bir gün daha geçti. Haber Türk kanalında sabah kuşağı gündemini değerlendiren bilindik “iki yüz”, kısıtlama konusunda “anlayamadıkları” olduğunu söylediklerinde, ilk duyduğumda anlamadığım için en azından “aptal” olmadığımı anladım!

Bu açıklamaların “üç bilinmeyenli denklem” gibi anlatılması yerine, anlaşılır bir dil seçilmesi “neden” önemsenmez, neden yurttaş “anlayabilmek için” bir başkasının “anlatımına” gereksinim duymak zorunda bırakılır anlamaya çalışıyorum!

“Kısıtlamanın” yerli/ yersiz, yararlı/ yararsız yönünü konuşan yok daha!

“Herkes” iyice anlaşılmış olsa…

“Her şey” iyice anlatılmış olsa…



/2

“İktidar”, ekonomide yaşatılan kaymalar nedeniyle oluşan yurttaşın ödeme zorluğu yaşamasını düşünerek değil de, “içinden” çıkılamaz durumu anladığında “yapılandırma” adı altında “tutunağa” sarılıyor!

Adına “torba yasa” adı verilen oluşumun içerisine “akıllarına” gelebilen her şey serpiliyor!

Geçtiğimiz yıl “kaçak yapılaşmayı” yasallaştırmak için “imar affı” adı altında, tüm yurttaşları “zora” itekleyen adımı attığına, depremlerde/ sarsıntılarda onlarca insanımızın yaşamlarını yitirdiğine tanık olduk!

“Torba yasa”, adı “torba”… İçerisine her şeyi doldurabiliyorsun! Kaçakçıyı, saldırganı, tacizciyi, hırsızı, rüşvetçiyi, haksız kazancı, doğayı bozanı, kaçak yapı kuranı, kamu borcu/ alacağı…

Dar gelirli esnafın/ yurttaşın neden “ödeme gücü yok” denilmek yerine, yıllardır biriken borç, “yapılandırma” adı altında, faizin bir bölümü silinerek, aylara bölünerek ödettirilecek böylece…

Ödeme için kimin/ nereden/ hangi koşulla yararlanacağı/ sağlayacağı da önemli değil bundan sonra. Kamuya borcu olan, “bir süre” icra ile uğraşmak yerine “yapılandırma” gereği duyacak! Birçoğu birini ödeyecek, üçünü ödeyecek, ancak bir yerde mutlaka tıkanacak!

Ama asıl “kazançlı” çıkanlar, “torbada” bugünlerde “kendilerine yarayacak bir yasa” oluşabileceğini aylar önceden bilenler…

CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut’un bu konuda bir saptaması var.

Diyor ki: 'Torba kanun teklifi geçerse, maden ve enerji şirketlerine yeni imtiyazlar tanınacak, doğayı tahrip eden faaliyetler sürecek. Ruhsatsız alanlar madencilik faaliyetlerine açılacak. Ekolojik yıkımlara ve sel felaketlerine neden olan HES’lerin sayısı artacak.”

Doğrudur! Zaten “torba yasanın” asıl yapılış nedeni de budur! Başlarda içinde yer alacak ”belli- başlı” bir- iki maddenin adını öne çıkarıp, ardından da “işlerine” gelecek olanları aralara “yeri geldikçe” sıkıştırılacaklar!

Covid 19 süreci öncesinde de yaşanan olumsuzluklarla birlikte, bir de sonrasında yaşanan “patron” destekleme girişimleri, dar gelirli yurttaşı “yapılandırma” ile unutturulacağı sanılsa da…

Asıl amaç “yine” dar gelirliyi “dara” sürüklemek, “yine” insan yaşamını zora koyan öğeleri desteklemek, “yine” çevreyi katledişlerinin önünü açmak, “yine” çürük yapıların oluşmasını sağlamak, “yine”…

Bu güne değin, “üretene” salt borç yapılandırması dışında/ emeğe değer katacak bir çaba harcandığı ortaya koyuldu mu hiç? Asıl üstesinden gelinmesi gereken sorunun bu olması gerekmiyor mu?

“Herkes” iyice anlaşılmış olsa…

“Her şey” iyice anlatılmış olsa…



/3

“İktidarın”, yaşananları “anlaşılır” biçimde söylemekten çekinmesi, kendince anlamlı olsa da, yurttaş açısından sonu “bilinmezlikler” demektir!

Yurttaş yaşanan sıkıntıları, içinde bulunulan zorlukları “eğer” üstesinden gelinmek isteniyorsa bilmek zorunda…

Şu an ne ekonomide, ne sağlıkta, ne eğitimde, ne hukukta/ adalette “iktidarın” sağlıklı açıklamalar yapmadığını, ikircikli sözler “sorulmadan” anlaşılmadığını, neyin içinde/ neyin gizlendiğinin/ bunların kim için yapıldığının “son anda” öğrenildiğini bilmeyen yok!

Bu ülke, günler geçmesine karşın, ülkenin Maliye Bakanı’nın sosyal medya hesabı instagram üzerinden yaptığı bozuk/ anlaşılması zor bir dille yazılan paylaşımını “istifa/ af edilme” biçiminde anlamaya zorlandı, şu an da sürmekte!

“Herkes” iyice anlaşılmış olsa, “güzel şeyler” olacak da;

“Her şey” anlaşılır biçimde anlatılmıyor bile bile…


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —