TÜRKEŞ: ADANALILAR HİZMETİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR
SİYASET 27.03.2024 22:52:00 0

TÜRKEŞ: ADANALILAR HİZMETİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR

İYİ Parti Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr.Türkeş :Belediye başkanı seçildiğim an Adana layık olduğu, hak ettiği yere gelecek.

İYİ Parti Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Ayyüce Türkeş,  Esnafların ekonomik yakınmalarına, “Ben ekonomi doktoruyum” diyerek Adana’yı hak ettiği yere getirmek için yapacağı hizmetleri ve kaynakları nasıl bulacağını açıkladı. Dr. Türkeş, belediye iştiraklerini halka açmayı düşündüğünü de açıkladı.

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Huzurevi’nde kalan yaşlıları ziyaret eden Türkeş, huzurevi sakinlerinin  sağlık sorunları hakkında bilgi aldı. Ziyarete İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ünzile Yüksel ve İl Başkanı Veysel Yıldız da katıldı. Huzurevi sakinleri ile sohbet eden Dr.Türkeş, yaşlılarla İlgili projelerini açıkladı. “Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi projemizi hayata geçireceğiz” diyerek şöyle konuştu:

 “Fizyoterapi, psiko-sosyal destek, evde bakım ve geriatri hizmetlerine ek olarak ev işlerine destek olacağız, ev ziyaretlerini sıklaştıracağız. İhtiyaç sahibi olan (orta) yaşlıya verilen barınma ve beslenme gibi destekleri arttıracağız. “Tecrübemi Paylaşıyorum” projesi ile belirli bir alanda uzmanlığı olan tüm 65 yaş üstü büyüklerimizin gençlere bilgi ve becerilerini aktaracakları mesleki programlar geliştirilecektir. Bu doğrultuda Adana bünyesindeki Halk Eğitim Merkezleri ve diğer eğitim birimlerinde 65 yaş üstü büyüklerimizle gençlerin belirli gün ve saatlerde uygulamalı bilgi tecrübe aktarım etkinlikleri düzenlenecektir.”

‘SIRTINIZDA ÇOK BÜYÜK BİR YÜK VAR’

 Dr.Türkeş, Alidede İş Merkezi ,Mısır Çarşısı, Balıkçılar Pazarı, Kasaplar Çarşısını ziyaret ederek esnafların sorunlarını dinledi. Esnaflar, Dr. Türkeş’e dert yandı. Ekonomik sıkıntılarının büyük olduğunu söyleyen esnaflar, “ Sizden rica ediyoruz hep birlikte, beraber, bu şehri ayağa kaldırmaya çalışalım. Yazık bu memlekete. Siz eğer kazanırsanız sırtınızda çok büyük bir yük var; Bir iş yaptığın zaman cesur olacaksın.” diye konuştu.

‘EKONOMİ DOKTORUYUM’

Esnafların sorunlarına Dr.Türkeş, “Ben ekonomi doktoruyum” diyerek şöyle cevap verdi:

“Belediye başkanı seçildiğim an Adana layık olduğu, hak ettiği yere gelecek. Adanalılar hizmetin en iyisini hak ediyor. Korunacak değeri olmayan yapılar ve bozulmuş yerleşim yerleri siz Adanalılara layık olduğu şekilde yeniden inşa edilecektir.

Şehrin sosyokültürel ve ekonomik hayatını sekteye uğratan alanları değiştirerek, güzelleştirerek tekrar kullanılabilir hale getireceğim ve canlandıracağız.

 Yeni ticari alanlar ve çarşılar kurulması için bölge ve altyapı sağlayacağız. İşyeri açma ve reklam talebi, izinler ve reklam alanlarının kiralanmasından doğan getiri ile daha fazla hizmet ve istihdam alanı yaratabileceğiz.

BELEDİYE İŞTİRAKLERİ HALKA AÇILACAK

Bunlar ve daha birçok faaliyetimizi neyle yapacağız? 

Sahip olduğumuz zenginliklerin tanıtımıyla, piyasalara açılan belediye iştirakleriyle (Halka Arz, Fonlama vb), diğer kuruluşlarla yapacağımız belediyecilik işbirliğiyle, Uluslararası fonlarla ve desteklerle, sahip olduğumuz tüm kaynaklarla.

Kimle yapacağız?

Adana’nın ticari ve ekonomik hayatında emeği geçen, Adana’ya yatırım yapan, istihdam sağlayan tüm iş insanlarımızla, tüm esnaflarımızla, sizinle. Size soracağız, görüşlerinizi alacağız, esnafımıza danışacağız.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°