Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, RTÜK’ün Tele 1’e yönelik 5 gün ekran karartma cezası için mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararının iptal edilmesi üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada “Üst mahkeme iptal etmez ise TELE1 ekranı 31 Ağustos’u 1 Eylül’e bağlayan geceden itibaren 5 gün kararacaktır. Can çekişen hukukun üstünlüğü ve demokrasinin yaşatılması adına, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik bu tür keyfi sınırlamalara karşı çıkıyoruz” denilen açıklamada yer alan görüşler şöyle:
“RTÜK’ün keyfi ve geniş yorumlara dayalı yaptırımlarının, basını susturma ve eleştirel yayınları engelleme aracı haline geldiği ortadadır. Özellikle TELE1, Halk TV, Now TV ve Sözcü TV’ye yönelik uygulanan sistematik para cezaları ve yayın durdurma kararları, demokratik toplum düzeninde kabul edilemez bir sansür niteliği taşımaktadır.
Son olarak RTÜK’ün Tele 1’e yönelik 5 gün ekran karartma cezası için mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı iptal edilmiştir. Yürütmeyi durdurmayı kaldıran karar, üst mahkeme tarafından iptal edilmezse TELE1 ekranı 31 Ağustos’u 1 Eylül’e bağlayan geceden itibaren 5 gün kararacaktır.
RTÜK’ün TELE1 hakkında aldığı yayın durdurma ve idari para cezası kararı ile Ankara 23. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma talebini reddetmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne ciddi ve orantısız bir müdahaledir.
Mahkemenin, ‘telafisi güç zarar’ ve ‘açık hukuka aykırılık’ koşullarının birlikte gerçekleşmediği yönündeki gerekçeli kararı da basın özgürlüğüne müdahale niteliğindedir.
TELE1’İN EKONOMİK VARLIĞI ZAYIFLATILMAKTADIR
Yayın durdurma yaptırımı, basın kuruluşunun izleyiciyle buluşamamasına, TELE1’in ekonomik varlığının zayıflatılmasına ve kamuoyunun haber alma hakkının engellenmesine yol açacaktır. Halkın haber alma hakkının doğrudan ihlal edilmesi en önemlisi ve tehlikelisidir.
İktidarın haber alma hakkını engelleme çabalarının önündeki tek koruyucunun yargı olması gerekir ve beklenir. Ancak yargı makamlarının dar yorumları; basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü lehine yapılması gereken anayasal yorumdan uzaklaşılması anlamına da gelmektedir.
6112 SAYILI KANUNDAKİ DÜZENLEMELER GENİŞ, MUĞLAK VE YORUMA AÇIKTIR
RTÜK’ün, TELE1’e yayın durdurma ve idari para cezası yaptırımı uygulaması bizlere bir kez daha 6112 Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanundaki düzenlemelerin ne kadar geniş, muğlak ve yoruma açık düzenlenmeler olduğunu göstermiştir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi; bu tür belirsizliklerin, idarenin keyfi uygulamalarına zemin hazırladığını, öngörülebilirlik ve hukuki güvenlik ilkeleriyle bağdaşmadığını defalarca ifade etmiştir.
Ülkemizde demokrasi var ise, can çekişen hukukun üstünlüğü ve demokrasinin yaşatılması adına, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yönelik bu tür keyfi sınırlamalara karşı çıkıyor; basının susturulamayacağını ve toplumun doğru bilgiye ulaşma hakkından asla vazgeçilemeyeceğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”