Tarih: 05.12.2021 23:49

KIYMETLERİNİ BİLEMEMİŞİZ

Facebook Twitter Linked-in






Kendi adıma söylüyorum siz katılmak zorunda değilsiniz. Kıymetlerini bilemediklerimizin başında Süleyman Demirel geliyor. Kendisine bir tek oyum kısmet olmadı. Hep muhalif oldum, bazen herkesle beraber dalga geçtim, taklidinin yapılmasına güldüm.





Nevzuhur politikacıları tanıdıkça ve özellikle İslamköy’de adına yapılan “Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’ni” gezince, kendisini yanlış anlamış, ya da hiç anlamamış olduğumu, son derece demokrat ve özgür düşünceye saygılı bir insan olduğunu kabul ettim.





Siz aynı fikirde olmayabilir, “Ama o da…”diyebilirsiniz. Benimki beni bağlayan bir özeleştiri.





Ama önce satır başlarıyla Kamuran İnan:









1993 yılında, Turgut Özal ölünce, Süleyman Demirel’e karşı aday gösterildi.





Yalakalık bugün olduğu kadar profesyonel değer taşımasa ve ikbal merdiveni olarak kullanılmasa da, tarihin her devrinde olduğu gibi o gün de mevcuttu.





Eşi İsviçreli,' dediler.  Doğruydu. 'Cenevreli Annette' ile evliydi. Ama AnnetteMüslüman olmuş ve Yasemin adını almıştı.(Öyle olmasa da ne olurdu ki?)
-'Annesi Ermeni,' dediler. Doğruydu. Babası, Ermeni tehciri sırasında kurtulan bir Ermeni kızıyla evlenmişti. Kız, Müslüman olmuş ve Mecbure adını almıştı. (Öyle olmasa da ne olurdu ki?)





Dedikodular Demirel’in kulağına da geldi. Demirel 'çevresine' hemen talimat verdi:
- “Kamran Bey dava arkadaşımdır. Muhterem annesi ve yakından tanıdığım sayın eşi üzerinden Kamran Bey'i kimse yıpratmaya kalkmasın. Kimse siyaseti çirkinleştirmesin ve kongreye gölge düşürmesin.”





Kongrede iki arkadaş 'uygarca ve centilmence' yarıştı. İnan88 oy aldı, Demirel kazandı. İki arkadaşın dostluğu ölünceye kadar devam etti.





BEN DEMİREL KAZANDI, DEDİM AMA ASLINDA KAZANAN TÜRKİYE İDİ.









Orjinal Habere Git
— HABER SONU —