Adana Yazarlar Odası, gecikmiş ama tadı daha da güzelleşmiş bir sohbete ev sahipliği yaptı.. Adana'dan yetişen ve "gerçek Adanalı" kimliği ile bütünleşmiş, "hoş-sohbet" Prof. Dr. İsmail Özgören, bu kez dostlarını 50-60-70 yıl öncesine muhteşem bir zaman yolculuğuna çıkardı..
Adana Büyükşehir Belediyesi eski Başkanlarından Zihni Aldırmaz, Seyhan Belediyesi Kültür Müdürü Utku Arınç, Çukurova Sanat Girişimi Başkanı gazeteci/yazar Çetin Yiğenoğlu, Mimar Kamil Erginöz, Adana'nın Eski Fotoğrafları sitesi kurucu ve Yönetmeni Sabri Gül, gazeteci meslektaşım İsmet Ramazan Selçuk, ÇSG Yönetmeni Hülya Başak Ekmekçi ve sanatsever izleyicileri Yazarlar Evinde buluşturan söyleşinin moderatörlüğünü Enver Eskisındı yaptı..
***
Tam anlamı ile profesyonel bir hatip, usta bir söyleşi kahramanı olduğunu bir kez daha kanıtlayan Özgören Hoca, önce Cumhuriyeti öncesi Adana'nın kısa bir özetini yaptı. Madam'ın çiftliği'nden, 1940'lı yıllarla devam eden söyleşide İncirlik Hava Üssü kululuş dönemlerini, çocukluğu, kendi babası ve onun nüktedan kimliği üzerinden özetledi.. Adana Ticaret Lisesi'nin 1950'li yıllarında sohbet turu gerçekleştirdi. İstanbul’daki üniversite yaşamı ve sonrası yurt dışında geçen doktora yıllarından kesitlere değindi..
Sonrasında kendi doğduğu şehirde, Adana'da kurulan İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne "asistan hoca" olarak geldiği 1970'li yıllara ve 12 Eylül 1980'e kadar uzanan rüya gibi yıllara geldi sıra..
***
Hali vakti yerinde olan, azıcık canını seven herkes bu şehirden kaçarken, o doğduğu, büyüdüğü toprağa borcunu ödemeye gelmişti..
Otomobilinin bombalandığı anlardan, JandarmaBölge Komutanlığındaki "kahve itibarı"na kadar birçok olayı, 1001 gece masalı" anlatır gibi canlandırdı..
2 saatte yakın nefes almadan dinlediğimiz Prof. Dr. İsmail Özgören sohbeti, 3 bini aşkın özel kitaptan oluşan koleksiyonunun kütüphaneye dönüştürülme görüş alışverişi ile devam etti..
***
Bu doyumsuz sohbet sonrası, programın ne denli etkili olduğunu, cep telefonuna gelen bir arama sonrası öğrendik.. Adana'da şehir merkezine azıcık uzak bir köyden, tam bir toprak adamının sesini duyuyorduk..
"İsmail hoca.. Biz oraya gelemedik, ama köyde hepimiz telefon başında toplandık.. Seni canlı canlı dinledik.. Gururlandık!"
***
İsmail Hocanın gözleri dolmuş, kirpikleri nemlenmiş, sesi duygusallaşmıştı..
"Araba kullanıyorum, birazdan ararım, konuşuruz" diye görüşmeyi sonlandırmak zorunda kaldı..
İlk sohbet programı amacına ulaşmıştı.. İsmail Hoca mutluydu, bizler şanslıydık..
Şanssız olanlar bu sohbeti kaçıranlardı!..
***
Söyleşiyi izlemek isteyenlerin aşağıdaki linke tıklaması ve “Beğen” tuşuna basması yeterlidir.
https://www.youtube.com/live/YwHc6byxgus?si=5bwb0HytfKCqMWfC