Tuncel Durak ve Aldırmaz için neler söyledi?

 

Ekspres Gazetesi'nden Leyla Akbaş'ın Adana Büyükşehir Belediyesi meclis 1. Başkan vekili Mustafa Tuncel işle yaptığı röportajda, bu kez  cezaevi sürecinin Terminatör üzerinde bıraktığı olumlu etkilerden söz etti.

 

Röportaj: Leyla AKBAŞ-EKSPRES GAZETESİ

Musafa Tuncel ile yaptığım röportajın son bölümüne, sizlere cezaevi sürecinin Terminatör üzerinde bıraktığı olumlu etkilerden söz etmeden yazıma başlamayacağım.

Süreç, Büyükşehir Belediyesi meclis 1. Başkan vekili Mustafa Tuncel, önemli ölçüde sakinleştirmiş.

Artık gözlerinden, ateş çıkmıyor, durduk yere parlamıyor, ceket çıkartıp insanlara dalmıyor.

Geçmişte en çok kızdığı Aytaç Durak ile ilgili sorulara gülerek yanıt veriyor. En  üzüldüğü de  Durak ile başlayan kavganın iyi anlaşılamamış olması…

Belli ki Tuncel, geçmişi gerçekten de silmiş, kendisine rahatsızlık veren her olumsuzluğu hayatından çıkarmış görünüyor.

Karşımda daha dün,  mahalledeki bütün camları çerçeveleri indiren zapt edilmesi  olanaksız “haylaz çocuk” yok artık!

Karşımda, ekonomi-politiği, sosyolojiyi, çok iyi bilen, yaşam felsefesini yeniden kurgulamış ve kendisini gereksiz kavgalardan soyutlamış bir bilge var.

O bilge ile akıp giden zamanı hatırlayıp, sorulara yeniden dönüyoruz…

 

-Sayın Tuncel, birkaç kez “Durak ile kavgam iyi anlaşılamadı dediniz” nedir “iyi” anlaşılamayan ?

-İçimde kalan tek ukde, Durak ile kavga nedenimin iyi anlaşılamamış olması.

Durak oğlunun çok etkisinde kaldı. Gökhan Durak’ın milletvekili pazarlıkları yapıldı. Tüm büyükşehir bürokratları bilir ki, o günlerde Gökhan Durak’ın, belediyenin tüm birimlerine müdahalesi vardı ve bu müdahale gün geçtikce artıyordu. Bu arada Durak meclisi kontrol edemez durama gelmişti.  1/1000’likler, 1/5000’lik planların hepsi iptal edildi. Durak’a, Gökhan Durak’ı,  belediye işlerinden uzak tutmasını önerdim. Dinlemedi.

Ortaya bir İmar partisi lafı atıp, beni de bu partinin başı olmakla suçladı. Durak benim şerefim ve haysiyetimle oynadı. Tabi durum böyle olunca da kavga tırmandı. Keşke bana küfretseydi de, bunları yapmasaydı.

-Peki hala Durak’a karşı bir kızgınlığınız var mı ?

-Yok… Öyle olsa, “rüşvet davasında” onun aklanması için ifade vermezdim

 

-Nasıl yani, böyle bir kavganın içinde Durak lehine ifade mi verdiniz ?

- Evet. Rüşvet alıp almadığını sordular “geçin bunları” dedim. “Durak’ın öyle rüşvetle-müşvetle işi olmaz. Hayatı boyunca rüşvete bulaşacak adam olmadı” dedim.

Tabi hem hakim şaşırdı, hem de salonda bulananlar.

Baktım insanlar öyle mertliklere pek alışık değiller. Hani birileriyle kavganız varsa, kavgalı olduğunuz insan için hep kötü laf edeceğinizi düşünüyorlar.

Oysa benim kitabımda öyle şey olmaz. Doğruya doğru, eğriye de eğri derim.

Zaten kendimle ilgili ifadelerimde de, söylediğim hiçbir şeyi reddetmedim. Aslanlar gibi, söylediğim her lafın arkasında durdum.

 

-Bu kavgadan,  siz de sayın Durak’da çok zarar gördü, hiç  pişmanlık duydunuz mu ?

-Yani bunun adına pişmanlık demeyelim .

Yaptığım hiç işten pişmanlık duymadım, hayata dair kişisel hatalarımla ilgili asla pişmanlığım olmaz.

Ama, bu kavgada “keşke bu yaşananların hiç birisi olmasıydı” dediğim zamanlar oldu.

Ne var ki zamanı geri alamıyorsunuz. Zaten Hayatımda buna sebep olan herkesi affettim. Yaşananlar için üzülmeyi artık gereksiz buluyorum.

Şimdi kolay kolay kavga girmeyeceğimi biliyorum.

Cezaevinden çıkarken de kendi kendime söz verdim Hiç kimsenin beni üzmesine izin vermeyeceğim. Artık beni üzemeye kimsenin gücü yetmez.

-Adana Büyükşehir Belediyesinde, Durak’ın görevden alınmasıyla birlikte “kaos yaşandığı hiçbir işin düzgün gitmediği” söyleniyor.

Zihni Aldırmaz ve ekibi bu işi beceremedi mi ?

-Öyle şey olur mu ? Zihni bey belediyeciliği en iyi bilen arkadaşlarımızın başında gelir. Onun başkan vekili olmasını ben istedim. Durak’dan doğacak boşluk, ancak belediyeyi ve belediyeciliği

Çok iyi bilen biri tarafından doldurulabilirdi. Aldırmaz da bu boşluğu doldurdu. Çok da iyi çalışıyorlar.

Ayrıca şöyle bir meclis aritmetiğine bir bakın, kişileri bir gözden geçirin, “Aldırmaz olmazsa, şu adam olabilirdi, o bu işi daha iyi yapardı” diyebileceğiniz başka biri var mı ?

Varsa Aldırmaz yanlış seçim. Ama, ne yazık ki yok…

Çünkü meclis çatısı altında belediyeciliği ondan daha iyi bilen ve tecrübesi olan kişi yok.

Hem zaten vatandaşı da memnun ettiler,  Niye ortada “kaos” olsun ki…

-Sayın Tuncel gelelim Adana spor camiasının gönlünde yatan aslana, sizi Demirspor başkanı olarak görmek istiyorlar. Bir kez daha kulübün başına geçecek misiniz ?

-Hayır, Demirspor Başkanlığını düşünmüyorum. Demirspor’u en çok seven en çok düşünen insanlardan biriyim. Dört ayrı zamanda, dört kez bu kulübe başkanlık yaptım

Hakkımda 3 ayrı dava açıldı. Bunlardan ikisinden arkadaşlarımla beraber beraat ettim. Diğer yargılama devam ediyor.

Bu kulübün başında olmak o kadar kolay bir iş değil. Çok iyi şeylerde yapsanız büyük bir memnuniyetsiz oluyor. İnsanlar hırsızlıkla suçlanıyor. Demirspor kulübünün nesi var ki insanlar çalsın. Ayrıca bu kulübe başkan olarak gelen insan parasını koyuyor, zamanını koyuyor. Ama, yapılan fedakarlıklar karşılık bulmuyor.

Her gelen bir şeylerini koyuyor, giderken de parasını istediğinde “suçlu” ilan ediliyor. Alçak ve hırsız adam diye anılıyor.

Ben mevcut yönetimi çok başarılı buluyorum. Her türlü imkansızlığa rağmen takım neredeyse şampiyonlar liğine çıkıyordu. Üstelik de 5 maç seyircisiz oynama cezasına rağmen. Bu durum hiç de göz ardı edilecek bir durum değil.

Eğer mevcut yönetim biz devam edeceğiz derse, onları destekleriz. Başka bir talip olursa onları da destekleriz. Ben en son çareyim.

Arkadaşlarınız beni bu kulübün başında görmek istiyor, “Tuncel geldi gelecek” hikayeleri kendi kurguları.

Benim böyle bir niyetim de yok, talebim de yok. Söylediğim gibi, kulüp ortada kalır, hiçbir seçenek olmaz, işte o zaman görevden kaçmayız. Onun dışında benim kulübün başına geçme gibi niyetim yok.

-Peki son soru…Siyasi yaşamınızla ilgili bir plan var mı ?

-Hayır yok. Ben zaten oldum olası politikayı sevemedim. Bizim ülkemizde politika “biat” kültürü üzerine inşa edilmiş. Özgür değilsiniz. Onun için de hiçbir zaman ne milletvekili, nede belediye başkanı olmayı düşünmedim. Benim “biat” kültürüm yok. Özgürlüklerime çok düşkünüm. Hayatım da hep, istediğim her şeyi, istediğim zaman yapmakla geçti.

İzin almadan, kimseye danışmadan, kendi irademle…

Onun için artık politika düşünmüyorum.

Ayrıca, hayata artık daha pozitif bakıyorum.

Vallahi artık hiç kimse hiçbir şekilde keyfimi de  kaçıramaz.Daha önce de söylediğim gibi, cezaevinden çıkarken, kimsenin beni üzmesine izin vermeyeceğime dair kendi kendime söz vermiştim.

Şimdilik kendime verdiğim bu sözü tutmakla yetineceğim. ..

 

 

SPOTLAR

 

-Aldırmaz’ın seçilmesine ben sağladım. Durak’tan doğan boşluk onunla dolduruldu. Çünkü Belediyeciliği çok iyi biliyor. Aldırmaz ve ekibi çok iyi işlere imza attı. Öyle söylendiği gibi, ortada kaos maos da yok. İşler gayet iyi gidiyor.

-Durak ile kavga nedenimin altında gerçek oğlu Gökhan Durak’ın, belediyenin tüm birimlerine müdahil olmasıydı. Durak oğlunu kontrol edemedi. Meclisi kontrol edemedi. Sonra döndü, benim şerefim ve haysiyetimle oynadı.


Orjinal Habere Git