SİYASET 26.06.2020 12:44:35 0

'İKTİDAR' MASKESİNİ İNDİRMELİ...

'İKTİDAR' MASKESİNİ İNDİRMELİ...


“Sokağa çıkarken maske takılmasının/ bunun hem kendisi hem de karşısındakinin sağlığı için gerekli olduğunu, sosyal aralığın sağlanması gerektiğini, ağız-burun-göz yoluyla bulaşının gerçekleştiğini, salgın sürecinde sosyal yaşamın bu biçimde sürmesinin zorunluluğunu biliyor da yurttaş; inanmıyor!”





Bu satırları yazdıktan sonra yol kıyılarında, mağaza önlerinde, park köşelerinde öyle çok gördüm ki “maskesiz” yaşamlarını sürdürenleri; üstelik en küçük bir tedirginlik içerisinde olmadan tezgahlarının başlarında, evlerinin gereksinmelerini kazanmak için çaba harcayanları…





Biz ne diyorduk; maskesiz dolaşma!





“İktidarın” maliye bakanı, o günün akşamı ortaya çıkardığı tabloyla “yine” yurttaşın yaladıklarıyla en küçük koşutluğu olmayan “cak-cek”li konuşmasını yaptı!





Kaç zamandır, “önce” açıkladıkları bir türlü gerçekleşmeyen tabloları başkasının beklentileri, ya da “muhalefetin” öngörüleriymiş gibi saydı!





Yaşananlar üzerine “maske” takılarak nasıl gizlenebilir ki?





***





“Maske”, gördüğü işlev yönünden ne denli “masum/ yararlı” görünmüş olsa da, “iktidarın” yaşananları gizleme aracı olarak kullanmaya çalışması, covid 19 sürecinde “inandırıcı” olmayışının nedeni olarak göstermek ne denli yanlış sayılır ki?





 Son birkaç aydır medyayı izleyenlerin, “iktidarların” salgın döneminde ekonomiyi ağızlarından düşürmediklerine tanık olmuşlardır, haklı olarak!





Ülke ekonomisinin gücü, yurttaşların da rahatı olarak anlaşılıyordu!





Yurttaşa “beş maske” vermeyi beceremeyen bir “iktidar” olsa da, birçok yabancı ülkeye tırlar dolusu “yardım” gönderilmiş; ne anlama gelmekteyse…





Ekonomi sözlerin/ eylemlerin dışında kalmayınca, sorunuyla baş-başa bırakılan yurttaş da kendi “ekonomisini” düşünmek, sokağa çıkmak, normal zamanlardaki gibi yaşamını kazanmak zorundaydı!





“İktidarın”, “maskeli” yüzüyle dile getirdiği “biz bize yeteriz, evde yaşam var” benzeri yaklaşımlarının “içinin” boşluğu/ anlamsızlığı/ dar gelirli yurttaş için o denli koftu ki;





Yapılan araştırmalar, yaşanan covid 19 salgınının ekonominin önüne geçemediği yönündeyken, “iktidarda” çatlak sayılan sesler dışında yurttaşın beslenme sorunu olduğunu dile getiren yoktu!





“Maske” takılı yüzlerin anlaşılırlığı/ inandırıcılığı yoktu!





***





Atatürk Caddesi’nde, Çakmak Caddesi’nde, çarşılarda öyle çok maskesiz dolaşanları, öyle çok koşturanları gördüm ki…





Sorsam, biliyorum “işine git” türünden sözlerle karşılaşacağım…





Bundan iki ay önce de, üç ay önce de, salgın öncesinde de böyle sürdürüyorlardı yaşamlarını…





Satacakları bir çiçek/ bir çorap, boyayacakları bir-iki çift ayakkabı, sarıp-hazırlayacakları üç-beş paket sigara, birkaç bardak şalgamla en azından evlerinin mutfak giderlerini karşılamak için yaşamın kaç sarp kayalarıyla çarpıştıklarının sayısı yoktu!





Gün içerisinde kaç kez ölüp dirildiklerinin açıklaması belirsizdi!





Çoğu yüzlerinde yılların kırışıklığını/ ağırlığını yaşıyordu.





***





Ekonominin canlanması adına yapılanların; ülke ekonomisinden/ ülke insanının gönencinden daha çok, anaparadarları sevindirmek amaçlı olduğunu ileri sürmek anlamsız değil!





“İktidar”,  yurttaşların erincinden daha çok, yurttaşın “yeni” darboğazlara sürüklenmeleri yönünde ivme kazanılması amaç edinilerek “ekonomik” kararlar açıklamayı sürdürdü.





Düşürülen kredi faizleri, uzatılan ödeme süreleri yurttaşın değil; inşaat sektörünün, otomobil üreticilerinin dibe vurmuş satışlarını artırmaya yönelik olmakla birlikte, alınan “ekonomik kararların” ardından doruğa çıkan fiyatlarına ulaşmak amaçlı olduğunu görmeyen kalmadı!





Covid 19 için önlemin “maske” olduğu dile getirilirken, “ekonomik” kurtuluşu dillerinden düşürmeyenlerin “maskeli yüzle” dile getirdikleri inandırıcı bulunmadı!





***





Covid 19’a karşı ileri sürülen “maske, sosyal aralık, yalıtım” başlıkları günümüz için zorunlu olduğu, herkesin bunu doğru anladığı anlaşılmakla birlikte; yurttaşın bu süreçte yaşadıkları sorunların “maskeli yüzlerle” örtülmeye çalışılması da anlaşılmakta…





Düşünürün “ekonomik özgürlüğü olmayan bireyin özgürlüğünden söz edilemez” saptamasının göz önünde bulundurulması, yaşananların yadsınmaması zorunludur.





“İktidar”;





Yurttaşın yaşadığı sıkıntıları çeşitli “algı” oluşturucu gündem konularıyla “maskelemeyi” sürdürdükçe,





İşsizini, doyumsuzunu, üreticisini, dar gelirlisini, emeklisini, açıklık sınırı altında yaşama tutunan emekçisini görmezden geldikçe,





Yaşananların üzerine tutuşturulan “maskeyi” indirmedikçe…





Bilinsin ki, inandırıcılığı olmayacaktır!



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

26.7° / 14.1°