TGC SİİRT TEMSİLCİSİ CUMHUR KILIÇÇIOĞLU VEFAT ETTİ.
MEDYA 26.03.2024 21:28:00 0

TGC SİİRT TEMSİLCİSİ CUMHUR KILIÇÇIOĞLU VEFAT ETTİ.

TGC Siirt Temsilcisi, Siirt'in yerel Mücadele Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Kılıççıoğlu hayatın kaybetti. 25 Mart 2024 pazartesi günü vefat eden Cumhur Kılıççıoğlu 26 Ekim 2024 Salı günü Siirt’te top

TGC Siirt Temsilcisi, Siirt'in yerel Mücadele Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cumhur Kılıççıoğlu hayatın kaybetti. 25 Mart 2024 pazartesi günü vefat eden Cumhur Kılıççıoğlu 26 Ekim 2024 Salı günü Siirt’te toprağa verildi.                 

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Cumhur Kılıççıoğlu’nun vefatının ardından başsağlığı mesajı yayınladı. Mesajda “Uzun yıllar yerel basında bağımsız habercilik yapabilmek için mücadele eden değerli meslektaşımız Siirt Temsilcimiz Cumhur Kılıççıoğlu’nu kaybetmiş olmanın üzüntüsü içindeyiz Meslektaşımızın ailesine ve basın topluluğumuza baş sağlığı diliyoruz” denildi.

Cumhur Kılıççıoğlu kimdir?             

1938’de Siirt’te doğdu. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Sevk ve İdare Yüksek Okulundan mezun oldu.

Yazıları Siirt’in Sesi, Şehir, Siirt’te Sonsöz, Siirt gazetelerinde yayımlandı. Yenigün, Tanin, Yeni Sabah, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet gazeteleri ile Anadolu Ajansı’nın Siirt muhabirliği görevlerini üstlendi. Katılım Dergisinin bölge temsilciliğini yaptı.

1964’te Mücadele Gazetesi’ni kurdu. Gazeteyi 2012’ye kadar basılı olarak ayakta tutmayı başardı. 2021’e kadar da dijital versiyonunu yaşattı.

40’tan fazla ödül kazandı.

55. hükümette Devlet Bakanı Prof. Dr. Salih Yıldırım'ın basın danışmanlığını yaptı. 

Tarihi ve Turistik Değerleriyle Siirt (1965), Siirt Rehberi (1981), Her Yönüyle Siirt (1992), Botan’dan Bodrum’a (1993), Ölü Şehrin Türküsü, New York'tan Mekke'ye kitaplarını yazdı. evli ve dört çocuk sahibiydi.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°