Tarih: 04.03.2021 18:00

“ÖZÜR” DOĞAYA YAPILANI UNUTTURABİLECEK Mİ?

Facebook Twitter Linked-in

“Yaşanan kuraklığın doğaya etkisinin, çevreye verdiği zararın, alınan önlemlerin sonucunu birlikte yaşayacağız!
Sivrisinekler “yine” neden olanlardan çok, yoksul katmanın üzerine abanacak!
Yaşanan covid 19 için “yere/ göğe” sığdırılamayan önlemlerin neden olduğu “yıkımın” daha çoğu “kuraklık” nedeniyle yoksulluğun yaşam alanını yaşanmaz kılacak!
Bakalım o zaman “kim” işin içerisinden çıkabilmek için “özür” dileyecek?
“Özür” doğaya yapılanı unutturabilecek mi?”
Bu paragrafı dün yazmış, soru işareti ile de nokrayı koymuştum!
Konu doğa olunca, kuraklık olunca, iklim değişikliği olunca, “özür” dilemek olunca yazacaklarımın bitmediğini anladım.
Dünün arkası…
***
“Kuraklık, yağış azlığı, çevrede oluşan durağan su birikintileri” sivrisinek yoğunluğunun artmasına neden olacağını belirtiyor, bilim insanları.
Buna gerekçe olarak da küresel ısınma, çevresel etkiler gösteriliyor!
Kapitalizm nasıl ki “orta sınıfı/ orta direği” yok etmenin, “var/ yok” olgusu üzerine yoğunlaşıyor, bunu birçok ülkede başarıyorsa…
Kapitalizmin doğası da, artık “orta bir mevsim” olgusunu ret ediyor!
İlkyaza/ sonyaza ne gerek var ki?
Bir yaz, bir de kış yeter!
Onun da ne zaman yaşanacağı belirsiz!
***
Ülkemizin dört mevsimi, dört ayrı güzellikte yaşadığı unutulmamalı…
Portakal çiçeklerini de, zerdali çiçeklerini de, sümbülü de, nergisi de, zararsız böceklerini de…
Ülkemizde her yıl mevsimler, bir yıl öncesi ile karşılaştırılamıyor! Su debisi düşüyor, yer altı suları çekiliyor, yağışlar azalıyor, yerleşim yerlerinde küçük su birikintileri oluşuyor…
Bilim insanlarının saptaması bu biçimde…
“Su birikmesinin” anlamı çok önemli; sivrisinekler için yaşam alanı oluyor!
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin araştırmasının sonucunu şöyle anlatıyor:
“Ege ve Akdeniz bölgesi gibi birçok alanda 3-4 derecelik artış bu canlılar için çok önemli. Artık sivrisinekler yıl genelinde görülebiliyor. Bina bodrumlarında, konutlar etrafındaki her türlü su birikintisinde ürüyorlar. Gelişim süreleri kısalıyor ve bu bir dezavantaj. Küresel iklim değişikliği nedeniyle daha geç kış uykusuna yatıyorlar ve bazı türlerin kuraklıktan etkilenmeyip hayatta kalma olasılıkları artıyor. Aşırı yağış ya da yağış azlığı nedeniyle küçük su birikintileri oluştu ve sivrisinekler buraları çok sever'
***
Dün Adana anakent Belediyesi’nin dronla ilaçlama yaptığını belirtmiştim.
Başkan Karalar’ın şu sözünü anımsayalım:
“Sivrisinek üreten dereler, su birikintileri ve farklı noktalar temizleniyor, ilaçlanıyor fakat üzerinde ilaçlama yapılamayan dalyan, büyük göletler, bataklıklar, özellikle Karataş gibi sahillerde olağanüstü sinek üremesine neden oluyor.”
Kentin dışındaki bataklıkları, kentin içinden geçen kanalları/ dereleri ilaçlamak önemli…
Dronlarla, “etkisinin” ne olacağı bilinmeyen ilaçlarla yapılan çalışmalar…
Daha martın başındayız, sivrisineklerin görüldüğü yerleri duydum.
Covid 19 nedeniyle yurttaşlar evde daha çok zaman geçirince caddeler o denli bakım/ temizlik istemese de, mahalleler ayrı bir özen istediği bir gerçek!
Sabah, her zaman süt aldığım mahalle/ gezici sütçüsünün durak yerindeki yığılı çöpü gördüğümde “acılanmadım” değil!
Mahalle arsının kiri/ pası…
Adana’nın ünlü Küçüksaat dolayında, günlerdir toz/ toprak/ çamurla boğuşan mağazalar daha dün kilit taşlarına kavuştu!
Günlerdir süren ardından kilit/ brodür taşlar esnafın yüzüne yetmişti; iyi mi?
***
“Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” özdeyişinin bilim insanlarına esin kaynağı olduğuna inanıyorum.
“Öngörü” olgusunun kazandırmıştır bireye…
Doğa bu denli hor görülürken, kentlerin içinde bir avuç “yandaşa” kazandırmak için ağaçlıklı alanlar yok edilirken, tarım alanları hoyratça bozulurken, yaşam alanlarına yüksek/ betondan yapılar dikilirken bu günkü yaşanacaklar “öngörülebilmeliydi”!
“Sivrisinekle savaşıyoruz” denilerek yapılan “yaşam alanını” zehirlemek değil mi?
Kentlerde yaşam alanlarını yaşanmazlaştıran “yerel yönetimler” değil mi?
Prof. Dr. Hüseyin Çetin’in son sözü şu:
'Daha soğuk bir kış yaşansaydı sivrisinek popülasyonunda ciddi azalma olacaktı. Binaların bodrum katlarında, sığ sularda sivrisinekler kışı iyi bir şekilde geçirdi. Maalesef önümüzdeki yaz aylarının tamamında Türkiye'nin birçok bölgesinde sivrisinek popülasyonunda artış bekliyoruz'
Bugün “çok iyi çalışmalar yaptık, en güçlü ilaçlar kullandık” diyenler, birkaç ay sonra “yaptıklarımızla başarılı olamadık, özür dileriz” derlerse şaşırmayacağız!
Yurttaşın “şaşırmaya aç” olduğu unutulmasın!







Orjinal Habere Git
— HABER SONU —