Tarih: 25.09.2022 10:55

YALBUZDAĞ: İLAÇTA YERLİ ÜRETİM ARTIRILMALI

Facebook Twitter Linked-in

Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ö. Mürsel Yalbuzdağ, ilaçta da yerli üretim olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını belirterek, “Değil eczaneler, hastaneler bile serum bulmakta zorlanıyor. Her ilaç zammı öncesi ilaçların piyasaya verilmemesinden daha da kötü duruma düşmüş haldeyiz, her 5 ilaçtan biri bulunmamaktadır. Biz eczacılar olarak hep ilacın ucuz, erişilebilir, bulunabilir olmasını savunduk, savunacağız; ilaca değer verilmelidir. Artık ticari bir meta gibi değil sağlık için elzem bir ürün olarak değer kazanmalıdır. İlaçta yerli üretim artırılmalıdır.” dedi.
Oğuzhan Sürme Başkanlığında yapılan 2021-2022 Yılı Olağan seçimsiz Mali Genel Kurulunda konuşan Yalbuzdağ, ilacın tedavinin ana unsuru olduğunu, ilacın tek yetkili uzmanının eczacı olduğunu belirtti ve şunları söyledi.
“Eczacısız, ilaç ve eczacılık hizmeti verilemez. Bunu duymayan kulakların duyması, görmeyen gözlerin görmesi gerekmektedir. Eczacılar zor durumdadır, durum tespitlerinde eczacıların bir kredi borcunu bir başka kredi borcuyla ödemeye çalıştığı, borçlanarak ve kredi kullanarak hizmete devam ettiği ortaya çıkmıştır. Meslekte karşı karşıya kaldığımız sorunlar katlanılamaz bir boyuta ulaşmıştır. Eczacılar öz sermayesinden de kaybetmeye başlamıştır. İlacı devletin belirlediği kar ile satarken, kademeli karlılık ile belli oranda kazanç sağlamaktadır. Buna ilave gelir olacak mal fazlası ya da iskontolar da artık kalmamıştır. İlaç Fiyat Kararnamesi düzeltilmek zorundadır. 13 yıl boyunca güncellenmeyen fiyat baremlerinden kaynaklı, ilaca zam geldikçe ve ilaçlar 100 TL’nin üzerine çıktıkça karlılığımız azalmaktadır. 9 Temmuz değişikliği ile 100 TL’nin üzerindeki ilaçların pazar payı %57’lere ulaşmış durumdadır. Sattığımız her iki ilaçtan birinde masraflarımızı çıkaracak kazanç bile sağlayamamaktayız. Sağlıkta tasarruf olmayacağını bir kez daha haykırıyoruz. Halkın sağlığından, halkın ilacından tasarruf olmaz.
KAMUDA ÇALIŞAN ECZACILAR HASTANELERİN CAN DAMARLARIDIR
Kamuda çalışan meslektaşlarımız da sıkıntıdadır. Ne yazık ki Haziran ayında kamudan emekli hekim ve diş hekimlerinde yapılan düzenleme kamudan emekli meslektaşlarımıza yapılmamış, hatta Meclis komisyonlarında taslaktan çıkartılmıştır. Kamuda çalışan meslektaşlarımız hastanelerin can damarlarıdır, ilacın, sarfiyatın, ayniyatın sorumlulukları üzerlerindedir. Ağustos ayında Ek Ödeme Yönetmeliğinde eczacılar, hekim ve diş hekimlerinden ayrıştırılmıştır, ek ödemeleri artacağına toplamda ele geçen maaşları düşmüş durumdadır. Kamuda çalışan meslektaşlarımıza hak ettikleri değer verilmelidir. Emeklilik ve özlük haklarında iyileştirme yapılmalıdır.
İLAÇ YOKLARI NEDENİYLE ECZACILAR HASTALARLA KARŞI KARŞIYA GELİYOR
Sağlıkta şiddet, ne yazık ki son bulmuyor. Cezalar ve yaptırımlar yetersiz kalıyor. Daha etkili cezalar ve yaptırımlar uygulanmalıdır. İlaç yokları ve ilaç fiyat farkları nedeniyle eczacılar da hastalarla karşı karşıya gelmektedir. Sorumlu olmadığımız bu durumda hastaların hedefi olmaktayız. Sağlıkta şiddetin hedefi eczacılar da olmaktadır. Eczaneler ve özellikle nöbetçi eczaneler için güvenlik önemleri arttırılmalı, Emniyet’e bağlı acil imdat butonları eczanelere konulmalıdır. Eczacılarımızın ve eczane çalışanlarımızın can ve mal güvenliği sağlanmalıdır. Şimdi zaman; İlaç yokluklarına, İlaç fiyat farklarına, kontrolsüz açılan fakültelere, eczanelerdeki ekonomik çıkmaza, kamu eczacılarının hak kayıplarına, eczacıların yok sayılmasına, eczacılık mesleğinin değersizleştirilmesine ‘dur’ deme zamanıdır.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —