Sol Dergisi okur buluşmaları kapsamında düzenlenen “AKP’nin Çıkmazı, Solun Görevleri” konulu panel Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleşti.“Uluslararası Güçler Aynı Kararlılıkla AKP’nin Arkasında Durmaya Devam Etmiyor”
Genel olarak dünya ekonomik ve siyasi sisteminin ağır bir yapısal bunalım içinde olduğunu söyleyen Sol Dergisi yazarı Kemal Okuyan, “Ukrayna da bir savaş var, güneyimizde Suriye de bir savaş var ve buralarda ABD ve Rus çekişmesini izlemekteyiz” dedi.
Komşularımızdaki bu savaş ortamının AKP’nin ömrünü uzattığına vurgu yapan Okuyan, “AKP 12-13 yıl önce dünyada ki dengeler izin verdiği için iktidar oldu. Ve 12 - 13 yıldır başımızda bulunan bu hükümet uluslararası dengeler izin verdiği için hala iktidarda. O yüzden uluslararası dengeler AKP iktidarına izin veriyor mu vermiyor mu buna bakmak gerekiyor. Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor dünyada hiçbir ülke tek bir çıkarı temsil etmiyor ya da hiçbir ülke tek bir siyasi doğrultuda ilerlemiyor. Bundan 12 - 13 yıl önce AKP’nin arkasında duran uluslararası güç aynı kararlılıkla AKP’nin arkasında durmaya devam etmiyor. Ya da bir başka deyişle AKP’ye alternatif arama yolları çok yoğunlaşmış durumda” diye konuştu.

Bir yurttaşın sorusunu yanıtlayan Okuyan, Türkiye’nin daha fazla karanlığa gidemeyeceğini, toplumun Haziran’da neyi reddettiğini gösterdiğini belirterek, “AKP bundan daha ağır bir baskı kurmaya kalkarsa sonucuna katlanır” dedi.
“Davutoğlu Ortak Akılsızlığın Mimarıdır”
Türkiye’nin dış politikasının çöktüğüne vurgu yapan Sol Dergisi yazarı Mustafa Kemal Erdemol, “Davutoğlu’nun kendince formülize ettiği tüm bu politikalar, ortak akılsızlığın ürünüdür. Davutoğlu da bu ortak akılsızlığın mimarıdır” dedi.
Dış politika hakkında uzman olmaya gerek olmadığını söyleyen Erdemol şöyle konuştu;
Dışarıdan baktığımızda Türkiye’nin Ortadoğu politikasının ne kadar içinden çıkılmaz bir hale geldiğini görmekteyiz. Bu dış politikalar Özal’ın politikalarının olgunlaştırılmış halinin devamıdır. Davutoğlu’nun da kendince formülize ettiği tüm bu politikaların, ortak akılsızlığın ürünüdür. Davutoğlu da bu ortak akılsızlığın mimarıdır. Davutoğlu’nun dış politikasının 3 ayağı vardır. Birinci dış politikayı belli bir eksene hapsetmemek. İkincisi komşularla aktif ilişkiler kurmaktır. Üçüncüsü ise de komşularla sıfır sorun politikası. Buna en çarpıcı örnek Suriye sorunudur. Bu üç politik argüman Türkiye’nin dış politikasının çöküşünü getirmiştir.”