ÖNEMSENDİĞİNDE
Manşet Haber 6.11.2020 12:02:17 0

ÖNEMSENDİĞİNDE 'YURTTAŞ KAZANIR'...

ÖNEMSENDİĞİNDE 'YURTTAŞ KAZANIR'...

Bakanın “dövizdeki kur beni ilgilendirmiyor” demesinden bu yana ulusal paranın “alım gücünün” ne denli azaldığını bilmek için “yurttaş” olmak yetiyor!

“Yurttaş” derken;

Bu ülkenin, irili/ ufaklı kentlerinin sokaklarını/ pazarını bilmeniz yetiyor!

Yok eğer, bu ülkede yaşayıp da, “kendini” bir başka yerde yaşıyor sanan “aklı” tutulmuşlardan” değilseniz…

Son bir haftada “döviz kurunda” oluşan dalgalanmadan dolayı pazara ulaşan ürünlerin üzerine eklenen “masrafı” bilmeyen “yurttaş” yok!

Onu bir yana bırakalım; bir gün arayla “mazota” ard-arda gelen zammı aracı olan herkes biliyordur kanımca…

Covid 19 ile baş-etmeye çalışılıyor sanılıp, İzmir deprem sonuçlarına bakarak önlem alınacağına inanılıp, döviz kurundaki dalgalanmayı istediğinizce olanları yadsıyın…

Yurttaş her gün biraz daha alım gücünü yitirirken, “iktidar” bunu gizliyor!

***

“Yurttaşın” alım gücü nasıl sağlanır?

Yıllardır beri konuşulan, yıllardır beri üzerinde durulan, aklım erdiğinden bu yana politikacıların “yerine getirmeye” verdiği “büyük” söz…

Dün gibi kalsaymış, hiç üzerine düşmeselermiş, hiç düzeltmek için söz vermeselermiş, “herkesin alım gücünü sağlayacağız” demeselermiş…

O zaman başka arayışları olurdu “yurttaşın”, başka yerleri/ olasılıkları zorlarlardı!

Söz verdiler…

“Herkes doyacak” dediler; doymadı!

“Komşusu açken tok yatan bizden değil” dediler; halktan biri olmadıklarını gösterdiler!

“Her insanımız bizim için değerdir” dediler; bir yitirildiği gün gözlerini sulandırdılar Soma’da, Elazığ’da, İzmir’de olduğu gibi, beşinci gün gelmeden kaldıkları yerden “ayrıştırmayı” sürdürdüler!

“Herkese iş, herkese aş” dediler; yalnız çeperlerini saranların tabağa banmasını sağladılar, dışarıda kalanları “açlıkla/ doyumsuzlukla/ işsizlikle” sınadılar!

***

Ülkemizde “genç” nüfus gibi, varsıllıkların birçoğundan yararlanılamıyor!

Bir “yurttaşın”, ilkokuldan başlayıp, üniversite bitirinceye dek geçen süreçte, ne denli harcamayla “o günkü” bilgi/ birikime ulaştığının zaman zaman ekonomistler hesabını yapıyor!

Bu denli harcama yapılıp/ donatılan birinin “dışarıda/ işsiz” bırakılmasının, o ülkenin ekonomisi açısında bakıldığında “anlam” vermek olası mı?

Aynı biçimde “taşı eksen yeşerir” denilen Çukurova topraklarının “üretime” küstürülmesinin “akıllıca” olduğu söylenebilir mi?

Adana’da bugünlerde üretici pamuk tarlalarında “açan kozanın” sevincini yaşamak yerine, hasadın ardından beliren fiyatın masraflarını ne denli karşılayıp- yaraşılamadığını düşünüyor!

Kurak geçen yaz ayları boyunca, evindeki çocuğu gibi koruduğu/ beslediği pamuğun, yaşamına katacağını beklediği/ umduğu ürünün ne denli yerime geleceğini düşünüyor!

Olacak mı acaba? Esiklerine karşılık bulabilecek mi acaba? Çalışmasını karşılığını alabilecek mi acaba?

Üretici “bunları” değil; başından beri yaptığı harcamayı, verdiği emeği, beklentilerini “yeni yıl” için verip-vermeyeceğini düşünüyor!

Üretici yalnız pamukta değil, diğer birçok tarımsal üründe, “yeni yıl” için harcama yapıp- yapamayacağını düşünüyor!

Ekonomik kalkınmanın “en önemli ayağı” sayılan tarımın geleceğini, yıllarını eğitine vermiş/ ancak “işsizler” arasında kolaylıkla yer bulmuş “gençlikten” ayrı tutacak yanı yok!

***

Bu ülkenin varsıllıkları bilinmiyor, bu ülkenin “yurttaşlarının” sorunları bilinmiyor, ekonomik zorlukların üstesinden gelinmek için “üretim” mekanizması çalıştırılmıyor, bunca yanlış harcamalara karşın “beton yapılar” için pay ayırmaktan uzak durulmuyor, doğal yıkımlarda üç gün dökülen gözyaşları sonunda “yurttaşlar” yazgılarına bırakılıyor, her konuda “önlem” adı altında alınan kararlar “yeni yanlışların” oluşmasının önüne geçmiyor…

Yanlış mı?

İzmir depreminden önce “kaç” deprem yaşandı? Her birinin ardından “akılları” durduran açıklamalar yapıldı! “Candan, ciğerden, yürekten” söz edildi!

Soma maden felaketi sürecini anımsayın, ya da tren kazası sonrasını…

Hiçbir iletişim organıyla bağı olamayan biri “bunları yapan, bunların sorumluları bitti” derdi kanımca!

Bitmediler; “iktidar” kol-kanat olunca daha da çoğaldılar, bu gidişle daha da çoğalacaklar!

Nereye dek atlarının “nalı” düşmeyecekse…

***

Kim ne derse/ desin, şunu “yurttaş” olarak biliyoruz!

“Dövizdeki kur herkesi ilgilendiriyor!”

“Asgari ücret” maaşını dolarla almıyor olsa da ilgilendiriyor!

Başta elektrikte, doğalgazda, akaryakıtta/ ardından “bunların” kullanıldığı yerlerde elde edilen/ edilecek olan ürünlerde “cebin” dip noktasına dek yaşanacak!

Bunu düzeltmenin “üretimden” başka da yolu/ yöntemi yok!

Üretmek için elinde “her şey” varken, bunu savsaklamak/ yapmamak anlaşılır gibi değil!

Toprağın var, suyun var, işsizin var, deneyimin var, tohumun var, bilgin var, üniversiteli işsizin var…

İşte bunlar bilindiği, işte bular önemsendiği, işte bunlar üretime katıldığı an “kur” düşünülmekten çıkar; yurttaş kazanır.

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

27.1° / 18.7°