VERGİ MÜKELLEFLERİ İÇİN İYİ Kİ ANAYASA MAHKEMESİ VAR!
EKONOMİ 6.08.2022 23:00:14 0

VERGİ MÜKELLEFLERİ İÇİN İYİ Kİ ANAYASA MAHKEMESİ VAR!

VERGİ MÜKELLEFLERİ İÇİN İYİ Kİ ANAYASA MAHKEMESİ VAR!

Kamu alacaklarının tanımı, korunması, ödenmesi, tecili, ertelemesi, cebren tahsili, ödeme emrine itirazı, menkul ve gayrimenkul mallarının haczi ve satılması, kamu borçlusunun iflas yolu ile takibi, zamanaşımı ve terkini ile bu işlemleri yürütenlerin uymaları gerekenler yasaklar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilmektedir. Kanunun 58’nci maddesinin 5’nci fıkrası Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmeden önceki düzenlemeye göre, ödeme emrine karşı açılan davalarda; kamu borçlusunun haksız çıkması halinde haksız çıktığı kısmı üzerinden ayrıca yüzde 10 zam alınmaktaydı. Bu yasal düzenleme Anayasa Mahkemesine açılan bir dava sonucunda Anayasa Mahkemesi’nin 21/4/2022 tarihli ve E: 2021/119, K: 2022/48 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.

DÜZENLEME NASILDI?

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu’nun 58’nci maddesi ödeme emrine itirazı düzenlemektedir.
Buna göre; ‘’Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceğini, İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanacağı’’ düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edilen düzenleme ise; ‘’İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.’’ Şeklindeydi.

HAKSIZ ÇIKMA ZAMMI UYGULAMASI

Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 1953 yılında yürürlüğe girmiş, bundan önce ise Tahsili Emval Kanunu uygulanmaktaydı. Kamu alacaklarının tahsili için Osmalı’dan beri 14 tane kanun yürürlüğe girmiştir.

İptal edilen Kanunun 58/5’nci maddesi ile ilgili Karar’ın bazı önemli başlıklarını karar gerekçesinden hareketle kısaca açıklamaya çalışalım. İptal edilen düzenlemenin ‘’İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın ret olunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir.” Şeklindeydi. Anayasa’nın ilgili maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali istenilmiş ve iptal edilmiştir. Bu iptalin bazı önemli gerekçe başlıkları aşağıdaki gibidir.

DÜZENLEME MÜLKİYET HAKKINI İHLAL EDİYOR

Anayasa’nın 35. Maddesi; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.’ Hükmü ile güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değeri ifade etmektedir. Bu düzenleme ile mülkiyet hakkı zedelenmiştir.

Borca itiraz ettiği ve itirazı ret edildiği için alacağının %10 zamla tahsil edileceğinin öngörülmesi borçlunun mal varlığından bir azalmayı sağlayacağından kişinin mülkiyet hakkına yönelik düzenleme yapıldığı anlamına gelmektedir.

DÜZENLEME HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE SINIRLAMA GETİRMEKTEDİR.

Haksız çıkma zammı uygulaması Anayasa’mızın 13’ncü maddesinde; ‘’temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmayacağı, yasa ile yapılacak düzenlemenin de Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağını’’ düzenlenmektedir.

Ödeme emrine karşı açılan davaların açılmasını zorlaştırmak suretiyle kamu alacağının tahsilinin sürüncemede bırakılmasının önlenmesi şeklindeki kamu yararının amaçlanması sınırlamanın ölçülü olma anayasal kuralına ters düşmektedir.

Nitekim, yürütmenin durdurulmasına karar verilmediği sürece ödeme emrine karşı dava açılması tahsil işlemlerini zaten durdurmamaktadır. Gereksiz yere dava açılmasının zorlaştırılması suretiyle kamu alacağının tahsilinin sürüncemede bırakılmamasını önlediğinden de söz edilemez.

HAKSIZ ÇIKMA ZAMMINA BİR ÜST SINIRLAMA GETİRİLMEMİŞTİR

Haksız çıkma zammının hesaplanması bir üst sınırlama getirilmemiştir. Ödeme emri borcun aslı ve ferileri (gecikme faizi ve gecikme zammı) birlikte değerlendirildiğinden feri alacakların tutarı kamu alacağının aslına kıyasla önemli bir tutarda haksız çıkma zammı ödemesini gerektirmektedir. Bu hem ölçülülük ve hem de orantılılık ilkesine de ters düşmektedir.

ADİL YARGILAMA BAŞVURMAYI ZORLAŞTIRIYOR

Anayasa’mızın 36/1’ncı maddesi; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” Şeklindedir.

Haksız çıkmayı zorlaştıran bu düzenleme Mahkemelere erişim hakkını da zedelemektedir. Hukuki bir uyuşmazlığın bu konuda karar verme yetkisine sahip bir mahkeme önüne götürülmesi hakkını kısıtlamaktadır. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması hak arama özgürlüğünün özünü oluşturmaktadır.

TÜRKİYE İYİ Kİ ANAYASAL BİR ÜLKEDİR

Türkiye yurttaşları iyi ki Anayasal bir düzenin güvencesindedir. Osmanlı ile 1876 da başlayan Kanun-i Esasi ile anayasal yurttaş olduk. Cumhuriyetimizle Teşkilatı Esasiye’yi bize inançlarımızı serbestçe yaşama özgürlüğü getirdi.

1961 yılında bir İhtilal Anayasası olmasına karşın en özgür ve demokratik anayasa ile tanıştık, bir kısmı 1971 de bir kısmı de 1982 geriye kalanı tamamen kaldırıldı. Ama Ülkenin bir anayasal geleneği olduğu için birçok kısıtlamalarına rağmen omurgası durduğu için 1982 Anayasa kısıtlayıcı bir düzenlemeydi. Ecevit Hükümetleri döneminde birçok maddesi değiştirildi. 2017 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kuşa çevrildi. 2017’den beri de daha otoriter ve ucube bir sistemle yönetilmeye başlandık.

Günümüzde var olan kimi temel Anayasal haklar bile terör bahane edilerek kullandırılmıyor. Ama yine de iyi ki Anayasal bir Ülkeyiz. Bakınız her şeye karşın mükelleflerimiz mevcut Anayasa güvencesinde haklarına kavuşabiliyorlar.
Sabri Arpaç
sabriarpacymm@gmail.com

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°